Mü’minlerin bayramı ve haftanın günlerinin en hayırlısı olan, pek çok hususiyete sahip Cuma gününün fazîlet ve bereketlerinden istifade edebilmek, bu güne mahsus namazı kılmanın yanında, gününün sünnet ve müstehablarına riayetle mümkün olur. Bu sünnetlerden biri de, Kur’ân-ı Kerîm okumak ve bâhusus Kehf Sûresi’ni tilâvet etmektir. Cuma gününün sünnetleri hakkında genel malûmat almak için tıklayınız.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) mahlûkatın efendisi, Cuma günü de günlerin efendisidir. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in bu fazîletinden ümmeti de nasibdâr olmuştur. Dünya ve âhirete ait hayır ve bereketler, ümmet-i Muhammed için cem edilmiş ve dolayısıyla Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e getirilen salavât-ı şerîfelerin mükâfatı hem dünyada verilmektedir hem de âhirette. Bu mükâfat ve bereketler konusunda Cuma gününün ayrı bir hususiyeti vardır. Bu sebeple, bu mübarek günü ihyâ etmenin önemi çok büyük olmaktadır.
Cuma günleri Kur’ân-ı Kerîm Okumanın Fazîleti
Cuma günleri Kur’ân tilâvetine ağırlık vermek yüksek mükâfata mebni bir iştir. İmam Nevevî (Rahimehullâh), Cuma günleri Kur’ân-ı Kerîm okumanın diğer günlere nazaran daha fazîletli olduğunu belirtmiştir. Haftada bir hatim yapmayı âdet edinmiş olan Hazreti Osman (Radıyallâhu Anh)ın da hatmine Cuma gecesi başlayıp perşembeyi cumaya bağlayan gece tamamladığı nakledilmiştir. [1] Yâsîn-i Şerîf, Sûre-i Kehf ve Sûre-i Duhân’ı Cuma günü okuma hakkında hususî fazîletler vârid olmuştur.
Kehf Sûresi’ni Okumanın Fazîleti
Kehf Sûresi’ni okumanın fazîleti çok büyüktür. Sahâbe-i Kirâm’dan Üseyd ibni Hudayr (Radıyallâhu Anh) Kehf Sûresi’ni okumuştu. Evinde de bir atı vardı. Bu sırada at ürkmeğe, deprenmeğe başladı. Bunun üzerine Üseyd (Radıyallâhu Anh): “Yâ Râb! Sen âfetten emin kıl.” diye duâ etti. Hemen onu duman gibi bir şey yahut bir bulut kapladı. Sonra Üseyd (Radıyallâhu Anh) bu olayı Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e anlattı. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Oku ey kişi. Çünkü o bulut gibi görünen şey Sekine’dir. Kur’ân dinlemek için yahut Kur’ân’ı yüceltmek için inmiştir.” buyurdu.[2]
İbni Abbâs (Radıyallâhu Anhumâ) ve Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Her kim Cuma gecesi veya günü Kehf Sûresi’ni okursa, o kişiye okuduğu yerden Mekke-i Mükerreme’ye kadar ulaşan bir nûr ihsân edilir. Bir dahaki cumaya ve üç gün fazlasına kadar (yapacağı günahlar) kendisi için bağışlanır. Sabaha kadar yetmiş bin melek kendisine salât eder. Bütün hastalıklardan, özellikle karın tümörü, verem, alaca ve cüzzam dertlerinden, bir de Deccâl’ın fitnesinden kendisine âfiyet verilir.”[3]
Ebû Sa‘îd el-Hudrî (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Her kim Cuma gününde Kehf Sûresi’ni okursa, o iki Cuma arasını o kimse için nûr gibi parlatır.”[4]
Bağışlanmak ve Her Türlü Fitnelerden Korunmak
Ali (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Cuma günü Kehf Sûresi’ni okuyan, sekiz gün içinde olacak her fitneden korunmuştur. (O arada) Deccâl da çıksa ondan korunur.”[5]
Âişe (Radıyallâhu Anhâ)dan rivâyet edildiğine göre, bir kere Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Size, öyle bir sûre haber vereyim mi ki, azameti gökle yer arasını doldurmuştur, kendisini yazana da o kadar ecir vardır, onu Cuma günü okuyan için bir dahaki cumaya üç gün ziyadesine kadar (günahları) bağışlanır. Uyurken onun sonundaki beş (bir başka rivâyete göre on) âyeti okuyanı gecenin dilediği saatinde Allâh-u Te‘âlâ uyandırır” buyurunca Sahâbe-i Kirâm: “Buyur yâ Rasûlellâh!” dediler. Bunun üzerine Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Ashâb-ı Kehf Sûresi’dir.” buyurdu.[6]
Ebû Sa‘îd el-Hudrî (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Her kim Cuma gecesi Kehf Sûresi’ni okursa, o (tilâvetin) nûr(u), kendisiyle Beyt-i Atîk (Kâbe) arasını aydınlatır.”[7]
Kehf ve Yâsîn Sûreleriyle beraber İhlâs-ı Şerîfe ve Muavvizeteyn’in de Cuma günleri okunmasının fazîletine dair hadîs-i şerîfler vârid olmuştur. Bu hadîs-i şerîfler, et-Terğîb ve’t-Terhîb’in ‘Cuma’ kitabında özel bir bahis altında yer almaktadır.
Bu bereketlerden haberdar kimseler olarak Cuma gününü fırsat bilmeli, gerek salâvât-ı şerîfe okuma konusunda gerek belirtilen Sûre-i celîlelerin tilâveti konusunda gerekse de diğer sünnet ve âdâba riayet konusunda hassasiyet göstererek bu mübârek günü en iyi şekilde değerlendirmeye gayret etmeliyiz.
Dipnotlar
[1] İmam Nevevî, el-Ezkâr, Dâru’l-Mellâh, Dımaşk, 1971, s. 86.
[2] Buhârî, Menâkıb, 25, Fedâilu’l-Kur’ân, 11; Tirmizî, Fedâilu’l-Kur’ân, 6.
[3] Deylemî; Zebîdî, el-İthâf: 3/291-292; Ğazâlî, el-İhyâ, 1/548; Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, No. 8929, 6/257.
[4] Hâkim, el-Müstedrek, 2/368; Beyhakî, es-Sünen, 3/249; Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 9/476.
[5] İbni Merdûye; Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 9/475; ez-Zıyâ, el-Muhtâra, No. 430.
[6] İbni Merdûye, Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 9/477; Zebîdî, el-İthâf, 3/292.
[7] Dârimî, No. 3450; Zebîdî, el-İthâf, 3/241