Üseyd ibni Hudayr (Radıyallâhu Anh)ın şöyle anlattığı nakledilir:
Bir gece Bakara Sûresin’i okuyordu, atı da yanında bağlıydı. Birden at dolanmaya başladı, o susunca at da durdu. Sonra tekrar okumaya başlayınca, at yine dolanmaya başladı, susunca durdu. Tekrar okudu, yine aynı! Bunun üzerine, atın çiğneyeceğinden korkarak, yakınında bulunan Yahya isimli oğlunun yanına gitti. Çocuğunu aldığı gibi başını semaya kaldırdı. Bir de ne görsün, semada bulut gibi bir şey vardı ki, içinde kandillere benzeyen birtakım şeyler bulunuyordu. Sonra, o gördüğü şey göğe doğru yükseldi ve görülmez oldu.
Sabah olunca Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e bu durumu anlalattı. Bunun üzerine Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): ‘’Oku ey Hudayr oğlu oku! Ey Hudayr oğlu, o neydi bilir misin? ‘’ buyurdu. O da: “Hayır Allâh’ın Rasûlü” diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasûlüllâh Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘’Onlar meleklerdi, senin sesini dinlemek için yanaştılar. Eğer okumaya devam etseydin, elbette bütün insanlar sabah onları göreceklerdi, onlar da insanlardan gizlenmeyeceklerdi.” buyurdu.[1]
Hadîs-i Şerîfin Îzâhı
Hadîs-i şerîf insanların melekleri görmesinin câiz olduğuna işaret ediyor. Hadîsi nakleden Üseyd ibni Hudayr (Radiyallâhu Anh) ashâbın en meşhurlarındandır. En yüksek hususiyeti de hoş sedâ ve edâ ile Ebû Musa el-Eş‘arî derecesinde etkili Kur’ân-ı Kerîm okumasıdır. Bundan dolayı melekler bile icra ettiği Kur’ân-ı Kerîm tilâvetini dinlemeye gelmiştir. Bunun gibi bir tecellîye Kehf Sûresi okurken de mazhâr olmuştur.
Üseyd ibni Hudayr (Radıyallâhu Anh) Kimdir?
Hadîs-i şerîfin râvîsi Üseyd ibni Hudayr (Radıyallâhu Anh) Medineli Müslümanlardan olup Evs kabilesinin Eşheloğulları kolundadır. Mus‘ab ibni Umeyr’in Medine’deki çalışmaları sonucu Müslüman olmuştur. Akabe beyatında bulunmuş, Bedir gazvesinden Kudüs’ün fethine kadar bütün hayatı cihad ve Kur’ân’a hizmetle geçmiştir.
Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) bu kıymetli sahâbîsi hakkında; ‘’Üseyd İbni Hüdayr ne güzel bir insandır’’ buyurmuştur. [2] Hicri 20. Yılında vefât etmiş, bakî‘ mezarlığına defnedilmiştir. Hazreti Ömer (Radıyallâhu Anh) tabutunun iki kolunu yüklenmek suretiyle kendisine yüksek hürmet göstermiştir. Allah Te‘âlâ onlardan râzı olsun.
Dipnotlar
[1] Buhârî, Fedâîlu’l-Kur’ân, 15; Müslim, Müsâfirîn, 242, No. 796.
[2] Tirmizî, Menâkıb, 28, No. 3728.