Enes (Radıyallahu Anh)dan rivayet edildiğine göre, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minber üzerinde: “Sancağı Zeyd (İbni Harise) aldı, şehid edildi. Sonra sancağı Cafer (İbni Ebî Talib) aldı, o da şehid edildi. Sonra sancağı Abdullah İbni Revaha aldı, o da şehid edildi.” (Böyle buyururken) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in iki gözünden yaş akıyordu. (Ve şöyle devam etti): “Bundan sonra sancağı emirsiz olarak Halid İbni Velid aldı ve ona fetih (ihsan) olundu.”[1]
Hadisi Şerifin İzahı
Hicret-i Nebeviyyenin sekizinci senesinde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir ordu hazırlayıp azatlısı hazreti Zeyd’i bu orduya kumandan yaparak Şam nahiyelerinden Belka’a bağlı Mü’te beldesine, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in elçisi Haris İbni Umeyr el-Ezdî (Radıyallahu Anh) orada, Şurahbil tarafından hunharca şehid edilmişti. Rumlara karşı savaşa göndermiş, şayet Zeyd şehid olursa Cafer, o da şehid düşerse Abdullah İbni Revaha’nın kumandan olmasını emretmişti.
Gönderilen bu ordu üç bin kişiden ibaret olup, Rumların yüz bin kişiden ibaret muntazam bir ordusuyla savaşa başladı ve her üç islâm kumandanı sırasıyla şehid düşünce islâm ordusu sahipsiz kaldı.
Hazreti Halid İbni Velid, ordunun emirsiz kalması büyük kayba ve tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını düşünerek, kendisi için Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in bir emri olmadığı halde, Bedir savaşında bulunmuş yaşlı sahabî Sabit İbni Akrem (RadıyallahuAnh)ın: “Halid’i kumandan seçmek hususunda görüş ve söz birliği ediyor musunuz?” diye seslenmesine, mücahidlerin hep bir ağızdan: “Evet” demesi üzere, kumanda sancağını eline alıp üstün bir başarı ile orduyu mağlubiyetten kurtarıp fetih müyesser oldu.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Halid İbni Velid’in bu işini beğenerek, zaruret zamanı bu gibi işleri yapmanın mubah ve methe layık olduğuna işaret etmiş ve mucizât-ı nebeviyye olarak üç kumandanın sırasıyla şehid düşüp Hazreti Halid’in kumandayı alarak fethin ihsan olduğunu aynı gün Medine-i Münevvere’de ashabına haber vermiştir.
Medine-i Münevvere’ye bin kilometreden uzak olan Mu’te savaşı yedi gün kadar devam etti. Kendilerinin 40-50 misli kadar olan mücahidler düşman ordusunu sindirdi, Hazreti Halid’in elinde tam yedi kılıç parçalandı. Yedi kılıç parçalanırken kim bilir kaç kafiri kırıp geçirmişti!
Yüce Allah’ın yardımıyla başarıya ulaşılan bu savaşta islam ordusu kumandanlar dahil on beş kadar şehid vermişti.
İktibâs: Ahmet Fikri (Doğan) Efendi Hazretleri, Delîlü’s-Sâlikîn, 1/211-212.
Dipnot:
[1] (Buharî, Cenâiz:4)