Asıl ismi, Ebul Abbâs Abdullah bin El-Abbâs bin Abdilmuttalib El-Kureşî’dir. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in amcası Abbas (Radiyallâhu Anh)ın oğludur. Hicretten 3 sene önce Mekke’de dünyaya geldi. Annesi olan Ümmü’l-Fazl Lübâbe (Radiyallâhu Anhâ) ilk müslümanlardan idi. Doğduğu zaman babası onu Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)e götürdü ve “Allahım onu dinde fakih kıl ve kitabını ona öğret” duasını aldı.
Hicretten sonra, hicretten muaf tutulan ailesi ile beraber bir süre daha Mekke’de kaldı. Daha sonra ailesi ile beraber Medine’ye gitti. Teyzesi Meymûne binti Hâris (Radiyallâhu Anh), Resûlullah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)in zevcesi olduğu için, bu sebeple de çok defa Hane-i Saadet’e gidip gelmiştir. Bazı geceler de orada kalmasına izin verilirdi. [1]
İlim Yolunda
Abdullah bin Abbas (Radiyallâhu Anh), küçüklüğünde aldığı peygamber duası ve Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) ile olan yakın münasebeti sayesinde ilim yolunda kısa zaman büyük merhale katetmiştir. Hafızlığını tamamlayarak özellikle fıkıh, tefsir ve hadis rivayeti ile meşgul olmuştur. Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer (Radiyallâhu Anhümâ)nın hilafetleri esnasında ilim ile meşgul olmaya devam etmiş ve fetva makamında hizmet etmiştir.
Âyetlerin sebeb-i nüzüllerini, nâsih ve mensuhunu çok iyi bilir ve tefsir alanında onun görüşleri muteber kabul edilirdi. İbni Mesûd (Radiyallâhu Anh) onun hakkında “O Sultan-ül-Müfessirîn’dir” buyurmuştur. Ayrıca “Hibrü’l-ümme, Tercümânü’l-Kur’ân” gibi unvanlarla anılmıştır. İslâm tarihinde “Abâdile” ismiyle anılan 4 sahabîden biridir. En çok fetva veren sahabî olarak kabul edilmiştir. Diğer sahabîler onun görüş ve fetvalarına itibar eder ve kendisine hürmet ederlerdi. [2]
Talebeleri ve Eserleri
Birçok büyük İslâm fâkihi onun yetiştirdiği talebeler arasından çıkmıştır. Bunlar arasında İkrime El Berberî, Mücâhid bin Cebr, Atâ bin Ebû Rebâh, Saîd bin Cübeyr, Tâvûs bin Keysan, Saîd bin Müseyyeb (Rahmetullahi Aleyhim) zikredilebilir. Çok hadis rivayet eden (Muksirûn) sahabîden birisidir ve kendisinden 1660 hadis rivayet edilmiştir. Hazreti Ömer, Hazreti Ali, Muâz bin Cebel, Abbas bin Abdülmuttalib, Abdurrahman bin Avf, Ebû Süfyân, Ebû Zer, Übey bin Kâb, Zeyd bin Sâbit (Radiyallâhu Anhüm) gibi sahâbîlerden hadis dinlemiştir.
Hazreti Osman (Radiyallâhu Anh) hilafeti zamanında Afrika seferine iştirak ederek, elçilik vazifesi yürütmüştür. İlmi şahsiyeti yanında, hitabet sahasında da çok mâhir idi. Hakem olayından sonra, Hazreti Ali (Radiyallâhu Anh)a isyan eden Hariciler ile görüşüp bir kısmının tevbe etmesini sağladı. Hazreti Ali (Radiyallâhu Anh) tarafından Basra valiliğine atandı. Kendisine ait metinler ve rivayetler toplanarak çeşitli eserler tasnif edilmiştir. Tefsîru İbn Abbâs, Garîbü’l-Kurân, Mesâilü Nâfi, El Lugat fil Kurʾân, Kasîdetü medh, Müsned, Havâssu baʿzı’l-ediyye ve Hadîsü’l-Mirâc bunlar arasında zikredilebilir.
Cemel ve Sıffın vakalarına, Hazreti Ali (Radiyallâhu Anh) ile beraber katıldı. Hazreti Ali (Radiyallâhu Anh) tarafından atandığı Basra valiliği vazifesi sonrasında Taif’e yerleşti. 687 yılında, 70’li yaşlarda iken Taif’te vefat etmiştir. Cenazesini Muhammed bin Hanefiyye kıldırmış ve onun hakkında “Bu gün bu ümmetin en Rabbânî âlimi vefât etti” demiştir. Allah (Celle Celâluhû) şefaatlerine mazhar ve layık eylesin. [3]
Dipnotlar
[1] İbn Sad, Et-Tabakâtü’l-kübrâ 2, s,365
[2] Taberî, Târîh 4, s,108
[3] İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gabe 3, s,290