Asıl ismi, Ebül-Hayr Şemsüddin Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Alî bin Yûsuf El-Cezerî’dir. 26 Kasım 1350 senesinde Şam’da dünyaya geldi. Cezerî nisbesi, dedesinin Dicle ile Fırat arasında kalan Ceziretü İbn Ömer bölgesinden olması dolayısıyladır. Çocukluğu Şam’da geçmiştir. İlk tahsiline babasından başlamış, Kur’an’ı defalarca okumuştur. 14 yaşında hafızlığını tamamladıktan sonra, Ali bin Ahmed bin Abdülvâhid’in talebelerinden hadis dinledi ve kıraat ilmine başladı.
Genç yaşta olmasına rağmen, teravih namazını hatimle kıldırma seviyesine yükselmiştir. Ebu’l-Hasan El-Kudsi, Ebu Ali Hasan bin Abdillah Es-Suruci ve babasının da hocası olan Ebu Abdillah Muhammed El-Habbaz El-Ensari’den kıraat ilmi tahsil etmiştir. Daha sonraları ise Eminüddin Abdülvehhab bin Yusuf’tan istifade ederek diğer ilim sahalarında dersler almıştır.
Mısır Seferleri
İbni Cezerî (Rahimehullah) ilim tahsilatı boyunca defalarca Mısır’a gitmiştir. Bu seferler boyunca birçok zatın derslerine girerek, sadece kıraat değil, birçok ilmi sahada kendini geliştirmiştir. 18 yaşında olmasına rağmen, eser telif etmeye başlamıştır. Kendi ifadesiyle 40’dan fazla Âlim zattan ders almıştır. Mısır’daki ilim tahsilini tamamladıktan sonra ise, Şam’da Emevî Cami’nde kıraat okutmaya başladı. [1]
Ayrıca, Adiliyye Medresesinin kıraat şeyhliği, Daru’l-Hadisi’l-Eşrefiyye şeyhliği, Şamdaki Camiut-Tevbe’nin hatipliği gibi vazifeler yapmıştır. Böyle kısa sürede, büyük başarılara sahip bir zat olması sebebiyle, bir takım çevreler tarafından hased ve fitne oklarına hedef olmuştur. İdarecilik yaptığı yıllarda, vakıf mallarını zarara uğrattığı ve bazı kimselere borçlu olduğu gibi suçlamalarla yargılanıp hüküm giymiştir. Bütün mal varlığına zulmen el konulmuştur. [2]
Osmanlı’da Hizmetleri
Memluk devletinde uğradığı haksızlıklar sebebiyle, ülkesini terk ederek Osmanlı’ya sığınan İbni Cezerî (Rahimehullah), hürmetle karşılandı. Bizzat Sultan Bayezid Han kendisine iltifat ederek, Ulu Cami yanında, kendisi adına Darul-Kurra’yı inşa ettirdi. Burada muallim-i sani ünvanı ve yüksek bir maaşla idarecilik vazifesine başladı. Ardından gasbedilen mallarının kendisine iade edildiği haberini almıştı.
Sultan Bayezıd’in dini danışmanı ve ordu hocası olarak İstanbul muhasarası ve Niğbolu savaşına katılmıştır. Savaştan sonra Bursa’ya dönmüş, kendisine “Muallim-i sultani” ünvanı verilerek Yıldırım Bayezid’ın çocuklarına (Musa, Mehmed, Mustafa) hocalık yapmıştır. Timur Han’ın Bursa’yı ele geçirip yağmalaması sebebiyle, ona tutsak düşmüştür. Lakin kendisine hürmet edilerek ikramda bulunulmuştur. Timur Han, onu bir süre yanında tutmuş sonraları ise özgürlüğüne kavuşmuştur.
Eserleri ve Vefatı
İbni Cezerî (Rahimehullah)ın 100 kadar eseri bulunmaktadır. Bu eserler, Kur’an ilimleri-Kıraat, Hadis, Siyer, Tarih, Tabakat ve muhtelif ilim sahaları hakkındadır. Netice olarak, İbn Cezeri (Rahimehullah), Şeyhu’l-Kurra ve’l-İkra diye tarihe geçmiş, kıraat ilminde çığır açmış, muazzam eserleriyle tarih boyunca takip edilmiş bir şahsiyettir. 82 yıllık hayatının 43 yılını Memluk topraklarında (Şam ve Mısır’da), 7 yılını Anadolu’da (Osmanlı Devleti), 32 yılını ise İran topraklarında (Timurlular) geçirmiştir. Memlük sultanlarının gözdesi olmuş, Yıldırım Bayezıd’ın Hace-i Sultan’ı, Muallim-i Sânisi olmuş, Timur’un ve çocuklarının itibar ettiği bir kişi olmuştur. Rebiulevvel 833 yılında Şiraz’da bulunan evinde vefat etmiş, kendi yaptırdığı Darul-Kur’an’a defnedilmiştir. Rabbimiz şefaatlerine mazhar eylesin.
Dipnotlar
[1] İbnü’l-Cezerî, “Câmiʿu’l-esânîd”, s. 69
[2] İbnü’l-Furât, 9, s. 434