İsmi ve Nesebi
Tam ismi Ebû Mahzûre Evs b. Mi‘yer b. Levzân el-Cumahî’dir. Ebû Mahzûre (Radıyallâhu Anh) Kureyş’in Cumah koluna mensuptur. “Ebû Mahzûre” künyesiyle meşhur olduğundan kendisinin ve babasının adında ihtilâf edilmiş, adının Selman, Semûre, Sümeyr veya Seleme, babasının adının Umeyr rivayet edilmektedir. Kendisi hakkındaki bilgiler oldukça sınırlıdır.
Müslüman ve Müezzin Oluşu
Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in dört müezzininden biri olan Ebû Mahzûre (Radıyallâhu Anh), Mekke’nin fethedildiği yıl Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ile Cirâne’de karşılaştıktan sonra Müslüman oldu. Garib ancak dikkat çekici bir biçimde müezzin olmuştu. Kendisi olayı şöyle anlatmaktadır:
“Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Huneyn Savaşından dönmekteydi. Ben, hepsi Mekkeli olan on kişilik bir genç grubuyla beraberdim. Huneyn yolunda Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ile karşılaştık. Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in müezzini namaz için ezan okuyordu. Biz bir köşeye çekildik ve alay ederek müezzinin söylediklerini tekrar etmeye başladık. Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bizi duymuştu.
Ezan bittikten sonra “şunların içinde güzel sesli biri var” diye gönderdiği adamlar bizi huzuruna götürdüler. Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem);
“Sesi gür olanınız hanginiz?” buyurdu. Yanımdakilerin tamamı beni gösterdiler. Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) onları saldı, beni yanında alıkoydu. Sonra bana;
“Haydi bir ezan oku!” buyurdu. Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den ve bana emrettiği işten son derece nefret ettiğim halde, çaresiz kalktım, önünde ayakta durdum. Bizzat kendisi bana ezanın okunuşunu telkin etti, öğretti.
Ben ezanı bitirdiğim zaman içinde bir miktar gümüş para bulunan se verdi. Daha sonra alnımı, göğsümü sıvazladı ve “Mübarek olsun” buyurdu. Ben;
-Ya Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Mekke’de ezan okumama müsade et! dedim.
“-Müsade ettim” buyurdu.
İşte o anda, Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e karşı duyduğum kin ve nefretten bende eser kalmamış, gönlüm ona karşı sevgi ile dolup taşmıştı.
Mekke vâlisi Attâb b. Esîd’e geldim ve onun valiliği süresince Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in emriyle Mekke’de müezzinlik yaptım.”[1]
Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in Yumuşak Muamelesi ve Ezanla Gelen Hidâyet
Ezan ile eğlenme olayından bir müezzin çıkartan ve insanları iyiye yönlendirme basiretinin en güzel örneğini Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in bu tavrı İslâm’ı tebliğ etmek isteyen herkes için mükemmel bir örnektir.
Ebû Mahzûre (Radıyallâhu Anh), Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in Mekke’den ayrılmasına kadar Kâbe’de Bilâl-i Habeşî (Radıyallâhu Anh) ile ezan okudu. Ebû Mahzûre (Radıyallâhu Anh)ın, Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) tarafından okşandı diye, başının ön kısmındaki saçları hiç kestirmediği kaydedilmektedir. Bu da onun Rasûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e bağlılığının bir alametiydi.
Vefâtı
Ebû Mahzûre (Radıyallâhu Anh) gür ve tatlı sesliydi. Hicrî 59 yılında vefat edinceye kadar Mescid-i Haram’da müezzinlik yaptı. Kendisinden sonra da uzun süre çocuk ve torunları aynı görevi devam ettirdi.[2]
Dipnotlar
[1] Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 3/409; Nesâî, Ezân, 5,6; İbn Mâce, Ezân, 2.
[2] Abdürrezzak, Musannef, 1/464.