Bir kimse Rasûlullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e: “İslâm’ın en hayırlısı hangisidir?” diye sordu. Rasûlullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Yiyecek yedirmen, tanıdığına ve tanımadığına selâm vermendir” buyurdu.[1]
Hadîs-i şerîf bir başka tarikten şu lafızlarla rivâyet edilmiştir: “Bir adam Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e: ‘İslâm’ın hangi hasleti daha hayırlıdır?’ diye sormuş, Rasûlullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): ‘Yemeği yedirir ve tanıdığın tanımadığın herkese selâm verirsin’ buyurmuştur.”[2]
Kütüb-i Sitte musannefâtı başta olmak üzere birçok hadis kaynağında yer alan bu hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e, en hayırlı amelin hangisi olduğuna dair bir sual tevcih edildiği ve Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in karşılık olarak yiyecek yedirmekle beraber selâm vermenin önemine vurgu yaptığı anlaşılıyor.
Evvelâ şu ifade edilmelidir ki, Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e aynı sorunun birden çok kez sorulduğu ve en hayırlı olan amelin hangisi olduğu konusunda farklı cevaplar verdiği bilinmektedir. Cihâd, ebeveyne iyilik, ilk vaktinde kılınan namaz, Hacc-ı Mebrur şeklindeki cevaplar, bunlardan bazılarıdır.
Taberânî’de yer alan bir hadîs-i şerîfe göre Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) cennete girmeye vesile olan hasletlerin; Allah rızası için yedirmek, her müslümana selam vermek, (kaba söz ve davranışlardan kaçınıp) tatlı konuşmak, gibi davranışlar olduğunu beyân etmiştir.[3]
Şârihlere göre cevaplardaki söz konusu farklılık daha çok, suali tevcih eden kişinin yani muhatabın durumu ya da sualin tevcih edildiği ortamın yani şartların niteliğiyle ilgilidir ve soran kişinin veya hazirunun eksikliğine göre bir cevap uygun görülmüştür.
Hadîs-i Şerîf’te geçen ve Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e soru soran kişinin kim olduğu konusunda tam bir netlik yoksa da İmam Aynî ve diğer şârihler o sahâbînin, Ebû Zerr el-Ğıfârî (Radıyallâhu Anh) olabileceğini söylemişlerdir.[4]
Ümmeti Muhammed, bu nebevî öğütlere kulak vermiş ve dünden bugüne ihtiyaç sahiplerini gözetme konusunda hassasiyet göstermiş ve bu hassasiyetin tezahürü olarak vakıflar ve imarethâneler tesis edilerek gerek aşevi hizmetleri, gerekse de gıda yardımları daimi şekilde sürdürülmüştür.
İsmailağa Aşevi Hizmetleri ve Gıda YardımlarıPeygamberlerin sünnetinden olan ihtiyaç sahiplerine ikrâm ve yardımda bulunma hasleti, varlıklı kimselerden ihtiyaç sahiplerine mânevî bir köprü vazifesi gören aşevleriyle müşahhas bir hâle bürünmüş ve İslâm medeniyetinin yapıtaşlarından biri olarak günümüze kadar ulaşmıştır. İsmailağa Câmiası, biri Avrupa, diğeri Anadolu yakasında olmak üzere her gün ortalama 2500 kişiye sıcak yemek ikrâmında bulunduğu iki ayrı aşeviyle ve gıda yardımlarıyla bu mânevî köprüyü günümüzde de muhafaza etmektedir. Sizler de bu hizmetlere ve hayra destek sağlayabilir ve hâsıl olacak ecir ve mükâfata ortak olabilirsiniz. Aşevi hizmetlerimizi görmek için tıklayınız…
Dipnotlar
[1] Buhârî, Îmân:6, 20; Müslim, Îmân:63
[2] Ebû Dâvûd, Hadis No:5194
[3] el-Hâdimî, Berika, 2/313
[4] Aynî, Umdetü’l-Kari, 1/135-136