Vefâtının sene-i devriyesi olan 13 Mayıs tarihi vesilesiyle Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî Hazretleri’ni rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.
Büyük velîlerdendir. İsmi Ahmed bin Mustafa, künyesi Ziyâeddîn olup, Gümüşhânevî diye meşhûrdur. Ziyâeddîn Gümüşhânevî Hazretleri ilim tahsiline, küçük yaşlarda ailesinin ticaret vesilesiyle gittiği Trabzon’da başladı. Şeyh Osman Efendi ve Şeyh Hâlid es-Saîdî başta olmak üzere, bölgenin âlimlerinden sarf, nahiv ve fıkıh dersleri aldı.
Gümüşhanevî Hazretleri İstanbul’a amcasıyla birlikte bir ticâret seferi vesilesiyle 1831 senesinde geldi. İstanbul’a geldikten sonra tahsiline Beyazıt Medresesi’nde devam etti. Bu yıllarda bir Şeyh Efendiye intisâb ettiği fakat adının bilinmediği belirtilir. Bu zâtın vefatından sonra tahsilini Mahmud Paşa Medresesi’nde sürdürdü. Burada ilim tahsil ettiği dönemde Hâfız Mehmed Efendi ve Abdurrahman Harpûtî gibi büyük âlimlerin tedrisâtından geçti. 1844 senesinde icâzet aldıktan sonra Mahmud Paşa Medresesi’nde ve Beyazıt Medresesi’nde müderrisliğe devam etti.
İstanbul, fethinden itibaren pek çok tekkenin yer aldığı önemli bir tasavvuf merkezi hâline gelmişti. Gümüşhânevî Hazretleri de bu merkezden istifâde etti. 1845 senesinde Minare Tekkesi postnişini Şeyh Abdülfettâh el-Ukârî’ye intisâb etmek istediyse de terbiyesinin başka bir mürşidin elinde gerçekleşeceği yönündeki işaretle Alaca Minare Tekkesi postnişini Ahmed el-Ervâdî’ye intisâb etti. Mevcut birikimi, ahlâkî olgunluğu ve meşreb uyumu vesilesiyle üç sene gibi kısa bir süre içerisinde hilâfete nâil oldu; Nakşibendiyye, Kâdiriyye, Kübreviyye, Çeştiyye, Sühreverdiyye, Şâzeliyye, Desûkiyye, Halvetiyye, Müceddidiyye, Mazhâriyye ve Rifâiyye tarîkatlarından icâzet aldı. 1859 senesinde Fatıma Sultan Camii aynı zamanda tekke hüviyetine kavuşturulunca burada postnişin olarak irşâd vazifesine başladı ve bu dergâh, ayakta olmamasına rağmen günümüzde de herkes tarafından ‘Gümüşhânevî Dergâhı’ olarak anılan bir üne sahip oldu.
İrşâd Hizmeti ve Halifeleri
Gümüşhânevî Hazretleri’nin ikinci Hac yolculuğu son derece mühimdir. Zira bu yolculuk dönüşünde bir süre Mısır’da kaldı ve Nâsıriye, Câmiu’l-Ezher ve Seyyidinâ Hüseyin Camii’nde yüzlerce talebeye hadîs okuttu. Dönemin Mısır müftülerinden Muhammed el-Menûtî, Şeyh Cevdet, Muhammed Tantâvî, Şeyh Mustafa es-Sâidî ve Şeyh Rahmetullah el-Hindî kendisinden bu dönemde hilâfet alanlar arasındadır.
Gümüşhânevi Hazretlerinin, Hâlidiyye’nin irşâd çevresinin genişlemesi konusunda hizmetleri çok büyüktür. Kastamonulu Hasan Hilmi, Safranbolulu İsmâil Necâtî, Dağıstanlı Ömer Ziyâeddin, Tekirdağlı Mustafa Feyzi ve Lüleburgazlı Mehmed Eşref Efendi’nin de aralarında bulunduğu 116 kadar zâtı halife olarak yetiştirmiş olması çok büyük bir hizmettir.
Ömrünün 28 senesini kitap çalışmalarına ayıran Gümüşhânevî Hazretleri, 16 yıl bizzat tebliğ faaliyetinde bulunmuştur. Sünnet-i seniyyeye büyük önem verdiği bilinen Gümüşhânevî Hazretleri sürekli olarak talebelerine hadisler konusunda dersler vermiş, tedrisâtını İslâmî ilimlerin diğer alanlarında da sürdürmüştür. İlme ve talebe yetiştirmeye verdiği önemin yanı sıra sermayenin toplanıp sevki konusunda da çalışmalarda bulunmuş ve bu birikimin ücretsiz dağıtılmak üzere kitap telifi ve kütüphane tesisine sarf edilmesini sağlamıştır.
Her gün Yetmiş bin Kelîme-i tevhîd okumayı âdet hâline getirmiş olan Gümüşhânevî Hazretleri’nin sohbet ve derslerine zaman zaman Sultan Abdülmecîd, Sultan Abdülazîz ve Sultan Abdülhamîd Hân da devâm etti. 7 Zilkâde 13 Mayıs 1893 sabahı mübârek rûhunu Kelîme-i şehâdet okuyarak teslim etti ve Süleymaniye Hazîresine defnedildi.
Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî Hazretlerinin Eserleri
Zamanının en büyük âlimlerinden biri kabul edilmiş olan Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî Hazretleri, hayatı boyunca sürdürdüğü ilim ve irşâd hizmetlerinin yanı sıra telif alanında da önemli çalışmalarda bulunmuş ve vefât ettiğinde arkasında, Ümmet-i Muhammed’in istifade edebileceği pek çok önemli eser bırakmıştır. Arapça olarak kaleme aldığı eserlerinin bir kısmı Türkçeye de tercüme edilmiştir.
Akâid ve Fıkıh Alanında Yazmış Olduğu Eserler
1- Câmiu’l-Menâsik Alâ Ahseni’l-Mesâlik: Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî Hazretleri bu kitabını, Hac ibâdetinin menâsikini îzâh etmek üzere kaleme almış ve fıkhî esasların yanı sıra menâsikin tasavvufî cihetten durumunu da beyân etmiştir.
2- Câmiu’l-Mütûn: Elfâz-ı küfür üzerinde özellikle durulmuş olan kitap, akâide dairdir.
3- El-Âbir fi’l-Ensâr ve’l-Muhâcir: Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî Hazretleri bu eserinde, hicret ve cihâd konularını ilgili âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler ışığında beyân etmiştir.
4- Matlabü’l-Mücâhidîn: Osmanlı devrinin en zor döneminde kaleme alınmış olan bu eser, söz konusu tarihî kesitin de önemi doğrultusunda; cihâdın ehemmiyyeti, vatan muhâfazasının hayatî önemi ve şehidlik mertebesinin fazîletleri konusuna hasredilmiştir.
5- Risâletün Makbûle fî Hakkı’l-Müceddid ve Vasiyetnâmesi: Ahmed Ziyâeddîn-i Gümüşhânevî Hazretleri bu eserinde, mürîdânı başta olmak üzere, mü’minlere yönelik önemli ikaz ve tavsiyelerini cem etmiş ve halkın istifadesine sunmuştur.
Hadîs Alanında Yazmış Olduğu Eserler
1- Râmûzül-Ehâdîs: Tasavvufî açıdan izaha ve kolayca okunup ezberlenmeye müsait geniş mânâlı hadîslerin bir araya toplandığı, tasnifinde hadîs metinlerinin ilk kelimelerinin esas alındığı bu eser, bilhassa vaizlere son derece faydalı ve yardımcı olan bir eserdir.
2- Levâmiu’l-Ukûl: Râmûzü’l-Ehâdîs adlı eserde yer alan hadîs-i şerîflerin şerhini ihtivâ etmektedir.
3- Ğarâibü’l-Ehâdîs: Ahlâkî alana müteallik hadîs-i şerîflerin toplandığı, daha çok kolay ezberlenebilecek türden hadîs-i şerîflerin kaydedildiği bir eserdir.
4- Letâifü’l-Hikem: Ğarâibü’l-Ehâdîs adlı eserde kaydedilmiş olan hadîs-i şerîflerin şerhi niteliğindeki eserdir.
5- Hadîs-i Erbaîn: Hadîs ulemasının geleneğinden olan “Kırk Hadîs” türü eserlerin bir örneğidir. Özlü mânâlar içeren, ezberlenmesi kolay kırk hadîs-i şerîfin bir araya getirilmesi sonucu oluşturulmuştur.
Ahlâk Alanında Yazmış Olduğu Eserler
1- Necâtü’l-Gâfilîn: Kötü ahlâkın ve günahlara düşme sebeplerinin zikredildiği, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfler ışığında yapılan değerlendirmelerin neticesinde bunlardan kurtuluş yollarını gösteren bir eserdir.
2- Devâü’l-Müslimîn: Necâtü’l-Gâfilîn adlı eserin özeti mahiyetinde bir eserdir. Muhtevâda, günahlardan ve kötü ahlâktan kurtuluş yolları hülâsa edilmiştir.
3- Netâicü’l-İhlâs: Dua âdâbı ve kabul şartlarını kapsayan bir eserdir. Müstakil olarak kaleme alınmış olmayıp Hadîs-i Erbaîn ve Devâü’l-Müslimîn kitaplarının içeriğinde yer verilmiştir.
Tasavvuf Alanında Yazmış Olduğu Eserler
1- Câmiu’l-Usûl: Tasavvufî ıstılahları ve tarîkatların usûl, erkân ve âdâbını ihtivâ eden, kaynak olma niteliğini hâiz mühim bir eserdir.
2- Rûhu’l-Ârifîn: Gümüşhanevî Hazretlerinin, muhabbet mefhumunu esasa alarak yazmış olduğu eser, tasavvufî makam ve hâlleri, sâlikin erişeceği menzilleri muhabbet cihetinden ele alarak anlatan bir eserdir. Kitabın tam adı Rûhu’l-Ârifîn ve Reşâdü’t-Tâlibîn’dir.
3- Mecmûatü’l-Ahzâb: Tasavvuf yolcularının seyr-i sülûk esnasında başvurmaları tavsiye edilen virdleri muhtevî kıymetli bir eserdir.
4- Kitabü’l-Ârifîn fî Esrâri Esmâi’l-Erbaîn: Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî Hazretleri bu eserinde önemli duâ ve terkibleri kaydederek mürîdânı başta olmak üzere ilgili kimselerin istifadesine sunmuştur.