İsmailağa Camii, Receb-i Şerîf’in girişiyle başlayan üç ayları; sabah, öğle ve ikindi namazlarından önce olmak üzere, günde üç vakit okunan mukabelelerle karşıladı. Ramazân-ı Şerîf ayı içerisinde mukabeleler, bu üç vakit namazı müteakip de okunacak ve böylece günde beş ayrı vakitte mukabele, cemaatin istifadesine sunulmuş olacaktır.
İlim, İrşâd ve Hizmet Merkezi İsmailağa Camii
1723 senesinde, Osmanlı devrinin 56. Şeyhülislâmı İsmail Efendi tarafından Kâbe-i Muazzama ölçülerine göre yaptırılan İsmailağa Camii, Mahmud Efendi Hazretlerinin imam-hatip olarak göreve başladığı 1954 senesinden günümüze dek ilim, irşad ve hizmet merkezi olma hüviyetini muhafaza ediyor.
Sohbet ve dersler vesilesiyle önemli bir manevî mevkie sahip olan İsmailağa Camii, mübârek gün ve gecelerin ihyâsı noktasında önemli bir manevî çekim merkezi olarak yoğun rağbet görüyor. Nitekim mübârek Mi‘râc Gecesini idrâk ettiğimiz bu gece de, camimizde kalabalık bir cemaatle ihyâ edildi.
Zikir Meclisi
Mübarek geceyi, akşam namazından önce, tarîkatımızın erkânından olan hatm-i şerîf vesilesiyle zikirle karşıladık. Hatm-i Hâcegân Meclisi; istiğfarla kurulan, Sûre-i Celîle tilâvetlerini, salevât-ı şerîfe okumalarını ve zikri merkeze alan, ellerin niyâz üzere açıldığı bir meclistir. Hadîs-i Şerîflerde bu müstesna meclis, meleklerin gıpta ettiği bir meclis olarak anılmıştır.
İkrâm ve Dâvet
Edâ edilen akşam namazını müteakip, derneğimizin aşevinin hazırlamış olduğu çorba, sıcak yemek ve tatlı çeşitlerinden oluşan ikramların sunulduğu, dernek binamızın yemekhanesinde ve her katında kurulan sofraların bereketinden hep beraber nasipdâr olduk.
Meşrû ikrâm ve dâvetler, Müslümanları aynı sofra ve mecliste buluşturan, bir araya gelmelerine vesile olan, muhabbet ve kardeşliği ziyâdeleştiren, Allah Te‘âlâ indinde makbul cemiyetlerdir.
Mi‘râc Gecesi Özel Sohbeti
İsmailağa Camii imam hatibi Salih Topçu Hoca Efendi, geceye özel tertip etmiş olduğu sohbette Mi‘râc mûcizesini, Risâle-i Kudsiyye’nin konuyla ilgili beyitlerini açıklayarak anlattı. Mi‘râcın bize bakan yönü olan rûhânî mi‘râca, manevî yükselişe ve Cenâb-ı Hakk’a kurbiyet konusuna özellikle vurgu yaptığı sohbetinde bu manevî hâllere vâsıl olabilmemiz için duâda bulundu. Allah Te‘âlâ’ya mânevî yakınlık ve uzaklığın îzâh edildiği sohbette bu yakınlığın göstergelerini aktardı ve bunun yolunun kulluktan, Sünnet-i Seniyye’ye bağlılıktan geçtiğini hatırlattı.
Bu büyük mûcizenin, hüzün senesinin akabinde vuku bulmuş olmasına özellikle temas ettiği sohbetinde, Mi‘râcın büyük bir ferahlanma olduğunu belirten hoca efendi, o mukaddes gecede ümmet-i Muhammed’e lütfedilen hediyelerden ve ulaşan müjdelerden bahsetti. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in semâya yükseltildiği Kudüs, yani Mescid-i Aksâ’nın mevcut durumunu, bölgedeki sıkıntıları da gündeme getirerek mübârek bölge başta olmak üzere, dünyanın sâir coğrafyalarında zulüm altında bulunan Müslüman kardeşlerimizin salâhı için duâ etti.
Beş Vakit Namazın Ehemmiyeti
Beş vakit namazın bu gece farz kılındığı bilgisinin hatırlatıldığı sohbette, gecenin tevbe ve istiğfâr ile yeni bir başlangıç ittihâz edilmesinin önemine dikkat çekildi ve namazları kazaya bırakmadan edâ etme konusunda hassasiyet gösterilmesi yönünde telkinlerde bulunuldu.
Manevî yönden önem taşıyan geceler, amellerin sâir zamanlara nazaran daha sevimli olduğu ve duâlara icâbet edilen gecelerdir. Bu önemine binaen, Mi‘râc gecesinde yapacağımız duâlara hassaten ümmet-i Muhammed’i de dâhil etmemiz son derece önemlidir. Gecenin fazîletine ve ihyâ yollarına dair geniş malûmata buradan ulaşabilirsiniz.
Kıymeti büyük olan bu gecede yapacağımız ibadet ve taatin makbuliyetini diler, ümmet-i Muhammed için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ederiz.
Geceden Fotoğraflar