Uykunuzu Bir Dinlenme Kıldık
Cenâb-ı Hakk’ın insanoğluna verdiği nimetlerden biri de uyku nimetidir. Cenâb-ı Hakk bu hususta “Uykunuzu bir dinlenme kıldık” [1] ve “Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü de dağılıp çalışma (zamanı) yapan O’dur”[2]buyurmuştur.
İnsan ömrünün en az dörtte birini uyku ile geçirmektedir. Uyku sırasında salgılanan büyüme hormonu, çocukların gelişmesi için çok önemlidir. Diğer hormonlar da vücut korunmasında, bakımında, tamirinde ve hücrelerin yenilenmesinde büyük faktördür.
Uyku üzerindeki çeşitli araştırmalar, sağlıklı ve dengeli bir hayat için ihtiyaç duyulan uyku süresinin, kişinin genetik faktörlerine de bağlı olarak ortalama bir insan için 4 – 10 saat arasında değiştiğini, yetişkinler için günde ortalama 6 – 8 saat olması gerektiğini ortaya koymuştur. Diğer taraftan, gerçekten sekiz saat uyumak zorunda olmadığımızı, günde sadece altı, beş, hatta dört saat uykunun bile yeterli olabileceğini gösteren çalışmalar da vardır. Allah dostlarının tavsiye ettiği uyku süresi ise en fazla 5 veya 6 saattir. Zira çok uyumak kalbi öldürür.
Gündüz uykusu için en uygun zaman, öğle saatleridir. Daha ziyade derin ve yavaş uyku döneminden oluşan yarım saatlik bir öyle uykusu, gece uykusunun iki saatine eşittir. Bu vesileyle gece daha az uykuya ihtiyaç hissedilecektir. Ayrıca günün diğer saatlerine göre nispeten daha verimsiz olduğunu bilinen ve uykuya daha eğilimli olunan öğle saatlerinin uykuda geçirilmesiyle, günün diğer saatlerinin daha verimli ve zinde geçirilmesi de sağlanmış olacaktır. Bu uyku, sıcak iklim kuşaklarında sıkça uygulanmaktadır.
Peygamber (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Kaylûle Yapardı
Öyle uykusu, Peygamber Efendimizin (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in uygulayıp tavsiye ettiği bir uyku olup, “kaylûle” olarak bilinmektedir. Bu uykunun vakti, duha vaktinden (güneşin bir miktar yükselmesinden), öğleden biraz sonraya kadardır. Bu sayede gece ibadetine hazırlanmış olunur. Bu uykunun ayrıca hem ömrün hem rızkın artmasına vesile olduğuna dair rivayetler vardır.
Tavsiye Edilmeyen Uykular
Gündüz saatlerinde iki zaman dilimi daha vardır ki, bu saatlerde uyunması tavsiye edilmemektedir. Bunlardan birincisi fecirden, yani günün ağarmasından sonra, kerahet vakti bitinceye kadarki süreyi kapsar. Bu süreçte uyunan uyku, daha ziyade yavaş uykunun sathî dönemlerinden oluşacağı için, gece uykusunun yerini tutmamaktadır. Ayrıca bu uykunun rızkın eksilmesine ve bereketsizliğe sebebiyet verdiği hadis-i şerifte şöyle ifade buyurulmuştur: “Sabah uykusu, rızkın azalmasına sebep olur.”[3]
Tavsiye edilmeyen bir diğer uyku ise ikindi vaktinden güneşin batışına kadar olan süreyi kapsar. Bu saatlerde uyumak, kişide sersemliğe yol açması sebebiyle maddî bir eksikliğe sebep olduğu gibi, günün maddî ve manevî neticesi çoğunlukla ikindiden sonra ortaya çıktığından, manevî yönüyle de o neticeye görmemeye sebebiyet verir. Sanki kişi o günü yaşamamış gibi olur. Bu hususta da şöyle rivâyet edilmiştir: “Kim ikindiden sonra uyur da aklına bir noksanlık arız olursa, ancak kendini kınasın”[4]
Uykuda şunlara dikkat edilmelidir: Akşam saatlerinde yatmadan en az iki saat önce hafif şeyler yenmelidir. Ağır yemekle bilhassa horlama ve solunum rahatsızlığı olanlar için daha büyük riskler taşımaktadır. Ayrıca çay ve kahve gibi uyarıcı tesire sahip içecekler, uykuyu geciktirmektedir.
Önemli Olan Düzenli ve Kaliteli Uyku
Düzenli bir uyku alışkanlığına sahip olunmalıdır. Kaliteli bir uykunun şartlarından biri, her gün olabildiğince aynı saatlerde uyumak ve uyanmaktır. Özellikle, hafta içinde düzenli bir uyku programına sahip olup, hafta sonlarında bu programın bozulması da kaliteli uykuya engel teşkil eden sebeplerdendir.
Sağ veya sol taraf üzerine yatılmalıdır. Uykuya dalma veya uyuma esnasında, yüzüstü veya uyuma esnasında, yüzüstü veya yüzükoyun yatılması bazı hastalıkları da beraberinde getirmektedir.
İmam Gazâlî (Kuddise Sirruhû) şöyle buyurmaktadır:
“Dört türlü uyuma vardır:
1- Sırtüstü: Peygamberler uykusu. Göklere bakıp tefekkür edilir.
2- Sağ yan üzerine: Âlimler ve abidler.
3- Sol yan üzerine: Padişahların uykusu. Hazmı kolaylaş- tırır.
4- Yüzükoyun: Şeytanların uykusu.”[5]
Son olarak merhum Mahmud Efendi Hazretlerimizin uyku konusundaki tavsiyesini hatırlatalım: “Saat on yatağa kon, saat üç yataktan uç”
Cenâb-ı Hakk cümlemize sünnet üzere uyumayı, dünyevî ve uhrevî kazançlar elde edeceğimiz saatlerimizi uyuyarak geçirmemeyi, ibâdete kuvvet bulabilme niyeti ile uyumayı ve bu nimetin şuurunda olan kullarından olabilmeyi nasip ve müyesser eylesin! Âmîn Yâ Muîn…
Dipnotlar
[1] Nebe Sûresi, 9.
[2] Furkan Sûresi, 47.
[3] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/73.
[4] Müsnedü Ebî Ya‘lâ, 8/316.
[5] Gazâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 2/19.