İçerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı olduğu Kur’ân ile sabit olan Kadir Gecesinin, hadis-i şeriflerde Ramazân-ı Şerîf’in 27. gecesine yapılan vurgulara bağlı olarak bu günde ihyâsı âdet edinilmiştir. Buna mukabil, Kadir Gecesi’ne dair varid olmuş haberler incelendiğinde, bu mübarek gecenin hangi gün olduğunun kat’i olarak bilenemeyeceği ve her sene devrederek farklı günlere tekabül edebileceği anlaşılmaktadır. Bu itibarla Kadir Gecesi’nin hangi güne tekabül ettiği konusunda ulemâ ihtilaf etmiştir. 27. Gece dışında, kimileri, 21. gece olduğu kanaatini izhar ederken kimileri; 23, 25 ve 29. geceleri işaret etmişlerdir. Bu anlayış ışığında Kadir Gecesi’ni aramak müstehâb olarak kabul edilmekle birlikte, şuurlu bir mü’minin ayrıca vazife edineceği işlerden olmalıdır. Bu anlamda Ramazân-ı Şerîf’in son on gününün tamamını itikâfta geçirerek ihyâ etmek, Kadir Gecesi’ne isabet etme noktasında en sağlam yoldur.
Kadir Gecesinin Tespiti
Kadir Sûresinde şöyle buyrulmaktadır: ‘’Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar.’’ (Kadr Sûresi 1-4.)
İbni Abbâs (Radıyallâhu Anh)‘ın rivâyet etmiş olduğu bir hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ‘’Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın.’’[1]
Hazreti Aişe (Radıyallahu Anhâ)’nın rivâyet etmiş olduğu bir hadis-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ‘’Kadir gecesini Ramazan’ın tekli olan son on gününde arayın.’’[2]
Ebü Hüreyre (Radıyallahu Anh)‘in rivâyet etmiş olduğu bir hadis-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan umarak kadir gecesini değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır.”[3]
Müslüman Kadir Gecesini Nasıl Arar
Hazreti Aişe’den (Radıyallâhu Anhâ) şöyle rivâyet edilmiştir: ‘’Rasulullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem), (Ramazân’ın son) on gününe girdiğinde izârını sağlamca bağlar (kendini ibâdete vermek için hanımlarından uzaklaşır), geceyi ibâdetle geçirir ve âilesini ibadet için kaldırırdı.’’[4] Hazreti Aişe (Radıyallâhu Anhâ) yine şöyle demiştir: ‘’Rasûlullâh (Ramazân’ın) son on gününde gayret ettiği kadar diğerlerinde bu kadar gayretli olmazdı.’’[5]
Kadir Gecesinin Alâmetleri
İbni Abbâs (Radıyallâhu Anh)’ın rivâyet etmiş olduğu bir hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Kadir gecesi, bağışlanma ve âzad gecesidir. Ne soğuk ne de sıcaktır. Güneş o gecenin sabahında kırmızılığı zayıf olarak doğar.”[6]
Ayrıca bu gece, deniz sularının tatlı olacağı, köpeklerin havlamayacağı, meleklerin inip insanlara selâm vereceği gibi bazı alâmetler de zikredilmiştir.
Dipnotlar
[1] Sahîh-i Buhârî, 2020; Müslim, 1165.
[2] Buhârî, 2017; Müslim, 1169.
[3] Sahih-i Buhari (1901); Müslim (759)
[4] Sahih-i Buhârî, (2024) Müslim, (1174).
[5] Sahih. Müslim, (1174)
[6] İbn Huzeyme (2192) Tayalisi (2680) Ebu Nuaym Tarihu Esbehan (1/195) Beyhaki Şuab (3/334) Sahihul-Câmi’, (5475)