Bayram günleri neşe ve sevinç günleridir. Bayramlar, Allâh-u Te‘âlâ’nın Ümmet-i Muhammed’e bir hediyesi ve ikramıdır. Bu mübarek günlerde diğer günlerden daha ziyade yoksulu, yetimi gözetmeli, fakir fukaraya yardım etmeli, büyüklerimizi ve yaşlılarımızı ziyaret edip hayır dualarını almalıyız. Bunun yanı sıra dini vazifelerimizi de büyük bir hassasiyet içerisin de yerine getirmeliyiz.
Bayramlar, Allah’ın bu ümmete birer hediyesi ve ikramıdır. Nitekim Enes İbni Mâlik (Radıyallâhu Anh)’dan rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:
“Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye geldiklerinde, Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) :
– Bu günler nedir? Diye sordu.
– Medineliler: Biz (İslâm’dan önce), câhiliyet devrinden beri bu günlerde eğleniriz, dediler. Bunun üzerine Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
– Şüphesiz Allah size, o iki günün yerine daha hayırlı olan iki bayramı: Kurban bayramı ile Ramazan bayramını vermiştir.” (Ebu Davud; hadis no: 1134. Nesâî; hadis no: 1556.)
Ramazan Bayramında yapmamız gereken vazifelerimizden bazıları şunlardır:
Bayram Namazı:
Bayramlarda her Müslüman’ın ilk yapması gereken işlerden bir tanesi Bayram Namazı kılmaktır. Bayram namazı hicretin ikinci senesinde meşru kılınmıştır. Biz Hanefilere göre; Kendisine Cuma Namazı farz olan kişinin, bayram namazı kılması vaciptir. Bayram namazı camide cemaatle kılınır. Tek kılınmaz. İki rekât olan bayram namazında ezan okunmaz, kamet getirilmez.
İşrak vaktinin girmesiyle bayram namazlarının ilk vakti girmiş olur. Yani bayram namazının ilk vakti güneşin görünüşüne göre ufuktan bir veya iki mızrak boyu (Normal bir mızrak-süngü: on iki karış uzunluğundadır.) yükselip kerahet vaktinin çıktığı zamandır. Bu zamandan itibaren istiva veya zeval vaktine kadar kılınması caiz olur.
Bayram Namazı Kılınışı:
Bayram namazları ikişer rekâttır. Cemaatle aşikâre olarak kılınırlar. Ezan ve ikamet yapılmaksızın imam, iki rekât Ramazan veya Kurban bayramı namazına niyet eder. Cemaat da böyle iki rekât bayram namazı kılmak için imama uymaya niyet eder. “Allahü Ekber” diye iftitah tekbiri alınır, eller bağlanır. Hep birlikte gizlice “Sübhaneke” okunur. Sonra imam yüksek sesle, cemaat da gizlice “Allahü Ekber” diye üç tekbir alırlar. Tekbirlerde eller yukarıya kaldırılıp ondan sonra yanlara salıverilir, her tekbir arasında üç tesbih miktarı durulur. Üçüncü tekbirden sonra eller bağlanır, imam gizlice “Euzü-Besmele” çektikten sonra, aşikâre olarak Fatiha suresi ile bir miktar daha Kur’an-ı Kerimden okur. Aşikâre “Allahü ekber” diyerek bilindiği gibi rükû ve secdelere gider. Cemaat da gizlice tekbir alarak imama uyar. Sonra yine tekbir alınarak ikinci rekâta kalkılır. İmam gizlice “Besmele”den sonra yine aşikâre olarak Fatiha suresi ile bir miktar daha Kur’an okur. Tekrar üç defa eller kaldırılarak birinci rekâtta olduğu gibi üç tekbir alınır. Ondan sonra imam yine aşikâre, cemaat ise gizlice “Allahü Ekber” diye rükûa ve secdelere varırlar. Sonra oturulup gizlice “Tahiyyat”, “Salli-Barik” ve “Rabbena atina” duaları hep birlikte okunur ve iki tarafa selam verilerek namaz tamamlanır.
Bu halde bayram namazlarının her rekâtında üç fazla tekbir bulunmuş olur ki bunlar da vacibtir.
Kurban Bayramı namazını ilk vaktinde kılmak, Ramazan Bayramı namazını da biraz geciktirmek müstehaptır.
Hutbe
İmam bayram namazını kıldırdıktan sonra hutbe okumak için minbere çıkar. Cuma’da olduğu gibi iki hutbe okur. Ancak bu bayram hutbelerine tekbir ile başlanır. Cemaat da bu tekbirlere hafifçe katılır. Hatip, Ramazan Bayramı hutbesinde cemaata Fıtır Sadakası üzerinde, Kurban Bayramı Hutbesinde Kurban ve Teşrîk tekbirleri konusunda bilgi verir.
Cuma hutbelerinde sünnet olan şeyler, bayram hutbelerinde de sünnettir. Mekruh olanlar da aynen mekruhtur. Bayram hutbelerinin namazdan önce okunmaları caiz olmakla beraber mekruh sayılmıştır.
Ramazan Bayramında Arefe Günü Var Mı?
Kurban Bayramının birinci gününe “Yevm-i Nahir”, diğer üç gününe de “Eyyam-ı Teşrik” denir. Bu bayramdan önceki gün ise, “Yevm-i Arefe”dir ki, Zilhiccenin dokuzuncu günüdür. Ramazan Bayramında Arefe yoktur.
Müstehap Davranışlar
Ramazan Bayramında, Bayram namazından önce hurma gibi tatlı bir şey yenilmesi, Kurban bayramında ise namaz kılınmadıkça bir şey yenilmemesi müstehaptır. Sahih olan görüşe göre, bu hususta kurban kesecek kimse ile kesmeyecek kimse eşittir. Kurban kesecek kimsenin, keseceği kurban eti ile yemeğe başlaması daha uygundur. Bununla beraber namazdan önce bir şey yenilmesinde de kerahet yoktur.
Bayram günlerinde erken kalkmak, yıkanmak, misvak kullanmak, gülyağı ve benzeri hoş koku sürünmek, giyilmesi mubah olan elbiselerden en güzel ve temizini giymek, Yüce Allah’ın nimetlerine şükür için neş’e ve sevinç göstermek, karşılaşılan mümin kardeşlere karşı güler yüz göstermek, elden geldiği kadar fazla sadaka vermek, Bayram gecelerini ibadetle geçirmek müstahab ve güzel bulunmuştur.
Namaza Giderken Tekbir Getirmek
Bayram günü camiye bir vakar ve sükûn ile gidilir. Ramazan Bayramında namaza giderken gizlice, Kurban Bayramında ise açıkça tekbir alınması ve namazdan sonra da mümkün ise başka bir yoldan eve dönülmesi mendubdur.
Musafaha Yapmak
Bayram günlerinde Müslümanların birbirlerini tebrik etmesi, görüşüp musafaha yapması ve birbirlerine: ”
“غَفَرَ اللهُ لَنَا وَلَكُمْ”
yani “Allah Teâlâ bizi de ve sizi de mağfiretine nail buyursun”, veya
“تَقَبَّلَ اللهُ تَعَالىَ مِنَّا وَمِنْكُمْ”
yani “Allah Teâlâ bizden ve sizden kabul buyursun” emsali dualarda bulunmaları menduptur.
(Ömer Nasûhî Bilmen, Büyük İslâm İlmihâli, Bayram ve Bayram Namazları bahsi)