Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’in insanları İslâm’a açıktan davet etmeye başlamasından sonra, Mekke müşriklerinin Müslümanlara yaptıkları baskı ve zulüm artmış, dayanılmayacak hale gelmişti. İlk başlarda sabretmeleri istendiği için, Mekke’de baskı altında yaşamaya devam eden Müslümanlar, Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)in “Orada ülkesinde hiç kimseye zulmedilmeyen bir hükümdar iş başındadır; gidin ve Allah içinde bulunduğunuz durumdan bir çıkış yolu gösterinceye kadar o doğruluk ülkesinde kalın!”[1] tavsiyesi üzerine Habeşistan’a gitmeye karar verildi.
Hicret için Habeşistan’ın seçilmesinin sebeplerinden en önemlisi orada hükümdar olan Necâşî’nin ehli kitap bir kişi olması ve adaletle hükmeden bir hükümdar olarak tanınmasıdır. Ayrıca kendisi Arapça lisanına hakimdi. Mekke’li tüccarlar Habeşistan’a daha önce ticari maksatlarla çok gittiği için, bölge ve orada yaşayan halkı iyi tanınıyordu. İslamiyet’in rahatça yayılması için uygun bir mahal olmasıda çok mühimdi. Böylece Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)in izni ve tavsiyesi ile hicret için hazırlıklar başladı.
İlk Kafile
614 yılının Recep ayında 15 kişilik bir kafile, tekne vasıtası ile, deniz yoluyla Mekke’den Habeşistan’a hicret etti. 11 erkek ve 4 kadından oluşan bu kafile arasında, Hazreti Osman, Zübeyr bin Avvâm, Abdurrahman bin Avf (Radiyallâhu Anhüm) gibi sahabîler mevcuttu. Bu kafile Habeşistan’da iyi karşılandı ve dinlerini rahatça yaşadılar. Bunun üzerine ikinci bir kafilenin daha gitmesine karar verildi. 616 yılında yapılan İkinci Habeşistan hicretine 70’ten fazla Müslüman katıldı. [2] Bu hicrete katılan sahabîlerin sayısı hakkında farklı rivayetler mevcuttur.
İkinci Habeşistan hicreti, Mekke müşriklerini büyük bir telaşa sevk etti. Çok sayıda Müslümanın Habeşistan’a ve gitmesi ve gittikleri yerin İslamiyet’in yayılmasına müsait bir yer olması sebebiyle aralarından o sıralarda henüz İslâm ile müşerref olmamış, Amr bin Âs ve Abdullah bin Ebi Rebîa (Radiyallâhu Anhüma)yı temsilci olarak seçerek Necâşiye yolladılar. Müslümanların iade edilmesi tekliflerini şiddetle reddeden Habeşistan hükümdarı Necâşi, temsilcilerin isteğini vermeden geri yolladı. Böylece Müslümanlar güven içerisinde yaşamaya devam ettiler.
Geri Dönüş
620 yılında Mekke’li müşriklerin İslamiyeti kabul ettiklerine dair çıkan bir asılsız haber sebebiyle, Habeşistan’da ki Müslümanların bir kısmı Mekke’ye geri döndü. Bu arada müşrikler Habeşistan’a ikinci bir temsilci heyeti daha yollamış ama sonuç alamamıştı. Necaşî son ana kadar Müslümanları korumaya ve gözetmeye devam etmişti. 628 yılında ise Habeşistan’da kalan son sahabîler, Necâşî’nin hazırlattığı gemilerle Medine’ye gittiler. Daha sonra Rasûlüllah (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)in kendisine yolladığı bir mektubu okuyan Necâşî Müslüman olmuştur.
Dipnotlar