Şânı sonsuz yüce olan Allah Te‘âlâ’ya hamd-ü senâlar olsun, bizleri bir bayram sabahında daha, Beytullâh’ın şubelerinden biri olan bu müstesnâ mâbedde bir araya toplanmayı nasîb eyledi.
Allah Te‘âlâ’nın bizlere, Ramazân ve Kurbân bayramları müjdesini beyân edip bu bayramların fazîletlerinden haberdar eden ve bize ihyâ yollarını öğretip gösteren Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e sonsuz salât-ı selâm olsun.
Mukabeleler, hatimler, terâvîhler, iftar ve sahur sofraları ve husûsî ziyaretleriyle birlikte idrakten ihyâya erişmeye çalıştığımız mübârek Ramazân-ı Şerîf ayı ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi, bizleri geride bıraktı. Bu sabah, mübârek Ramazân bayram ile müşerref olduk.
İlim, irşâd ve hizmet merkezi olan İsmailağa Camii’nde bayram namazını, sabah namazı ve onu müteakip başlayan, camimiz imam hatibi Salih Topçu hoca efendinin bayram, fitre ve zikir konulu sohbetiyle karşıladık. Kılınan bayram namazının ardından hoca efendi cemaate, bayramın zikir ve sadaka ile olan münasebeti konusunda unutamayacakları bir hutbe îrâd etti.
Bayramın ehemmiyet ve faziletinin anlatıldığı sohbet ve hutbede; Ramazân-ı Şerîf ayında elde edilen kazanımların senenin bütününe teşmil edilmesinin önemine dikkat çekildi. Yapılan ibadet ve taatin mükâfatının, mübârek mevsimin sonunda yani bayramda verileceği, bu sebeple aynı hassasiyetlerin bayram boyunca da muhafaza edilmesi gerektiği ifade edildi. Bayramların tatile dönüştürülerek gerek dinî, gerekse de örfî mecrasından uzaklaştırılmamasına dair uyarılarda bulunuldu. Hocalar ve talebeler başta olmak üzere bütün mü’minler, izin ve istirahatin tatil olarak algılanmasıyla beraber şuûrsuz bir şekilde, Müslüman bilincinden uzak bir biçimde geçirilmemesi gerektiği yönünde ikazlarda bulunuldu.
Hutbe ve ardından yapılan duâları müteakip cemaatimiz, tekbir ve salevât-ı şerîfeler eşliğinde cami içinde musafaha ederek bayramlaştı. Daha nice bayramlarda hep birlikte bu müstesnâ mâbedde bir araya gelebilmek temennîsiyle…
Bayram Namazından Görüntüler: