Doğumu, Nisbesi ve Künyesi
Eş‘arî mezhebinin büyük isimlerinden olan soyu Hazret-i Ebû Bekir (Radıyallâhu Anh)a nispet edilen Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh)ın tam ismi, Muhammed b. Ziyâüddin Ömer bin Hüseyin bin Hasan Fahrüddin, Ebû Abdillah et-Teymî el-Bekrî er-Râzî’dir. “İmam”, “Fahruddîn” ve “Şeyhülislâm” diye lakapları aynı zamanda onun ulaştığı ilmi seviyenin ve şöhretinin derecesine işaret etmektedir. Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh), Rey şehrinde meşhur bir hatip olan babası Ziyâüddin Ömer’e nispetle “İbnü’l-Hatîb” ve “İbnü Hatîbi’r- Rey” künyesiyle tanınmıştır. Hicri 543 yahut 544 senesinde Rey’de doğmuş olan Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh), 606 senesinde Herat’ta vefat etmiştir.[1] Doğup büyüdüğü ortam, ilmî bakımdan son derece münbit olup onu ilme teşvik eden sâiklerle doluydu.
İlim Aldığı Hocaları
Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh)ın babası Rey’in meşhur fıkıh ve usûl âlimlerindendir. Kendisi babasından başlayarak zamanın bazı mühim âlimlerinden dersler almıştır. Fıkıh ve usûl dersi gördüğü hocası Kemal es-Sümnânî; kelâm, felsefe ve mantık dersi aldığı Mecdüddîn el-Cîlî bu âlimlerden sadece ikisiydi. Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh), Rey’in farklı görüşlere, farklı fıkhî ve fikrî mezheplere açık yapısından etkilenmişti. Meselâ Ebü’l-Hüseyn er-Râzî Ahmet bin Fâris, insanlara yeni bir mezhebin varlığını göstermek için Şâfiîlikten Mâlikîliğe geçiş yapmıştır. Bu geçişin sebebini şu şekilde ifade etmiştir: “Tüm lisanlarda kabul görmüş olan bu imamın mezhebinin bizim diyarımızda bulunmadığını fark ettiğimde bu istek içimde doğdu. Bu onurun bu diyara da gelmesi için bu mezhebe intisap etmek istedim. Zira Rey, birbirine muhalif ve çok sayıda muhtelif mezheplerin bulunduğu yerdir.”[2]
Yetiştiği Çevre
Yine onun döneminde Rey, gerek kültürel hareketlilik gerekse siyasî ve ekonomik bakımından tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşamaktaydı. Aynı şekilde emirler ve yöneticiler, ulemâyı destekleme, medreseler inşa etme ve eserler vücuda getirilmesine destek konusunda birbiriyle yarışmaktaydılar. Rey’e müntesip âlimlerin çokluğu da buna delâlet etmektedir. Bütün bunlara ilâveten Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh)ın yaşadığı dönemin, fikrî ihtilafların ve siyasal dönüşümlerin kendini gösterdiği kritik bir zaman dilimi olduğunu da ifade etmek lazımdır. Doğduğu ortamın yanı sıra sahip olduğu şahsî vasıfların da Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh)ın ilmî gelişimindeki tesiri büyüktür. İlme olan merak ve iştiyakı, onu gerek akranlarının gerekse kendisinden öncekilerin kitaplarını ve fikirlerini devamlı olarak okumaya, mütalaa etmeye sevk ediyordu. Güçlü hâfızası, anlayış kabiliyeti, azim ve gayreti sayesinde felsefe ve usûlde, kendisinden önceki ulemânın eserlerinden ve fikirlerinden azamî derecede istifade ederek oluşturduğu ilmî yöntem ile temâyüz etmiş bir âlimdi.
Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh) infak eden cömert bir kimse olarak da tanınmıştır. Yaşadığı dönemde Müşebbihe ve Kerrâmiyye gibi bidat ehli fırkalarla fikrî mücadelede bulunmuştur.[3] Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh)ın hocalarıyla yaptığı meşhur münazara sebebiyle Kerrâmiyye tarafından zehirlenerek öldürüldüğü rivayet edilmiştir.[4] Tarihçiler Râzî’nin hicrî 606 senesinde vefat ettiğini söylemektedirler.
Talebeleri
Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh)ın çok sayıda meşhur talebesi vardır. En meşhurları şunlardır: Kutb el-Mısrî İbrâhim b. Ali b. Hammâd es-Silmî bunlardan biridir. Kendisi Râzî’yi en çok seven öğrencilerindendi. Râzî de onu diğer öğrencilerinden üstün görürdü. 618 yılında Nîşâbur’da şehit olmuştur. Yine Muhammed b. el- Hüseyin Tâceddîn el- Urmevî, Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh)ın eseri el-Mahsûl’ün muhtasarı el-Hâsıl’ın müellifidir. Râzî’den aklî ilimlerde istifade etmiş olup bu konuda oldukça maharetliydi. İlâveten o, hocası Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh)ın risalesi er-Risâle el-Kemâliyye fi’l-Hakâiki’l-İlâhiyye’yi Farsçadan Arapçaya çevirmiştir. Başkâzî Şemsüddîn el-Hûî Ahmed b. el-Halîl b. Saâde, Muhammed Efdalüddin el- Hûnecî, şâir İbn İnnîn, Îsâgûcî ve İhtilâfu’l-Mütekellimîn ve’l-Hükemâ’nın müellifi meşhur Mufaddalüddîn b. Ömer Esîrüddin el- Ebherî ve Sultân Muhammed bin es- Sultân Harzemşah yine onun öğrencileri arasındadır.
Eserleri
Fahruddîn er-Râzî (Rahimehullâh)ın eserleri hem ilmî kıymetinin hem de maddî değerinin yüksekliği ile meşhurdur. Çoğu zaman onun kitaplarına yönelen insanlar daha önce meşgul oldukları eserlerden uzaklaşırlardı.8 “Elde ettiği bu ilmî mertebe neticesinde farklı ilimleri tahsil etmek üzere her yerden ilim talipleri ona gelir ve her gelen matlubunu son derecesine kadar onda bulur, mutmain bir şekilde ayrılırdı.”1 Kadîm biyografi yazarları Râzî’nin kitaplarının adedi üzerinde görüş birliğine varamamış, her biri farklı sayılar zikretmiştir. Ayrıca Râzî, bazı eserlerinde diğer eserlerinden de bahsetmektedir. Örneğin İ‘tikâdâtü Firâku’l- Müslimîn ve’l-Müşrikîn eserinde, kelâm ilmine dair dokuz kitabını zikretmektedir. 2 Râzî’nin bazı önemli ve kendisine nispeti kesin kabul edilen kitaplarını ilimlerine göre tasnif ederek şöylece sıralayabiliriz:
Tefsir İlmine Dair
- Esrâru’t-Tenzîl ve Envâru’t-Te’vîl
- Tefsîru Sûreti’l-İhlâs
- Tefsîru Sûreti’l-Bakara ale’l-Vechi’l-Aklî
- Tefsîru Sûreti’l-Fâtiha ya da Mefâtîhu’l-Ulûm
- et-Tefsîru’l-Kebîr ya da Mefâtîhu’l-Gayb
- Risâletün fi’t-Tenbîh alâ Ba‘zi’l-Esrâri’l-Müvedde’e fî Ba‘zi Âyâti’l- Kur’âni’l-Kerîm
Kelâm İlmine Dair
- Ecvibetü’l-Mesâil en-Nicâriyye
- el-Erba‘în fî Usûli’d-Dîn
- Esâsü’t-Takdîs ya da Te’sîsü’t-Takdîs
- el-İşâretü fî İlmi’l- Kelâm
- el-Beyânu ve’l-Burhânu fi’r-Reddi alâ Ehli’z-Ziyagi ve’t Tuğyân
- Tahsîlu’l-Hakk fi’l- Kelâm
- el-Cebr ve’l- Kader ya da el-Kazâ ve’l- Kader
- Risâletün fi’l-Cevheri’l-Ferd
- el-Halku ve’l-Ba‘s
- el-Hamsun fî Usûli’d-Dîn
- Levâmi‘ü’l Beyyinât fî Şerhi Esmâillâhi’l-Hüsnâ ve’s-Sıfât
- İsmetü’l-Enbiyâ
- er-Risâletü’l-Kemâliyye fi’l-Hakâiki’l-İlâhiyye (Farsça)
- el-Mebâhisü’l-İmâdiyye fi’l-Metâlibi’l-Meâdiyye
- Risâletün fi’l- Meâd
- Risâletün fi’n- Nübüvvât
- Me‘âlimü Usûli’d-Dîn
- Nihâyetü’l-Ukul fî Dirâyetü’l-Usûl
- el-Metâlibü’l-Âliye fî İlmi’l- Kelâm
Mantık, Felsefe ve Ahlak İlimlerine Dair
- el-Âyâtü’l-Beyyinât fi’l- Mantık
- Aksâmü’l-Lezzât
- Ta‘cîzü’l-Felâsife ev Tehcînü Ta‘cîzi’l-Felâsife (Farsça)
- Şerhu’l-İşârât ve’t-Tenbîhât
- Şerhu Uyûnu’l-Hikme
- Lübâbü’l-İşârât
- el-Mebâhisü’l-Meşrikıyye fi’l- Mantık ve’l-Hikme
- el-Mülahhas fi’l-Hikme ve’l- Mantık
- Muhassalü Efkâri’l-Mütekaddimîn ve’l-Müte’ahhirîn mine’l-Ulemâ ve’l-Hükemâ ve’l-Mütekellimîn
Fıkıh ve Fıkıh Usûlüne Dair
- İbtâlü’l-Kıyâs
- İhkâmü’l-Ahkâm
- el-Burhânü’l-Bahâ’iyye (Farsça)
- Şerhu’l-Vecîz fî Usûli’l-Fıkh (Bu eser tamamlanmamıştır)
- el-Mahsûl fî Usûli’l-Fıkh
- Me’âlimu fî Usûli’l-Fıkh
- Arap Dili, Edebiyatı ve İlimleri
- Şerhu Sakdu’z-Zend
- el-Muharrer fi Hakâiki’n-Nahv
- Nihâyetü’l-Îcâz fî Dirâyeti’l-İ‘câz
Tarih ve Biyografiye Dair
- Fezâ’ilü’l-Ashâb
- Menâkıbü’l-İmâmi’ş-Şâfi‘î
- Tıp, Doğa Bilimleri ve Kozmoloji
- el-Hendese
- Risâletün fî İlmi’l-Hey’e
- el-Eşribe
- et-Teşrîh mine’r-Re’si ile’l-Halki
- Şerhü’l-Kânûn fi’t-Tıbb
- et-Tıbbü’l-Kebîr
- Risâletün fî İlmi’l-Ferâse
- en-Nabz
- es-Sırru’l-Mektûm fî Muhâtebeti’ş-Şems ve’l-Kamer ve’n-Nücûm
Fırkalar, İnançlar ve Genel Bilgilere Dair
- İ‘tikâdâtü Firâki’l-Müslimîn ve’l-Müşrikîn
- Câmi‘u’l-Ulûm (Farsça)
- İlmü Cerri’l-Eskâl
- Hadâiku’l-Envâr (Farsçadır ve zamanının ilimlerinden altmış tanesinin niteliklerini içermektedir.)
- Münâzarât fî Bilâdi Mâverâünnehr
- el-Vasiyye
Dipnotlar
[1] İbn-i Kesîr, el-Bidaye ve’n-Nihâye, 8/67.
[2] Muhammed el-Enbâri, Nüzhetü’l- Elibbâ fi Tabakati’l-Üdebâ.
[3] İbn Kesîr, el-Bidaye ve’n-Nihâye, 16/688; Sübki, Tabakâtü’ş Şâfiiyye, 8/86.
[4] İbn-i Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 16/688.