Komşu kelimesi birbirine yakın mekanlarda yaşayan insanlar ve aile fertleri için kullanılır. Ayrıca insanların aralarında ki başka tür yakınlık sebebiyle de bu tabir kullanılır. Dolayısıyla, aile fertlerinden sonra insanın en yakın çevresi komşularıdır. İnsanlar komşularla bir arada yaşamaya, alışveriş yapmaya muhtaç yaratılmışlardır.
Yaşamak için birçok şeye muhtaç olan insanın, bu ihtiyaçlarını tek başına karşılaması mümkün olmadığından, diğer insanlarla alışveriş ve muâşeret kurmak zorundadır. Bu sebeple her Müslüman, yakından uzağa doğru komşularına iyilik etmek ve onlara hayırlı bir komşu olmak durumundadır. Komşularımıza iyilik ve ikramda bulunmak, selâmlaşmak, ziyaretlerine gitmek, güleryüzlü davranmak, hediyeleşmek, dâvetine icabet etmek, cenazelerine katılmak, taziyeye gitmek, zarar ve kötülük verecek hareketlerden sakınmak, ayıp ve kusurlarını araştırmamak gibi vazifelerimiz vardır.
Hadislerde Komşuluk
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in “Cebrâil, komşu hakkı üzerinde o kadar önemle durdu ki neredeyse komşuyu komşuya mirasçı yapacak sandım”[1] hadisi bu konunun önemine işaret etmektedir. Ayrıca “Şerrinden komşusunun emin olmadığı kimse cennete giremez. ”[2] buyurarak, her Müslümanın, komşusunun haklarına riâyet etmesinin önemini ve onu razı etmesinin gerekliliğini beyan etmiştir.
Herkes için hem bu dünyada hem de ahirette iyi kimselerle beraber olmak, huzura vesile olacaktır. İyi komşularla beraber olmak, hiç şüphesiz ki Allahu Te’âlâ’nın insana büyük bir nimetidir. Bu sebeple iyi komşulara sahip olan kimseler bundan dolayı ayrıca Allah’a şükretmelidir. İyi komşularla beraber olan kimse huzurlu ve bahtiyar olur. Bu sebeple, Alemlerin Efendisi (Sallâllâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem), “Ev almadan önce komşunuzu, yola çıkmadan önce arkadaşınızı araştırınız. ”[3] buyurmuştur.
Müfessirlerin Yorumları
Müfessirlerin çoğuna göre, âyette geçen “yakın komşu” ile yakında ikamet eden komşular, “uzak komşu” ile de kısmen daha uzakta ikamet eden komşular kastedilmiştir. İlkiyle akrabalık bağı bulunan, ikincisiyle akraba olmayan komşuların veya ilkiyle müslüman, ikincisiyle gayri müslim komşuların murad edildiği gibi daha başka tefsirlerde yapılmıştır. [4]
Komşu üç kısma ayrılır:
1- Bir hakkı olan komşu: Bu, gayr-i müslim olan komşu olup sadece komşuluk hakkı vardır.
2- İki hakkı olan komşu: Müslüman olan komşudur. Hem komşuluk hakkı, hem de İslâmiyet hakkı vardır.
3- Üç hakkı olan komşu: Bu da akraba olan müslüman komşudur. Bunun komşuluk hakkı, akrabalık hakkı ve İslâmiyet hakkı vardır. [5]
Dipnot
[1] Buhârî, “Edeb”, 28
[2] Müslim, “İmân”, 73
[3] Aclûnî, “Keşfü’l-Hafâ”, s. 178
[4] Şevkânî, “Fethul Kadir”, s. 521
[5] Aclûnî, “Keşfü’l-Hafâ”, s. 328