Hicrî 148 senesindeki vefâtı 10 Mart miladi tarihine tekabül eden Ca‘fer es-Sâdık (Radıyallâhu Anh) Hazretleri’ni vefâtının sene-i devriyesinde hayırla ve minnetle yâd ediyoruz. Ca‘fer es-Sâdık (Radıyallâhu Anh) Hazretleriyle ilgili bir kısım malumat, Naşibendî-Hâlidî silsile-i şerifinde de yer almaları vesilesiyle Altın Silsile kategorimizde de yer alıyor. İlgili bölüme erişim sağlamak için tıklayınız…
Ca‘fer es-Sâdık (Radıyallâhu Anh) Hazretleri; babası Muhammed Bâkır (Radıyallâhu Anh) üzerinden Hazreti Zeynelâbidîn-Hazreti Hüseyin ve Hazreti Fâtıma yoluyla Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in; annesi Ümmü Ferve üzerinden Hazreti Esmâ-Hazreti Abdurrahman yoluyla Hazreti Ebûbekir es-Sıddîk (Radıyallâhu Anh)ın torunlarındandır. Künyesi, büyük oğluna nispetle Ebû İsmail şeklindedir fakat bu oğlunun erken vefat etmesi sebebiyle, Ebû Abdullah ya da Ebû Mûsâ künyeleriyle anılmıştır. İsmi ise Ca‘fer’dir. En meşhur lakabı ‘Sâdık’ olmakla birlikte, Sâbir, Fâzıl, Tâhir ve Âtır lakapları da kendisine nispet edilmiştir. (Allah Te‘âlâ) hepsinden râzı olsun.)
Yetişmesi ve İlmî Yönü
Silsile-i Âliyye büyüklerinden olan Ca‘fer es-Sâdık (Radıyallâhu Anh) Hazretleri, İslâmî ilimlerin her alanında söz sahibi, büyük bir müctehiddir. İlk eğitimini, devrinin en büyük âlim ve velîlerinden olan babası Muhammed Bâkır (Radıyallâhu Anh) Hazretlerinden almıştır.
Yaşamış olduğu bölgede etrafını sarmış olan birtakım grupların, Ehl-i Beyt mensuplarını dahi rahatsız edecek derecede teşkilatlandığı bir bölge olması sebebiyle, kendisine ait dinî görüşleri perdelenmiş ve sonraki nesillere sağlıklı bir şekilde ulaşmamıştır. Ona nispet edilen birtakım rivâyetler hatta birtakım kitaplar bu taraftarların etkisiyle yayılmıştır. Günümüzde ona nispet edilmiş olan ve Ca‘feriyye diye anılan mezhebin de onunla uzaktan-yakından hiçbir ilgisi yoktur. Sonradan uydurulmuş ve kendisine nispet edilerek yayılmıştır.
Kendisine mezheb isnâd edenlerin aksine siyasete hiçbir zaman girmemiştir. Amcası Zeyd bin Ali (Radıyallâhu Anh)ın kıyamının başarısız olmasının ardından siyasete karşı tamamen cephe almıştır. en-Nefsüzzekiyye, İbrahim bin Abdullah gibi Ehl-i Beyt mensuplarının (Rahimehumallâh) iktidar girişimlerine dahi karşı çıkmıştır.
Ca‘fer es-Sâdık (Radıyallâhu Anh) Hazretleri’nin bizlere sahîh yollarla ulaşmış birtakım görüşleri, hadis âlimlerinin musanniflerinde ve hadis şerhlerinde kayıtlı bulunmaktadır. Lügatten tıp, kimya ve astronomi alanına kadar bütün ilimlerde yüksek birikim sahibi müstesna bir zât olan Ca‘fer es-Sâdık (Radıyallâhu Anh) Hazretlerinin ilmî birikimi, müstakil makalelerin konusu olacak derecede malumat içermektedir. Bu konuyla ilgili bilgilerin yayınına, ilerleyen zamanlarda sitemiz üzerinden devam edilecektir.
Evlilikleri ve Çocukları
Ca‘fer es-Sâdık (Radıyallâhu Anh) Hazretleri, ilk evliliğini amcası Hüseyin bin Ali Zeynelâbidin’in kızı Hazreti Fâtıma ile yapmış ve bu evlilikten İsmail, Abdullah, Ümmü Ferve adlı çocukları doğmuştur. İkinci hanımı olan Hamîde el-Berberiyye’den Mûsâ, İshak, Fâtıma ve Muhammed adlı çocukları; diğer hanımlarından ise Abbas, Ali ve Esmâ adlı üç çocuğu olmuştur. Ehl-i Beyt’i istismar etmeyi kendilerine şiar edinmiş olan taifelerden biri kendilerini, oğullarından İsmail’e; diğeri ise Mûsâ’ya nispet etmişlerdir. Zâhirî ve Bâtınî ilimlerde yüce şahsiyetler olan bu iki zât da söz konusu istismarcılardan berîdir. Bu zâtların hayat sürdükleri devrin diğer büyük âlimleri, kendilerine her daim hürmet etmişlerdir.
Medîne-i Münevvere’de vefât etmiş olan Ca‘fer es-Sâdık (Radıyallâhu Anh) Hazretleri, Cennetü’l-Baki‘ kabristanına defnedilmiştir. Mevlâ Te‘âlâ şefaatlerine nail eylesin.