Allah Yolunda Dostluk
اَلْاَخِلَّٓاءُ يَوْمَئِذٍ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ اِلَّا الْمُتَّق۪ينَۜ۟ ﴿٦٧﴾
”(Küfür ve masiyyette birleşip sevişen) dostlar, o gün birbirlerine düşmandırlar; (Allah yolunda sevişenler ve) takva sahipleri ise müstesnadır.” (Zuhruf Sûresi: 67)
Bir kimsenin dost olup olmadığı ahirette meydana çıkacak. Gece karanlığında bir tarafımıza kazan karası sürülse belli olur mu? Olmaz. Amma sabahleyin güneş ışıkları parlamaya başlayınca o siyahlıklar meydana çıkar.
Hakiki dostluk bir kimseyi Allah için sevmektir. Fakat para için herhangi bir menfaat karşılığında kumar yolunda, kulüplerde, hırsızlıkta, kadın erkek belaları yolunda arkadaş olanlar, esasında birbirinin düşmanlarıdırlar. Allah yolunda dostluk ise asıl ahirette nazar-ı itibara alınır. Zira dünya da ölüm vardır, ahirette ise yoktur. Allah yolunda olan dostluklar sonsuza kadar bakidir. Bazısı bazısına şefaat eder.
Allah yolunda dostluğun şartı da; hiçbir dünyevi menfaat olmaksızın karşılıklı muhabbet duyanların birbirlerini Allah için sevmeleridir. Bu gibi muhabbetler günden güne ziyadeleşir, eksilmez. Fakat bir insan diğer bir insana menfaat sebebi ile yaklaşırsa o menfaatin zevali ile o dostlukta kaybolur. Bu gibi muhabbetlerin akıbeti nefrettir.
Mahmut Efendi Hazretleri, Sohbetler