9 Temmuz mîlâdî târihi, mürşidimiz Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretlerimizin Bursa vekili olarak hizmet etmiş olan Ubeydullah Durdu hoca efendinin vefâtının sene-i devriyesidir. Bu vesileyle kendisini rahmet ve minnetle hatırlıyor, hayırla yâd ediyoruz. Hâl tercemesi daha site içeriğimizde daha evvel yayınlanmış bulunduğundan biz bu yazımızda sizlerle, kendisinin ‘Dünyaya Geldik Askere’ başlıklı şiirini paylaşmak istiyoruz. Hâl tercemesine ve ‘Medrese’ başlıklı şiirine erişim sağlamak için tıklayınız…
Giresun’un Yağlıdere ilçesinin, Kızılelma köyünde Osman ve Fatıma çiftinden dünya ya gelmiştir. Köy işleri ile uğraşırken bir taraftan da hafızlığa çalışmış ve altı ay içinde hafızlığını tamamlamıştır. Bir müddet fahri imamlık yaptıktan sonra 15.11.1957 yılında ilkokulu dışarıdan bitirip diplomasını almıştır. Bu tarihten itibaren Edirne ye imam olarak tayin olunmuştur. 16.06.1967 yılına kadar on yıl Edirne de görev yaptıktan sonra İstanbul’daki Hacı Hüsrev Camiine(Kasımpaşa) daha sonra İsa Camiine(Balat) tayin olunmuştur. 29.08.1979 yılında İstanbul’dan Bursa İkizler Camiine intikal ederek 10.05.1994 yılında emekli olmuştur.
Allâh-u Te‘âlâ’ın verdiği ömrü Onun yolunda tüketerek 09.07.2006 tarihinde Ulu Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Bursa Soğanlı Köyü mezarlığında ebedi istirahatına çekilen Ubeydullah Hocamıza Allah’tan rahmet ve inayet niyaz ederiz.
Dünyaya Geldik Askere
Dünyaya geldik askere, ruh teslim olunca alacağız tezkere,
Assalar da kesseler de ayrılmayız hak yolundan,
Ebedi terbiyeyi kaybetmiş genç kızlar, utanmadan tutuyorlar,
Yabancı erkeklerin kolundan.
Kaybetmişler hak yolunu,
Doldurmuşlar yolun sağını solunu.
Bu terbiyesizliğe göz yumulamaz,
Bu kir temizlenmeden Allah’ımızın rahmeti umulmaz.
Kur’ân-ı Kerîm’de: “hep beraber Allah’ın ipine yapışın” buyuruldu,
Aklı başında olana duyuruldu.
Hâlis Müslümanlardan Allah’ımız malını canını satın aldı,
Müslümanlar da verdiği sözü bozmadan kaldı.
Bu vaad üzerine olanlar, Firdevs-i âlânın tapusunu aldı,
Rabbimiz de onları cennete saldı.
Kim ki bozuklara katılır,
Gayya kuyusuna atılır, bilmem orada nasıl yatılır.
Kızları okutsun kadın hocalar,
Hemen taze kurs açıp, talebelerin başında kalsınlar.
Talebeleri etrafına çokutsunlar,
Dîn-i mübîni tam okutsunlar.
Peygamberimiz: “Kur’ân’ı öğrenen ve öğreten en hayırlınızdır” buyurdu,
Rabbimiz, kafa kulağından gönül kulağına duyurdu,
Duyurmasa idi herkes uyurdu.
Müslüman hanım çarşafını sırtına takar, tek gözü ile dışarıya bakar,
Mantoyu yakar veya minder yapıp üzerine çıkar.
Müslümanın evinde her zaman Kur’ân sesi duyulur,
Hakkın emrine böyle uyulur, böyleleri hesapsız cennete koyulur.
Müslüman suçunu düşünür, ağlar gönlünü mevlâya bağlar,
Derdi bire indirir, bu nefs-i emmârenin kafasına tokmağı bindirir.
Her sene yıllar gelip geçer, müslümanlar kendi yılbaşını seçer,
Yılbaşımız Muharrem ayıdır bilelim.
Sene içinde suçlar işledik, ağlayanın gözyaşını silelim,
Yılbaşında kesilmez hindi, kim keserse bütün günahlar boynuna bindi,
Belki o kimse gayya kuyusuna indi, bilmem o şahıs kimdi.
Kâfir modasına âşık olma, pişman olup da yakanı yolma,
Sana gönderdi Rabbimiz en şerefli önder, yönünü Muhammed Mustafa’ya dönder,
Daha kimler varsa hak yoluna gönder.
Müslümanda olmaz sarhoşluk veren içki,
Müslüman hanım ve kızında olmaz mini etekli biçki.
Aman evlatlar şu müjde verilen tavsiyeye uyunuz,
İslâm dîninde fırka-ı nâciye listesine dolunuz,
Peygamberimizin en yakın komşusu olunuz.
Bu yaramaz miskine de çok dua ediniz,
Onu da bırakmayın beraber gidiniz.
Yazan Ubeydullah DURDU
İmzayı altına vurdu