Silsile-i Zeheb’in onuncu halkası olan Hâce Abdulhâlik el-Ğucdüvânî Hazretlerinin, Nakşibendiyye yolu için belirlediği esaslar ve örnek hayatının yanı sıra, tarîkat edeb ve ölçülerine ait bir vasiyetnameleri vardır ki, manevî oğulları Hoca Evliyâ-yı Kebîr için yazmışlardır. Bu vasiyetname, tasavvuf ve ledün ilmi irfanının en ince hikmetlerini toplayıcı ve yolun ana hedeflerini göstericidir. Mevlâ Te‘âlâ bizleri, o nasihatlere kulak veren ve lüzumunca amel edenlerden eylesin!
Vasiyet eylerim sana ey oğul!
Bütün hallerinde ilim, edeb ve takva üzere ol! Senden önce yaşamış olan İslâm âlimlerinin eserlerini incele! Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimizin sünnetine önem ver, ibadet ve taatlerinde cemaatle olmaya devam et. “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat”ten ayrılmadan fıkıh ve hadis ilmini öğren.
Cahil sufilerden uzak dur. Her zaman namazlarını cemaatle kıl. (Şöhreti getirecek şekilde) imam ve müezzin olmaya heveslenme. Şöhret kazanmaya rıza gösterme. Zira şöhret, belâ ve afettir. Makama önem verme. İsim yapmayı düşünme. Mütevazı olup şahitlik yapmaktan kaçın ve sakın. Sakın mahkemelerde dolaşıp boy gösterme.
Kimseye kefil olma. Halkın yaptığı vasiyetlere karışma. Padişah ve şehzadelerle arkadaşlık yapma. Tekke bina etme, olan yerlerde sakın oturma. Sema yapmaya hevesli olma. Zira sema yapmaya düşkünlük, nifakı doğurur, kalbi öldürür. Güzel ses dinlemeye fazla kapılma ki, ruhu karartır ve sonunda nifak doğurur. Böyleyken güzel sesi de inkâr etme. Çünkü buna ilgi gösteren ve önem veren de çok bulunur.
Az konuş, az ye, az uyu. Halktan aslandan kaçar gibi uzaklaş. Daima halvet içinde bulun. Yeni yetişen çocuk, kadın, bidatçı, zengin ve cahil ile bir olup bulunma. Helâl ye, şüphelilerden sakın ve kaç. İyice olgunluğa ermeden sakın evlenme. Şayet böyle yapmazsan dünyayı çok arzular ve bu hırsla dinin İslâmî kaybedebilirsin! Çok gülme! Hele kahkaha ile hiç gülme! Çünkü kahkaha ile aşırı gülmek müslümanın kalbini öldürür.
Herkese şefkat nazârıyla bak! Kimseyi hakir görme. Dış görünüşünü fazla süsleme! Zira zahiri süslemek, batını harap eder. Halk ile münakaşa, niza ve dedikodu etme. Kimseden bir şey isteme ve kimseye kendine hizmet etmesini emretme ve bekleme.
Allâh dostlarını görürsen, Allah rızası için sev ve onlara hizmet et! Yaptıkları manevî işlerini sakın inkâr etme. Çünkü bu duruma düşen inkârcı asla kurtuluşa eremez ve bulamaz. Dünyaya sevgi duyanları ve bağlananları sevme ve aldırış etme. Cenâb-ı Allâh’ın verdiği azaları ve bedenini pek fazla mamur edip bezeme, gönlünü Allâh ve Rasûlü’nün sevgisiyle mamur et. Gözlerin, Allah (Celle Celâluhû) aşkıyla her zaman yaşlı, amellerin hâlis olsun. Duanı içten yap. Gösterişsiz elbise giyin. Hakk’ı arayan kişileri kendine dost ve yoldaş edin. Özün fıkıh bilgisiyle dolsun. Evin mescid, Allah Te‘âlâ ise dostun ve yardımcın olsun!