Osmanlı devrinin büyük müelliflerinden ve birçok devlet vazîfesini îfâ etmiş olmanın yanı sıra pek çok alanda önemli bir şahsiyet olan İbnülemin Mahmud Kemal’i vefâtının sene-i devriyesi olan 24 Mayıs vesilesiyle hayırla ve minnetle yâd ediyoruz.
İbnülemin Mahmud Kemal İnal, tarihçi, edîb, müzeci ve bir mutasavvıf olarak pek çok meziyeti kendisinde cem etmiş, Osmanlı’nın son devrinin önemli ilim ve fikir adamlarındandır. 17 Kasım 1870 senesinde İstanbul Beyazıt’ta doğmuş ve hayatını bu muazzez şehirde tamamlamıştır.
Büyük bir devlet adamı olmaya giden süreçte babası Mehmed Emin Paşa’nın, sadrazam Yusuf Kâmil Paşa’nın mühürdarlığını yapmış biri olmasının tesiri büyüktür. Zira o çocukluğunu, Yusuf Kâmil Paşa’nın eşi Zeynep Kâmil Hanım’ın konağında geçirmiş, burada devlet terbiyesini ve sadaret seviyesini müşâhede etme imkânı bulmuştur.
15 yaşında Şehzâde Rüşdiyesinden mezun olan İbnülemin Mahmud Kemal bir süre sonra Mülkiye ve Hukuk Mekteplerine kaydolarak bu okullarda eğitim gördüyse de rahatsızlıkları sebebiyle eğitimine ara vermek zorunda kaldı. Okula devam edemediği dönemi çok iyi değerlendirdi ve belki de kendisinin bu derece büyük bir şahsiyet olarak yetişmesini bu senelere borçlandı. Merhûm Mehmed Âkif’in babası İpekli Mehmed Tâhir Efendi başta olmak üzere, büyük hocalardan özel dersler aldı ve 1889 senesinde Sadâret Mektubî Kaleminde, otuz üç yıl sürecek memûriyet hayatına başladı. Bu vazifenin ardından Teftiş-i Islahat komisyonu Başkitâbeti vazifesine devam etti.
Osmanlı sarayları öyle muazzam yerlerdir ki, orada memûr olarak vazife îfâ edenler hep ciddî seviye kesbetmişlerdir. Mahmud Kemal Bey de cennet mekân 2. Abdülhamid Hân’ın hal’ini takip eden dönemde 1909 senesinde jurnalleri tasnif ve imhâ vazifesi tevcih edilen komisyonun başkanı olarak Yıldız Sarayı arşivini inceleme imkânına sahip oldu.
Sanatla son derece ilgili olan Mahmud Kemal, bu alanda hizmete de muvaffak oldu. 1914 senesinde ve rejimin değişiminin ardından bazı kurumlarda vazifelerini sürdürdükten sonra 1927’de yeniden müdürlüğüne geleceği ve emekli olacağı şimdiki adı Türk ve İslâm Eserleri Müzesi olan Evkaf-ı İslâmiye Müzesi’nin müdürlüğüne getirildi. Hat sanatını yaşatma amacıyla Medresetü’l-Hattatîn adlı okulun kurulmasına öncülük etti.
Üstlendiği Diğer Önemli Vazifeler
1916’da Şûrâ-yı Devlet âzâlığı, 1921’de Takvim-i Vekâyi gazetesi müdürlüğü, 1922’de Divân-ı Hümayun Beylikçiliği vazifelerini yürüten İbnülemin Mahmud Kemâl’in Bab-ı Alî’deki görevleri İstanbul hükümetinin yıkılması üzerine sona erdi.
İbnülemin Mahmud Kemal 1923’te Târih-i Osmânî Encümeni azalığına seçildi. Vesaik-i Târihiye Tansîf Encümeninde başmemurluk vazifesiyle tasnif işini tamamladı ve katalogların basılarak istifâdeye sunulmasına vesile oldu. Tasnîf heyetinin lağvedilmesinin ardından daha evvel de ifade etmiş olduğumuz üzere Türk ve İslâm Eserleri Müzesi müdürlüğüne geri dönerek buradan emekli oldu.
1957 senesinde vefât eden İbnülemin Mahmud Kemal ardında, önemli eserler bıraktı. Mevlâ Te‘âlâ rahmet eylesin.