Mahmud Efendi Hazretlerimizin ilim, tebliğ ve sohbet alanında büyük bir davaya dönüşen usûlünün yurt içi ve yurt dışında insanlıkla buluşması konusunda hizmetleriyle hatırladığımız kıymetli hocamızı vefâtının sene-i devriyesinde rahmet niyâzıyla yâd ediyoruz.
Aslen Çorum’un Sungurlu kazası Aşağıfındıklı Köyü’ne mensup olan merhûm Abdülmetin Balkanlıoğlu Hoca Efendi; ilk, orta ve lise eğitimini memleketinde tamamladıktan sonra İstanbul’a geldi ve muhtelif camilerde imamlık vazifesinde bulundu. Hizmetlerini vâiz olarak sürdürdüğü bilhassa 12 Eylül ve 28 Şubat sonrası dönemlerde insanların ilmî ve manevî gelişimi konusunda hayatî katkılar sağladı. Yurt dışı tebliğ ve davet hizmetlerinde de son derece faal olan hoca efendi, 20 Haziran 2018 Çarşamba günü vefât etti ve Sakızağacı Şehitliği’ne defnedildi. Hayatı hakkında detaylı malûmat için tıklayınız.
Davet ve Tebliğ Konusunda Hassasiyeti
Merhûm Abdülmetin Balkanlıoğlu hocamız, gerek imam-hatiplik gerekse vaizlik hizmetlerini îfâ ettiği dönemlerde, özellikle devrin şartları sebebiyle insanların dinden ve ilimden uzaklığına bağlı olarak, emr-i bi’l-ma‘rûfu her şeyden öncelikli görmüş, insanların hidayet nûruyla buluşması konusunda hedef olarak “tüm insanlığı” belirleyip seferber olmuştur. Sadece görev yaptığı bölgeyle sınırlı kalmamış, imkânlarını zorlamak suretiyle ülkemizin hemen tamamına ve yurt dışında birçok ülkeye tebliğ seferlerinde bulunmuş ve her kesimden insana ulaşmaya çalışmıştır. Nitekim Mahmud Efendi Hazretlerimizden öğrendiği bu hassasiyetle tebliğ seferlerine iştirak eden hoca ve büyüklerimizin, birlikte yolculuk ettikleri merhûm Abdülmetin Balkanlıoğlu hocamızla pek çok hatıraları vardır.
Vefâtının sene-i devriyesi vesilesiyle hocamıza bir kez daha ganî ganî rahmet diliyor; emr-i bi’l-ma‘rûf, dâvet ve tebliğ konusunda her daim geçerli olan mühim nasihatlerini ve peşine yaptığı duâyı hatırlamak ve hatırlatmak istiyoruz:
“Aslî görevlerimizi bir daha canlandıralım, teslim olmayıp direnmeye, anlatmaya devam edelim. Ara sıra kendi kendimize konuşarak: “Ama ben Müslümanlardanım, ben de Müslümanım!” diyerek İslâm’a karşı vazifelerimizi, sâlih amellerimiz ve davetimizle beraber îfâ edelim. İnsanlara ulaşarak kendilerini uyaralım. Allah Te‘âlâ bizleri muvaffak buyursun! İştahımızı ve önümüzü açıp bizleri bu konuda nice hayırlara vesile eylesin!”