Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ), Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in temiz, iffetli ve yüce ahlâk sahibi olan hanımlarının ilki. O, Arapların en asil kavmi olan Kureyş kavminden ve Kureyş kavminin de, en asil, pak ailelerinden idi. Babası Huveylid, annesi Fâtıma’dır (İbnü İshâk, es-Sîre).
Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ)nın baba tarafından soyu Kusay’da Peygamberimizin baba tarafından soyu ile birleştiği gibi, annesi tarafından da soyu yine Peygamberimizin (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) baba tarafından dedesi olan Lüey’de bileşmektedir (M. Asım Köksal, İslâm Tarihi, Mekke Devri, 96).
Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ), ticaretle uğraşan zengin, haysiyetli, şerefli bir kadındı. Ücretle tuttuğu adamlarla Şam’a ticaret kervanları düzenlerdi. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in doğru sözlü, güzel ahlâklı ve son derece kendisine güvenilen bir insan olduğunu öğrenince, O’na ticaret ortaklığı önerdi. Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ)nın bu teklifini kabul etti. Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ) O’nun başkanlığında bir ticaret kervanını Şam’a gönderdi.
Aynı zamanda kölesi Meysere’yi de O’nunla beraber gönderdi. Meysere, yolculuk sırasında Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)de harikulade hallere şâhid oldu. Gittikleri yerde, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) satacaklarını sattı ve alacaklarını da aldı. Ondan sonra geri döndüler. Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ) bu ticaret kervanından çok memnun oldu. Daha önce gönderdiği ticaret kervanlarına nazaran, bu sefer daha fazla kâr elde etti. Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında Meysere’yi de dinleyince, O’na olan itimadı ve sevgisi daha da arttı. O’na anlaştıkları ücretten fazlasını verdi ve Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e evlenme teklifinde bulundu (İbnü İshâk, es-Sîre).
Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) durumu amcası Ebu Talib’e anlattı. Ebu Talib Hazreti Hatice’yi Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) için istedi. İki aile anlaştı. Düğünleri o zamanın örf ve adetlerine göre, Hazreti Hatice’nin evinde yapıldı. Düğünde Ebû Talib ve Hazreti Hatice’nin amcası Amr b. Esed birer konuşma yaptılar. İkisi de konuşmalarında hikmetli ifadelerde bulundular ve evlenecekler hakkında güzel şeyler söylediler. Ondan sonra misafirlere ikram yapıldı, yemekler yenildi. Ebû Talib nikâhlarını kıydı. Mehir olarak 500 dirhem altın tesbit edildi (İbnü Sa‘d, et-Tabakātü’l-kübrâ: VIII, 9). O zaman, rivâyetlerin ekseriyetine göre, Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) 25 ve Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ) 40 yaşında idiler. Aralarında 15 yaş fark vardı (İbnü Hacer el-Askalânî, el-İsâbe: 539). Bazı rivâyetlerde bu yaş farkının daha az olduğu kayıtlıdır.
Efendimiz’in Hazreti Hatice Validemizden Doğan Çocukları
Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ)nın Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den Fâtıma, Ümmü Gülsüm, Zeyneb ve Rûkiyye adında dört kızı, Kâsım ve Abdullah adında da iki oğlu dünyaya geldi. Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ), Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e, Peygamberliğinden evvel son derece saygı gösterip onu mutlu ettiği gibi, Peygamberliği döneminde de, ona ilk inanan, onunla beraber namaz kılıp ona ilk cemaat olan kişi vasfını kazandı. Daima Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e destek oldu, ona moral verdi, son derece güzel davranış ve sözleri ile onun başarılarına katkıda bulunmaya çalıştı.
Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ), Allah (Celle Celâlühû)nun selâmına ve Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in övgüsüne nâil olacak derecede faziletli ve şerefli bir kadındı. O, imanda, sabırda, iffette, güzel ahlâkta, kısacası her yönü ile örnek olan bir anneydi.
Allah (Celle Celâlühû)nun rızasını, yuvasının mutluluğunu, dünya ve âhiretin huzur ve saadetini düşünen bütün anneler için en güzel örneği teşkil eden Hazreti Hatice (Radıyallâhu Anhâ), nübüvvetin onuncu yılında, Ramazan ayında vefat etti ve Mekke’deki Hacun kabristanına defnedildi (M. Asım Köksal, İslâm Tarihi, Mekke Devri, 302).