Sultan 2. Osman tahta oturdu. 1618
Ermeniler Karabağ Hocalı’da Müslüman Türkleri Katletti 1992
İkinci Osman
İkinci Osman ya da diğer bilinen ismiyle Genç Osman, 3 Kasım 1604’te İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Birinci Ahmed, annesi ise Mahfiruz Haseki Sultan idi. Amcası Sultan Birinci Mustafa’nın tahttan indirilmesi üzerine henüz 14 yaşındayken tahta çıktı.
İkinci Osman, birçok Osmanlı padişahı gibi yetkin hocalar tarafından çok iyi bir eğitimden geçirildi. Annesi Mahfiruz Sultan da onun eğitimiyle yakından ilgilendi. Arapça, Latince ve Yunanca dillerini çok iyi bir şekilde öğrendi.
Genç Osman, Osmanlı Devleti’nin sıkıntılı bir döneminde yönetime gelmişti. Bu sebeple çeşitli zorluklarla karşılaştı.
Lehistan’ın Boğdan’a saldırmasından dolayı 1621 yılında Lehistan üzerine sefere çıktı. Ancak Lehistan ordusuna karşı başarı sağlayamadı. Bunda yeniçerilerin disiplinsiz davranışlarının büyük etkisi vardı. Bu savaşın ardından 26 Eylül 1621’de Hotin Antlaşması imzalandı.
Genç Osman, Lehistan Seferi’nde yeniçerilerin disiplinsiz davranışlarını görmüş; bu sorunu çözmeyi amaçlamıştı. Kafasındaki çözüm belliydi: Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmak ve yeni bir ordu kurmak. Bunun planlamasını da yaptı. Anadolu ve Suriye’den toplayacağı askerlerle İstanbul’a gelip Yeniçeri Ocağı’nı kaldıracaktı.
Genç Osman’ın Yeniçeri Ocağı’nı kaldırma düşüncesi, yeniçerilerin kulağına gitti. Bunun üzerine 18 Mayıs 1622 günü yeniçeriler ayaklandı. İsyancılar, saraydaki güvenlik açığından yararlanarak saraya baskın düzenlediler. İçeri giren isyancılar Birinci Mustafa’yı odasından alarak tahta çıkardılar. Genç Osman’ı ise Yedikule zindanlarına götürdüler ve orada boğarak öldürdüler. Genç Osman ertesi gün babasının türbesine defnedildi.
Ermeniler Karabağ Hocalı’da Müslüman Türkleri Katletti 1992
Azerbaycan’nın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında Ermeni kuvvetleri yüzlerce Türkü katletti.
336. Sovyet Mekanize Alayının da desteği ile Hocalı kasabasına giren Ermeniler kadın çocuk erkek ayrımı yapmadan işkenceye varan yöntemlerle eşine az rastlanır bir katliam gerçekleştirdiler. 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren SSCB’nin dağılma sürecine girmesi Azerbaycan ile Ermenistan arasında gerilimli bir süreci başlattı. Ermenistan Sosyalist Cumhuriyeti Azerbaycan’a ait olan Karabağ bölgesinin dağlık kısmında Ermeni nüfusunun fazla olduğunu belirterek bölgenin kendisine ait olması gerektiğini iddia edecekti.
1989 yılında yapılan nüfus sayımına göre Dağlık Karabağ bölgesinin nüfusunun %75’i Ermenilerden, %25’i Azerilerden oluşmaktaydı. Ancak bölgede Ermeni nüfusunun fazla olmasının sebebi Sovyetler Birliğinin yıllar süren politikalarıydı. Bölge uluslararası örgütlerin de kabul ettiği gibi tarihi ve hukuki olarak Azerbaycan’a ait topraklardı.
Bölgedeki gerilim 1988 yılında Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermenilerin Azerbaycan’dan ayrılarak Ermenistan’a katılmak istemeleri ile arttı. Dağlık Karabağ Meclisi karar alarak Ermenistan’a bağlandığını ilan etti. Bu gelişme üzerine Azerbaycan, Dağlık Karabağ bölgesinin özerk statüsünü kaldırdığını ve kendine bağladığı yönünde bir karar aldı. Karabağ özerk yönetiminin buna cevabı ise bağımsızlık referandumu oldu. Bölgede yaşayan Azerilerin katılmadığı referandumdan çıkan bağımsızlık kararının ardından 6 Ocak 1992’de Dağlık Karabağ Cumhuriyeti resmen ilan edildi.
Dağlık Karabağ bölgesinde yaşanan bu gelişmeler Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki savaşı başlatan sebep oldu. 1991 yılının sonlarında başlayan savaş Ermenilerin lehine gelişti. Rus desteğini alan Ermeniler Dağlık Karabağ bölgesine girerek bölgeyi işgal ettiler. Hocalı kasabasında yaşananlarsa bu savaşın henüz başlarında yaşanan bir katliamdı.
Dağlık Karabağ’ın en önemli tepelerinden ve dolayısıyla hakim konumu itibariyle önemli bir mevki olan Hocalı kasabası Ermeni kuvvetleri için önemli bir askeri hedefti. Kasaba aylarca top ateşine tutuldu ve Ermeni kuvvetlerince abluka altına alındı. Etrafıyla bağlantısı kesildi. Katliamın gerçekleştiği tarihlerde 10 bin nüfuslu Hocalı’da 3 bin civarı Azeri bulunmaktaydı. Ermeni kuvvetleri 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gecede bölgedeki Sovyetlerin 366. Mekanize Alayının da desteği ile Hocalı kasabasında, 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 kişiyi katletti. Yaşanan sadece insanların katledilmesi değildi. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde bir çoğunun yakılmış olduğu, gözlerinin oyulduğu tespit edildi. Hamile kadınlar ve çocukların da bu vahşete maruz kaldığı belirlendi.