Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Şa‘bân-ı Şerîf ayının son gününde bir hutbe îrâd etmiş ve Ramazân-ı Şerîf ayına kavuşmanın bahtiyarlık vesilesi olduğunu beyân etmiştir. “Her kim Ramazân-ı Şerîf ayının girişiyle sevinirse, Allâh Te‘âlâ onun cesedini ateşlere haram kılar” hadîs-i şerîfi de mü’minler için büyük bir müjdenin ifadesidir.
Ramazân-ı Şerîf ayının bereketinin tezâhür ettiği en önemli mekânlar camilerdir. Zira vakit namazlarının cemaati, diğer aylardaki cemaatlere nazaran ziyadeleşir. Mukabeleler vesilesiyle Kur’ân-ı Kerîm ile yankılanır kubbeler. Mushaflar açılır ve yüzler, Kur’ân-ı Kerîm’in nûruyla parıldar.
İstanbul’un merkezi Fatih’in güzide semti Çarşamba’daki İsmailağa Camii, bu sene de Ramazân-ı Şerîf’in kıyâmı anlamı taşıyan terâvîh namazını edâ etmek üzere toplanan mü’minlerin rağbet gösterdiği bir mescid oldu. Ramazân-ı Şerîf’in ehemmiyet ve fazîletinden haberdar etmek maksadıyla asılan afişlerin karşıladığı cemaat, cami-i şerîfi doldurdu.
İsmailağa Kürsüsünden Sohbetler
Senenin ilk terâvîh namazını ve bağlı bulunduğu Yatsı namazını edâ etmeden önce, İsmailağa Camii imam hatibi Salih Topçu hocamız, cemaate vaaz-ü nasihatlerde bulundu. Ramazân-ı Şerîf’in önemi ve fazîletlerinin âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerle, ulemanın ve sulehanın sözleriyle aktarıldığı sohbette, tevbe ve istiğfâr ile yeni bir başlangıç yapılması konusunda mühim tavsiyeler yer aldı. İsmailağa akşam sohbetleri; Ramazân-ı Şerîf ayı boyunca ve bayram gecesi de devam edecektir.
Senenin İlk Terâvîhi ve Duâ
Ramazân-ı Şerîf’in ilk gecesini ilim ve sohbet meclisinde, bu mübârek ayın kıyâmı niteliğine sahip olan Terâvîh namazıyla hep birlikte ihyâya gayret ettik; vatanımız ve milletimiz, ümmet-i Muhammed için duâ ve niyâzda bulunduk.
İlk Sahur ve İlk Oruç
Ramazân-ı Şerîf hilâliyle müşerref olan mü’minler, bu gece Ramazân-ı Şerîf’in ilk sahurunu idrak edecek ve senenin ilk Ramazân orucuna niyet edecekler. Dünyanın muhtelif coğrafyalarında yaşayan mü’minler, bir ay boyunca oruç ibâdeti ve Ramazân-ı Şerîfe mahsus diğer ibâdetlerle yekvücut hâlinde hareket edecekler.
Mü’minlerin, Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı ve hususî ibadetleri etrafında bir bütün hâline gelmesini sağlayan Ramazân-ı Şerîf ayının, ümmet-i Muhammed’in her daim birlik-beraberlik içerisinde hareket edeceği günlere vesile olmasını niyâz ediyoruz.