Son günlerde, mürşid-i kâmilimiz merhûm Mahmud Efendi Hazretleri’nin (kaddesellahu sirrahû) bin bir emekle kurmuş olduğu medreseler hakkında son derece üzüntü verici bazı ithamlara esefle şahitlik ettik. Hakikatle uzaktan yakından alakası olmayan “İsmailağa Cemaati bünyesindeki medreselerin radikalleştirilme sürecinde olduğu”na dair bu ithamı şiddetle kınıyor ve hangi maksatla yapıldığı gayet açık olan bu ithamın sahibini insafa, Allah’tan tövbe etmeye ve kamuoyundan özür dilemeye davet ediyoruz.
İsmailağa Cemaati bünyesinde hizmet veren bu medreselerimizin, kurulduğu günden itibaren Ehl-i Sünnet çizgisinde İslâmî ilimlerin tahsil edilip neşv ü nemâ bulması hususunda çok büyük katkısı olmuştur. Bu medreselerimiz, bin dört yüz yıllık Türk-İslâm geleneğindeki ilim ve irfan ocağı olan medrese müessesesinin günümüz şartlarına uyarlanmış güncel hâli niteliğindedir. Aynı zamanda bu medreseler, Üstadımız’ın (kaddesellahu sirrahu) belirlediği esaslar çerçevesinde şeriat ile hakikat ilimlerinin; medrese ile tekke geleneğinin birlikte harmanlandığı nadide müesseselerdir. Üstadımız Mahmud Efendi Hazretleri (kaddesellahu sirrahû) tarafından ilk günden itibaren hangi usûl ve müfredat ile başlatılmışsa, aynı usûlde yoluna devam etmektedir.
Bu medreselerimizden, on binlerce ilim talebesi yetişmiş olup bunların bir kısmı müftü, vaiz, Kur’an Kursu öğretmeni, imam-hatip ve müezzin olarak devletimizin resmî kadrolarında görev yapmış ve yapmaktadır. Dolayısıyla bu geleneksel ilim ocaklarında yetişen insanlar, devletiyle ve toplumuyla barışık insanlardır. Bunlardan hiç birisi, şu ana kadar hiçbir terör ya da anarşi eylemine karışmamıştır. Bilakis bu ilim insanları, toplumsal barışa ve huzura; fertlerin ve cemiyetin ıslahına mümkün mertebe katkı sunmaya çalışmış ve çalışmaktadırlar.
Bu medreselerdeki ilim ve irfan geleneğinden nasiplenmiş insanlar, devletimizin bekasını tehdit eden bir tehlike söz konusu olduğunda, her türlü riski göze alarak bu bekayı temin etme ve toplumsal barışı koruma uğrunda gayret sarf etmişlerdir. 15 Temmuz’daki hain FETÖ darbe teşebbüsü esnasında, bu medreselerin talebe ve hocaları, o gece bu ihanete karşı çıkmak için sokaklara ilk dökülenler arasında ve en ön saflarda yer almışlardır. Bu insanlar, dün olduğu gibi bugün de, aynı ruh ve şuurla aynı gayreti göstermeye hazırdırlar.
İsmailağa Cemaati bünyesinde hizmet veren bu güzide ilim ve irfan ocaklarımız, bin yıllık Türk-İslâm inancı ve geleneğinin korunup yaşatılması için fevkalâde önemli oldukları gibi, toplumsal barış ve huzurumuzun teminine ve devletimizin bekasına katkı sunmaları açısından da son derece kıymetli kurumlardır. Dolayısıyla bu kurumlara yönelik asılsız ithamlarla yapılan her türlü “itibarsızlaştırma” teşebbüsü, sadece bu kurumları yıpratmakla kalmayıp, toplumun huzur ve barışı için de menfi sonuçlar doğurabilecek tehlikeleri barındırmaktadır. Aynı şekilde, cemaatimiz bünyesindeki medreselere asılsız iftiralarla zarar vermeye kalkışmak, aslında tümüyle “medrese” kavramı ve müessesesine zarar vermektir.
Netice itibariyle, İsmailağa Cemaati bünyesinde hizmet veren medreselerimiz, mürşid-i kâmilimiz merhûm Mahmud Efendi Hazretleri’nin (kaddesellahu sirrahû) kurmuş olduğu asıllar ve usûller üzerinde, Hasan Efendi Hazretleri’nin (kaddesellahu sirrahû) devrinde olduğu gibi günümüzde Şeyhimiz Fikri Efendi Hazretleri’nin (kaddesellahu sirrahû) meşihatinde eğitim vermeye devam etmektedir. Birtakım asılsız iftiralarla bu medreseleri “itibarsızlaştırma” teşebbüsüne yeltenenler, aslında akl-ı selim sahibi insanlar nezdinde kendilerini iyice itibarsızlaştırmaktadırlar. Dünya genelinde Müslümanlara yönelik zulümlerin arttığı, Gazze’de her gün binlerce insanlık dramının yaşandığı, ülkemiz dahil olmak üzere Ortadoğu’daki İslâm ülkelerinin, Vahşi Batı’nın desteğini alan Siyonistler tarafından çepeçevre kuşatıldığı ve ülkemizin hâricî ve dâhilî pek çok tehditle karşı karşıya olduğu bugünlerde, Müslümanların ve ülkemiz insanlarının birlik ve beraberliğe olan ihtiyacı günbegün daha da artmaktadır.
Şu halde şuurlu Müslümanlara ve ülkemizin vatansever evlâtlarına düşen görev, böyle kritik dönemlerde birlik ve beraberlikten yana olmak ve çeşitli menfaatleri dolayısıyla bu birlik ve beraberliğe zarar verenlere karşı gerekli hassasiyeti göstermektir. Dolayısıyla kamuoyundan beklentimiz, İsmailağa Cemaati bünyesinde hizmet veren medreselerimize yönelik kasıtlı olarak yapılan bu itibarsızlaştırma teşebbüsüne itibar etmemek ve fitne fesat tohumu ekmeye çalışanlara fırsat vermeden dinimizin muhafazası, devletimizin bekası ve milletimizin selâmeti için birlik ve beraberlik uğrunda gayret sarf etmektir.
Kamuoyuna saygılarımızla.