Muharrem ayının onuncu günü olan Âşûrâ günü, oruç ibâdetinin yanı sıra sıla-i rahim, insanların tebrikleşmeleri ve birbirlerine ikrâmda bulunmaları gibi toplumsal açıdan birleştirici ve bütünleştirici tesirleriyle de dikkat çeker. Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in: “İslâm’da en hayırlı amel yemek yedirmen ve tanıdığın (ve tanımadığın) herkese selâm vermendir.”[1] hadîs-i şerifini hizmetlerinin esası kabul eden İsmailağa aşevimiz, halkımıza dönük ikrâm etkinliklerini dînî açıdan önem taşıyan gün ve gecelerde sürdürmektedir.
Tasaddukta bulunmak, ihtiyaç sahipleri ve hastalara yedirmek, oruçlulara iftar ettirmek, insanlara ve husûsan aileye genişlik yapmak gibi hasletler, Âşûrâ günü yapılması tavsiye edilen hasletlerdendir. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Âşûrâ gününde ailesine cömert davranan kişiye, Allah (Celle Celâluhû) o senenin bütününde cömert davranır.”[2]
Nebevî öğütleri dikkate alarak Âşûrâ gününün fazîlet ve bereketinden istifâde için Aşevimizin tertip etmiş olduğu iftar yemeği ve aşure ikrâmımıza bütün kardeşlerimiz davetlidir.
İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı
Dipnotlar
[1] Buhârî, Îmân 6, 20; Müslim, Îmân 63.
[2] Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, 10/77; ibn Adiy, el-Kâmil fi’t-Târîh, 5/211; ibn Abdilberr, el-İstizkâr, 10/140, No:14294; el-Beyhakî, Şua‘bü’l-Îmân, 3/365, No:3791