Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat Pazartesi sabaha doğru saat 04.17’de 7. 7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yetkililerden yapılan açıklamaya göre deprem yerin 7 km altında gerçekleşti. Aynı gün 13.24’te, 9 saat sonra Elbistan’da yaşanan 7.6’lık ikinci deprem ilkinden bağımsız olsa da ortaya koyduğu acı tablo aynıydı. Yara alan on ilimizde çok ciddi kayıplar yaşayan ilk üç ilimiz Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman oldu. Sahada faal olarak 250 bin kişinin katıldığı arama-kurtarma faaliyetleri sonucu birçok kardeşimiz göçükten sağ olarak kurtarıldı. Yaralı vatandaşlarımızın tedavileri; hava, kara ve deniz yolu ile nakledildikleri depremden etkilenmeyen komşu şehirlerde devam ediyor. Devletimiz göç etmek zorunda kalan vatandaşlara yardımlarını sürdürürken, hasar tespit çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde anlık olarak 44 bin 374 kişi hayatını kaybetmiş durumda.
Devlet ve millet bütünlüğü vesilesiyle asrın felaketi kısa zamanda kontrol altına alındı. Milletimiz büyük bir seferberlik hâlinde, yurdun dört bir yanından, bölgeye yardım yağdırdı. AFAD ve Kızılay’ın bölgede kurduğu sistemleri ve bu iki kurumu destekleyen vakıflar-dernekler ve gönlü her daim mazlumun yanında olan gönüllü vatandaşlarımız, depremin yaralarını sarmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Depremzede olan asil milletimizin maddi ve manevi ihtiyaçları devlet ve millet bütünleşmesi ile karşılanmaya devam ediyor.
Ülkemizin güneydoğu bölgesinde on ilimizi etkileyen iki büyük deprem ile dehşet verici şekilde sallanan illerimizde enkaz kaldırma çalışmaları tüm hızıyla dayanışma ile sürmektedir. Bu sarsılmanın yanında asrın felaketinde aradan geçen haftalarda binlerce kez meydana gelen artçı depremler hâlâ devam ediyor. Devlet yetkilileri hasarlı binalara giriş yapılmaması konusunda yoğun mesai harcıyor.
Uluslararası Yardım Seferberliği
Devlet yetkilileri depremin ilk yaşandığı saatlerde uluslararası yardıma ihtiyaç olacağı tahminiyle 4. derece sinyal çağrısı yaptı. Devlet tüm kurumları ve imkânlarıyla deprem bölgelerinde derhâl hazır bulundu. Kamu kurum ve kuruluşlarının yanında, başta dernek ve vakıflar olmak üzere STK’ler ve gönüllü vatandaşlarımız seferber oldu.
Dünya, asrın felâketine kayıtsız kalmadı. Âlem-i İslâm yardımlarıyla yanımızda oldu. Depremzede vatandaşlarımız, ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik dostane yardımlar vesilesiyle soğuk hava ve ağır kış şartlarına rağmen bir nebze olsun ısındı.
Depremzede kardeşlerimizin barınma ihtiyacını karşılamak üzere kurulan çadır ve konteyner kentler, düzenli yardımlar ve normalleşmeye yönelik adımlar vesilesiyle bu elem dolu günler unutulmaya çalışılıyor. Çadır ve konteyner kentlerde kurulan ana okulları ile çocuklar eğitimlerine devam ediyor. Mescidler vesilesiyle manevî hayat ihyâ ediliyor, cemaat şuuruyla birlik ve beraberlik diri tutuluyor. Yoğun bir çalışmayla en kısa sürede kurulan çadır ve konteyner kentlerin ardından, depremzede kardeşlerimizi bir an önce kalıcı konutlara yerleştirebilmek için de yoğun mesai harcanıyor.
İsmailağa Derneğimiz İlk Andan İtibaren Sahadaydı
İsmailağa Derneği olarak, deprem sabahından itibaren sahadaki hizmetlerimizi sürdürüyoruz. İlk günden bugüne kadar gıda, temizlik malzemesi, giysi ve kömür yüklü 560 tırı bölgeye ulaştırdık. 200 kamyon ve 200 sivil araçla il ve ilçelerden köylere kadar yardım dağıttık.
On ilimizde onlarca noktada kurduğumuz aşevlerimizde günlük 100 bin kişilik sıcak yemek üretiyor, günlük 75 bin ekmek, 300 ton kömür ve 100 binin üzerinde gıda-temizlik kolisi olarak yardım dağıtımlarımızı, sahada bulunan görevli ve gönüllülerden oluşan yaklaşık 200 kişilik ekibimizle düzenli olarak sürdürüyoruz.
Depremzede kardeşlerimizin hayatî ihtiyaçlarının yanı sıra manevî ihtiyaçlarıyla da ilgileniyor, kurduğumuz çadır mescidler vesilesiyle sohbetlerimizi, tâziye ve emr-i bi’l-ma‘rûf ziyaretlerimize devam ediyoruz.
700 aileye çadır teslim ettiğimiz barınma projemizi, 100 yaşam konteyneriyle sürdürüyoruz. Deprem bölgelerindeki faaliyetlerimiz hakkında detaylı bilgiler için tıklayınız.
Yaşanan İbretlik Hâdiseler
Arama kurtarma faaliyetlerinde yüzlerce ibretlik hâdise yaşandı. Yaşadığımız âfet, maddi sallantının yanında birçok kişinin de manevi açıdan silkelenmesine vesile oldu. Deprem bölgesinden gelen haberler de unutulan maddi ve manevi değerlerin hatırlandığı, beşerî ilişkilerde artık daha dikkatli olunacağı yönündeydi.
Anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere depremin bilançosu maalesef son derece ağır oldu; on binlerce insan vefat etti, yüzbinlerce insan zorunlu göçe maruz kaldı ve milyonlarca insan bu âfetten etkilendi. Yüzbinlerce binanın yıkıldığı depremlerde yıkılmayanların da çoğu ağır derecede hasar gördü.
Devlet ve millet olarak, asrın felaketinde canımız çok yansa da yataklarımızda halen daha rahat uyuyamasak da bu musibetin ardından birbirimizle olan kaynaşmamız ile daha güçlü daha beraber bir Türkiye olacağız inşallah. Allah Teâlâ’dan niyazımız şudur ki İslâm topraklarında bir daha böyle acılar yaşatmasın ve bize birlik ve dirlik versin. Zahirde büyük bir musibet gibi gözüken bu durumu, ümmet olarak kenetlenmemize vesile kılsın!