Lügâtta, haberci manasına gelen melek kelimesi, ıstılahta ise Allah (Celle Celâluhû) tarafından yaratılmış, çeşitli suretlerde görülebilen, zor işlere gücü yeten, erkeklik ve dişilikleri olmayan ve Allah (Celle Celâluhû)na itâatten ayrılmayan latîf varlıklar manasına gelir. Birçok ayet ve hadiste melekler hakkında malumat verilmiştir. Meleklere inanmak, imanın şartlarından biridir.
Melekler, nefsani istek ve arzulara sahip değildirler. Yeme, içme ve şehevâni hislere sahip değildirler. Ayrıca Allah’ın her emrine istisnasız boyun eğerler. Bıkmak ve yorulmak gibi noksanlıklardan uzaktırlar. Yerde ve gökte birçok görevleri vardır ve daima Allah (Celle Celâluhû)nu tesbih ederler. Nurdan yaratılan bu varlıklar, istedikleri şekle girebilirler.
Ayetlerde Melekler
“Her kim Allâh’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve o (dünyâ günlerinden) son(ra gelecek mahşer) gün(ün)ü (yâhut bunlardan birini) inkâr ederse, muhakkak ki o kişi (dönüşü düşünülemeyecek şekilde) pek uzak bir sapmayla (hak yoldan) sapıtmıştır. ”[1]
“O peygamber de, Rabbinden kendisine indirilmiş olana îmân etmiştir, müminler de (indirilenlerin tümüne inanmışlardır). Her biri Allâh’a, meleklerine, kitaplarına ve rasüllerine inanmıştır. (Müminler:) “Rasüllerinden hiçbirinin arasında ayırım yapmayız.” (demişlerdir) Onlar “(Allâh-u Te‘âlâ’nın, peygamberler vâsıtasıyla kendilerine yöneltmiş olduğu yükümlülükler karşısında) (Buyruğunu) işittik, (emrine) itâat ettik. Ey Rabbimiz! Mağfiretini (dileriz)! (Ölümden sonra diriltilerek) varış(ımız) ancak Sanadır!” demişlerdir. ”[2] ayetlerinde, meleklere iman etmenin önemi ve farziyetine değinilmiştir.
Meleklerin Vazifeleri
4 büyük Melek olarak bilinenleri, Cebrail (Aleyhisselâm) vahiy meleği, Mikâil (Aleyhisselâm) doğa olaylarını idare eden, İsrâfîl (Aleyhisselâm) Sur’a üfleyen, Azrail (Aleyhisselâm) ise ölüm meleğidir. İnsanların sağı ve solunda yer alarak, amellerini kayıt altına alan meleklere ise Kirâmen Katibîn melekleri denir.
Kabirde bütün kulların sorgulanmasından sorumlu olanlara ise Münker ve Nekir melekleri denilmektedir. Arşı taşımakla vazifeli olanlara, Hamele-i arş melekleri ismi verilir. Cennette vazifeli meleklerin reisi Rıdvan (Aleyhisselâm)[3] isimli melek olup, cehennemde vazifeli olan Zebani[4] isimli meleklerin ise reisi Mâlik (Aleyhisselâm)[5] isimli melektir. Bu sayılanlar dışında zikredilmeyen birçok melek mevcuttur. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bir hadis-i şerifte onlar hakkında şöyle buyurmuştur: “Hasta olan Müslüman kardeşini ziyarete giden kimse, onun yanında oturuncaya kadar (âdeta) cennet meyveleri içinde yürümüş olur. Oturduğu zaman onu rahmet kaplar. Eğer ziyareti sabahleyin olursa akşama kadar yetmiş bin melek onun için dua ve istiğfar eder. Ziyareti akşam olursa sabaha kadar yetmiş bin melek onun için dua ve istiğfar eder.”[6]
Dipnotlar
[1] Nisâ suresi 136
[2] Bakara Suresi 285
[3] Suyuti s. 67
[4] Alak Suresi 18
[5] Zuhruf Suresi 77
[6] İbn Mâce, Cenâiz, 2