Muharrem ayı, Hicrî senenin ilk ayı, haram ayların da üçüncüsüdür.[1] Muharrem; yasaklanmış, haram kılınmış ve kıymetli kılınmış anlamlarına gelmektedir. Kendisinde savaş yasaklanıp Allah Te‘âlâ tarafından ayrı bir kıymet verildiği için de bu ay “Muharrem” diye isimlendirilmiştir. Bundan sebep, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bu ayı “Allah (Celle Celâluhû)nun Ayı” olarak anmıştır.
Hiç şüphesiz bütün aylar Allah Te‘âlâ’nındır. Fakat Muharrem Ayı’nın hususiyeti, Allah Te‘âlâ’nın bu aya verdiği değerdendir. Nitekim bu ayda yapılan ibâdetler, diğer aylara nispeten daha değerli sayılabilmektedir. Zira Allah Te‘âlâ’nın ayı olmasının gereği budur.
Ebû Hüreyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Ramazan Ayı’nın orucundan sonra en faziletli oruç, ‘Allah’ın Ayı’ olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlarının dışındaki en fazîletli namaz ise, gece (teheccüd) namazıdır.”[2]
Peki, Allah Te‘âlâ’nın ayında tutacağımız orucu nasıl ve hangi günlerde tutmalıyız?
Hadîs-i şerîfler incelendiğinde bu orucun üç şekilde tutulabileceğini söylemek mümkündür.
Muharrem Ayı’nın her on gününde bir gün oruç tutmak suretiyle üç gün oruç tutmaktır ki, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bu orucun, ayın tamamı yerine geçeceğini söylemiştir.
Ebû Katâde (Radıyallâhu Anh)ın rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfe göre, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) çokça ibâdet düşkünü olan bir sahâbîye: “Her aydan üç gün oruç tut; zira bu, aralıksız her gün oruç tutman mesabesindedir.”[3] buyurmuştur.
Muharrem ayının her haftasından üç gün oruç tutmak. (diğer hadîs-i şerîflere nazaran Pazartesi, Perşembe ve Cuma günleri olabilir.)
Abdullah ibn Amr İbn ‘Âs (Radıyallâhu Anhümâ)nın aktardığına göre, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) kendisine her aydan üç gün oruç tutmasını tavsiye etmiş; o da bundan daha fazlasını yapabileceğini söyleyince: “O zaman her haftadan üç gün oruç tut.”[4] buyurmuştur.
Birer Gün Arayla Oruç Tutmak
Bu, Dâvûd (Aleyhisselâm)ın orucudur. Hemen yukarıda aktardığımız hadîs-i şerîfin devamında, Abdullah ibn Amr (Radıyallâhu Anhümâ), her haftadan üç gün oruçtan daha fazlasını tutabileceğini söyleyince, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz ona şu tembihte bulunmuştur: “O zaman, oruçların en güzeli olan Dâvûd Aleyhisselâmın orucunu tut. O, bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı.” [5]
Kaydetmiş olduğumuz bu üç hadîs-i şerîf bizzat Muharrem ile alakalı olmayıp bütün ayları kapsar. Dolayısıyla Muharrem Ayı da buna dâhildir. Her ay için geçerli olan bu amelleri Muharrem Ayı’nda îfâ etmek, bu mübârek ayın hususî fazîleti sebebiyle, diğer aylara nazaran daha büyük ecir ve mükâfata vesile olacaktır.
Dipnotlar
[1] Buhârî, No. 176.
[2] Müslim, No. 1163.
[3] Müslim, No. 1162.
[4] Buhârî, No. 5052.
[5] Buharî, No. 5052.