Benî Müstalik kabilesi, Mekke ile Medine arasında yer alan, Kudeyd bölgesinde yaşıyorlardı. İslâmiyet’in doğuşundan sonra, Mekkeli müşrikleri desteklemişler ve müslümanlara düşmanlık yapmışlardı. Uhud savaşında gene Mekkeli müşriklere yardım etmişlerdi. Huzâa kabilesinin bir kolu olan Müstalik oğulları, Hübel, İsâf ve Nâile isimli putlara tapıyorlardı. Ayrıca Ukaz panayırında ticarî faaliyetlerde bulunuyorlardı.
Mekke’li müşriklerin, bütün Arabistan yarımadasında, İslâm aleyhinde bir ordu teşkil etmek için hazırlıklara başladığı zaman, Müstalik oğullarıda bu faaliyete destek vermişti. Benî Mustaliḳ Reisi Hâris bin Ebû Dırâr, müslümanlara karşı çevredeki kabileleri de kışkırtarak, ordu toplamaya başladı. Bu hazırlıklardan haberdar olan Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), 27 Aralık 626 tarihinde, 700 kişilik bir orduyla sefere çıktı. [1]
Münafıkların Katılımı
Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)in amacı düşmanı hazırlıksız yakalayarak, müşriklerin kurduğu ittifakı zayıflatmaktı. Sefer mesafesinin yakın olması ve ganimet beklentisi sebebiyle, başta Abdullah bin Ubeyy olmak üzere, birçok münafık bu sefere iştirak etmiştir. Sefer esnasında birçok fitneye sebep veren münafıklar, ayrıca “İfk” hadisesine sebep olmuşlardır. Allah (Celle Celâluhû)nun indirdiği ayetler ile münafıkların oyunu bozulmuş ve fitne ateşi söndürülmüştür.
Bu sefer esnasında yolda Aişe (Radiyallâhu Anhâ) annemiz, gerdanlığını kaybetmişti. Aramalara rağmen gerdanlık bulunamadı ve bu yüzden askerlerin hareketi gecikti. Ayrıca beklenilen mıntıkada abdest alınacak su da yoktu. Bu duruma üzülen Ebubekir (Radiyallâhu Anh), “Ey kızım, katıldığın her gazvede başımıza bir sorun çıkarıyorsun. “ diyerek, Aişe (Radiyallâhu Anhâ)yı azarladı. Tam bu sırada, Peygamberimiz (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)e teyemmüm ayeti nazil oldu. Bunun üzerine Müslümanlar teyemmüm ederek namazlarını edâ ettiler. [2]
Zafer ve Esirler
İslâm Ordusu, Müreysi isimli suyun yanında, Müstalik oğulları ile karşılaştı. Bunu gören müşriklerden birçoğu savaş alanından kaçtı. Kalanlara Müslüman olmaları teklif edildi. Reddedilmesi üzerine savaş başladı. Kısa sürede bozulan Müstalik oğulları mağlup oldu. Bütün malları ele geçirilip, kendileride savaş esiri oldu. Esirler ve ganimet, sahabî arasında paylaştırıldı.
Müstalikoğulları lideri Hâris’in kızı Cüveyriye’de esirler arasında bulunuyordu. Sabit Bin Kays (Radiyallâhu Anh)ın hissesine düşmüştü. Bu konuda Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)den yardım istedi. O ise yardımcı olduğu gibi, kendisiyle evlenmek istediğini iletti. İsteğin kabul edilmesiyle birlikte, bütün Müstalik oğulları, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in akrabası oluyordu. Bu sebeple bütün esirler serbest bırakıldı. Bu büyük ihsanın sebebiyle bütün Benî Müstalik kabilesi müslüman oldu. [3]
Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) 24 Ocak 627’de Medine’ye döndü. Bazı rivayetlerde bu gazvenin, Hendek savaşından sonra meydana geldiği yönündedir.
Dipnotlar
[1] İbn Kayyim el-Cevziyye, I, s.163
[2] İbn Sâd, II, s.65
[3] İbnü’l-Esir, II, s.192