Mevlâ Teâlâ, kulunun suretine ve mallarına değil amellerine ve niyetine bakar. Kulun kalbindeki sadâkat, inanç dışa aksetmelidir. Mesela: Müslüman bir hanım tesettüre girmesi gerektiğine inandığı gibi, onu giymelidir. O zaman Mevlâ Te’âlâ onun hem kalbine hem sûretine bakar. Bir hadîs-i şerîfte:
“Müminin niyeti, amelinden daha hayırlıdır.” buyrulur.
Mesela: “Hacca gitmeye niyet ettin, fakat bir mânia(engel) oldu gidemedin. Bu durumda sen kazançlısın. Neden? Eğer gitseydin belki de hakkıyla hac vazifeni yapamayacaktın. Ama gitmeye niyetlenip, gidemediğinde Mevlâ Te’âlâ gitmiş ve tam manasıyla hac vazifeni yapmışçasına sevap verdi.”
Şeriatı yaşamak, kendini Allâh’a feda etmek demektir. Şeriat icabında namaz, icabında oruç, icabında zekât, icabında hac, icabında işrak, kuşluk, evvabin, kabir-nur, gece namazıdır.
Mahmud Efendi Hazretleri, Sohbetler