Kurban Bayramı arefesi, sene içerisindeki günlerin en faziletlilerinden olduğundan, ihyâ edilmesi çok mühimdir. Arefe gününün fazîletleri hakkında detaylı malûmat için tıklayınız.
1- Teşrik Tekbirleri
Arefe gününden başlayarak Kurban Bayramının 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakit farz namazı müteakip getirilmesi vacip olan teşrik tekbirleri hakkında detaylı malumat için tıklayınız.
2- Arefe Günü Orucu
Arefe günü Zilhicce’nin dokuzuncu günüdür. Bu günde oruç tutmak müstehaptır. Ebû Katâde (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
‘’Arefe günü orucu geçen sene(nin günahları) için de gelecek sene için de kefarettir.’’ (Müslim, Sıyâm: 36, no:2804, 3/167)
İbnu Abbâs (Radiyallâhu Anhumâ)dan rivayet edilen edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ‘’(Zilhicce’nin)on gün(ün)den her birinin orucu bir senelik oruca denktir.’’ Arefe gününün orucu iki seneye, Aşurâ gününün orucu ise bir seneye denktir.’’ (İsbahânî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, no:369, 1/246)
Arefe günü orucunun müstehap olduğunu beyan eden bu mealde birçok hadîs-i şerîf vârid olmuştur. Orucu müstehap olan birçok gün varsa da bugünün diğer günlerden üstünlüğü vardır. Nitekim Âişe (Radıyallâhu Anhâ) şöyle demiştir: ‘’Sene içinde Arefe gününden ziyade oruçlu geçirmek istediğim hiçbir gün yoktur.’’ (İbnu Ebî Şeybe, el-Musannef, no:9809, 3/96)
3- Arefe Gününde Çokça İstiğfar ve Sadaka
Ebu’d-Derdâ (Radıyallâhu Anh)ın şöyle dediği rivayet olunmuştur: ‘’On günlerde oruca devam edin. Duayı, istiğfar ve sadakayı çok yapın, zira ben Peygamberiniz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)i: ‘On günlerin hayrından mahrum olanların vay haline. Özellikle dokuzuncu gün(ü olan Arefe günün)ün orucunu bırakmayın, zira şüphesiz onda sayma bilenlerin sayıp bitiremeyeceği kadar hayırlar vardır’ buyururken işittim.’’ (Ebu’l-Leys es-Semerkandî, Tenbîhü’l-ğâfilîn, no:470, sh:327)
Oruç Tutacaklar İçin Bazı Mühim Hatırlatmalar
Bu anlatılanlar hac vazifesinde olmayanlar içindir. Hac vazifesini yapanlar, Arefe günü oruç tutmaları halinde Arafat’ta vakfe ve dua gibi amellerden zayıf düşecek olurlarsa oruç tutamazlar, tutarlarsa mekruh olur. Nitekim Ikrime (Radıyallâhu Anh)dan nakledilen: ‘’Bir kere biz Ebû Hureyre’nin evinde otururken bize Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in Arefe günü Arafat’ta oruç tutmayı yasakladığını haber verdi.’’ (Ebû Dâvûd, Savm:64, no:2442, 2/301) şeklindeki rivayet bu kişiler hakkındadır. Lâkin zayıf düşmezlerse iki ibadet arasını cem etmek gibi bir fazilete nâil olacakları için oruç tutabilirler. Fakat şunu da belirtelim ki bir insan Arafat vakfesinde olmasa bile, Arefe günü oruç tutması halinde o günün namaz ve dualarından zayıf düşeceğini biliyorsa duaya kuvvet niyetiyle oruç tutmasa, bu niyetinden dolayı orucun sevabından mahrum olmaz.
Nitekim Süfyân-ı Sevrî ve Urve (Radıyallâhu Anhumâ)dan rivayete göre Atâ (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir: ‘’Her kim duaya kuvvet bulabilmek için Arefe günü oruç tutmazsa, o kişiye oruçlunun ecrinin bir misli ihsan edilir.’’ (Taberî, Tehzîbü’l-âsâr, 1/202; Abdürrezzâk, el-Musannef, 4/284; İbnu Hacer el-Askalânî, Fethu’l-Bârî, 2/280)