Asıl ismi Ebu Hüreyre Abdurrahmân bin Sahr Ed-Devsî’dir. Yemen’de Ezd kabilesine mensuptur. Kabilesinin önde gelen kişilerinden ve meşhur bir şair olan Tufeyl bin Amr ed-Devsî (Radiyallâhu Anh) vesilesi ile Müslüman oldu. Aynı zat ile beraber, 70 kişilik bir kafile beraber Yemen’den yola çıktı. Medine’ye vardığında, Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)in Hayber kalesini kuşatmak için seferde olduğunu öğrenince yanına gitti. Orada Hayber kalesi fethine katıldı ve ganimetten hisse aldı. [1]
Câhiliye zamanında ki ismi Abdullah veya Abdurrahmân olarak değiştirildi. ”Kediciklerin babası” künyesi ile ilgili ise 2 rivayet vardır. Birincisi çocukken kediler ile oynadığı için bu şekilde anılmasıdır. Diğeri ise birgün kaftanı içinde kedi taşırken bunu Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)in görmesi ve kendisine bu şekilde hitap etmesidir. [2]
Medine Hayatı
Ebu Hureyre (Radiyallâhu Anh), Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)in yanında sürekli ilim tahsili ile meşgul oluyordu. Dünyalık herhangi bir işle meşgul olmayıp sürekli hadis dinler ve duymadıklarını ise ezberlerdi. Bu sebeple en çok hadis rivayet eden sahabî olmuştur. Bu konu hakkında, “Muhacirler çarşıda ticaretle, ensar bağ ve bahçelerinde ziraatla uğraşırken ben karın tokluğuna Resûlüllah’a hizmet eder, hadislerini toplar, böylece başkalarının bilmediği şeyleri öğrenirdim”[3] buyurmuştur.
Bazen ezberlediği ilimleri unuttuğunu Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)e söylediği zaman, ona elbisesini yere yaymasını söylemiş, içine eliyle bir şey atar gibi yaptıktan sonra tekrar elbisesini giydirmiştir. Bu olaydan sonra ezberlediği hiçbir şeyi unutmamıştır. [4] Abdullah İbni Ömer (Radiyallâhu Anh) ona hitaben, “Resûlullah’ın sohbetine en fazla devam edenimiz, onun hadislerini en iyi ezberleyenimiz sensin” demiştir. Kendisinden 5374 adet hadis rivayet edilmiştir.
Faziletleri
Müslüman olduktan sonra cihad vazifesini kâmilen ifâ etmiş ve bütün gazvelere iştirak etmiştir. Gecenin üçte birinde uyur, üçte birinde ibadet eder, geriye kalan üçte birinde ise hadis müzakere ederdi. Annesine büyük bir hürmet besler ve hizmetinden ayrılmazdı. 30 yaşından sonra iman ile müşerref olması sebebiyle, geçmiş senelerin telafisi için hem ibadet hem ilim sahasında çok gayret etmiştir.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in vefatından sonra Hazreti Ömer (Radiyallâhu Anh) tarafından Bahreyn’e kadı olarak atandı. Ardından aynı yerde vali olarak vazife yürüttü. Hazreti Osman (Radiyallâhu Anh) zamanında ortaya çıkan fitne olaylarına karışmadı ve tarafları sakinleştirmeye çalıştı. Daha sonra Medine’de yöneticilik yaptıysa da hayatının son günlerini Zülhuleyfe’de ki evinde geçirmiştir. Hz. Osman (Radiyallâhu Anh)ın baldızı Büsre ile evli ve 5 çocuğu vardı. 678 yılında 78’li yaşlarda vefat etti. Cenaze namazı Medine Valisi Velîd bin Utbe kıldırdı ve birçok sahabî iştirak etti. Allah (Celle Celâluhû) şefaatlerine mazhar eylesin.
Dipnotlar
[1] Vâkıdî, El-Meğâzî, II, 636
[2] Tirmizî, “Menâkıb” 46
[3] Buhârî, “İlim”, 42
[4] Buhârî, “İlim”, 42