Âdem (Aleyhisselâm)ın oğlu Hâbil’den, İbrahim (Aleyhisselâm)a ve oğlu İsmail (Aleyhisselâm)a maziden günümüze gelen ve bu mukaddes kıssalarla atiye taşınacak, yeryüzünde mü’minler bulunduğu müddetçe îfâ edilecek bir ibâdettir kurban.
Dinî bayramlarımızın fert ve toplum üzerinde mühim ve derin tesirleri vardır. Topluca kıldığımız bayram namazlarıyla dinî şuur ve manevî hissiyâtımız kuvvetlenir. Musafahalarla gönüllerin cilâlandığı mübârek bayram günlerinde birlik, beraberlik, kardeşlik ve yardımlaşma duyguları zirveye ulaşır.
İsmailağa Camii’nde Bayram Namazı ve Bayramlaşma
Bizler de bu duygu ve düşüncelerle Kurban bayramı sabahında İsmailağa Camii’nde bir araya geldik. Namaz öncesi tertip edilen Bayram özel sohbetinde; bayram gününün fazîletleri, kurban ibâdetiyle ilgili ilmî ve manevî bilgiler ve gerek ibâdetlerde, gerekse ziyâretlerde dikkat edilmesi gereken hususlar beyân edildi.
Bayram namazı, senede sadece iki kez kılınan ve zâid tekbirleri vesilesiyle farklı bir kılınış arz eden bir namazdır. Bu sebeple, namazın kısa ve anlaşılır bir tarifi yapıldı. Tarifin ardından tekbirlerle edâ edilen namazı müteakip İsmailağa minberinden bayram ve kurban konulu hutbe îrâd edildi.
Getirilen tekbirlerin ardından ellerimizi semâya açtık ve duâların geri çevrilmeyeceği haber verilen mübârek bayram sabahından istifâde ettik. İsmailağa Camii’ni dolduran cemaat, mihrab önünde sırayla musâfaha ederek bayramlaştı.
Bayramlarda vazifelerimize yönelik geliş malûmata buradan, sıla-i rahim konusunun önemine dair bilgilere buradan, ulaşabilirsiniz. Hac menâsikini îfâ etmek üzere mukaddes topraklarda bulunan mü’minlerin hac ibadetlerinin mebrûr, kurbanların ve bilcümle ibâdetlerin makbul olmasını dileriz.