Vefâtının sene-i devriyesi olan 11 Ağustos günü vesilesiyle Muhammed Zâhid el-Kevserî Hazretlerini hizmetleri ve eserleriyle hatırlıyor, hayırla ve minnetle yâd ediyoruz.
Osmanlının son devrinde yetişmiş ulemanın büyüklerinden olan Muhammed Zâhid el-Kevserî Hazretleri 16 Eylül 1879’da Düzce’de doğdu. Babası, Ahmed Ziyaüddîn-i Gümüşhânevî Hazretlerinin halifeleri arasında yer alan büyük müderris, Düzce’de medfûn bulunan Hasan Hilmi Efendi’dir.
İlmî Hayatı ve Hocaları
İslâmî ilimlere dair ilk eğitimini babasından aldı. Tahsil hayatını Düzce’de kaldığı süre içerisinde Şaban Fevzi ve Mehmed Nazım Efendi gibi yörenin âlimlerinin yanında sürdürdü. 1893 senesinde İstanbul’a gelerek Kazasker Hasan Efendi Dârülhadis Medresesi ve Fatih Medresesi’nde öğrenim gördü. Çekmeceli İsmail Zühdü Efendi, Hafız Musa Kâzım es-Sîrozî ve Karinâbâdlı Halil Efendi gibi âlimlerden ilim tahsil etme ve bazı kitapları okuma imkânı buldu. Eğinli İbrahim Hakkı Efendi’den icazet aldı. Ali Rıza es-Sa‘dî Efendi, Mevlevî Mehmed Es‘ad Dede, Alasonyalı Ali Zeynelâbidîn Efendi, Silistreli Selim Efendi, Ahmed Ramiz Efendi ve Konyalı Mustafa Hakkı Efendi gibi âlimlerden de istifade etti. Zahirî ilimlerde yüksek seviyesinin yanında; babasının dostu, Ahmed Ziyaüddîn-i Gümüşhânevî Hazretlerinin postnişin halîfesi Kastamonulu Hasan Hilmi Efendi’ye intisâb ederek seyr u sülûk ile manevî yolda da ilerleme kaydetti.
İstanbul’dan Şam’a ve Mısır’a
1906 senesinde icazet aldıktan sonra dersiâm olarak Fatih Camii’nde ders okuttu; bir yandan da Darüşşafaka’da Arapça dersleri verdi. Dârulfunûnda fıkıh ve tarih; Süleymaniye medresesinde de Tabakâtu’l-Kurrâ ve Müfessirîn alanında müderrislik yaptı. Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi Hazretlerinin ders vekili oldu.
İlerleyen senelerde zuhur eden birtakım gelişmeler ve siyasî sebeplerden dolayı 3 Kasım 1922’de İskenderiye’ye gitmek zorunda kaldı. Bir süre Şam’da ikamet ettikten sonra tekrar Kahire’ye döndü ve bu dönemde, Ehl-i Sünnet’i hedef alan modern akımlarla ve Vehhâbîlik-Selefîlik gibi cereyanlarla mücadele etti. Türkçe eserleri Arapçaya tercüme etmek üzere tesis edilmiş olan kurumda hizmetlerde bulundu. Talebe okutmayı hiçbir zaman terk etmedi ve büyük âlimlerin yetişmesine vesile oldu.
Vefâtı ve Kabri
İslâmî ilimlerin her alanında büyük bir âlim ve aynı zamanda ciddî bir sûfî olan İmam Kevserî Hazretleri 11 Ağustos 1952 senesinde Kahire’de vefat etti ve burada Hayyu’l-Besâtîn’deki kabristana defnedildi. Mevlâ Te‘âlâ, eserlerinden müstefid eylesin!