Preveze Deniz Savaşı 27/28 Eylül 1538 yılında, Yunanistan’ın Kuzey Batısında, Adriyatik Denizi’nin Arnavutluk sahilinde yer alan Arta Körfezi’nde Osmanlı Donanması ile Haçlı ittifak donanması arasında gerçekleşen deniz savaşıdır.
Osmanlı’nın denizci devletler karşısında üstünlük kurmasına vesile olan Barbaros Hayreddin Paşa Tunus’u fethinin ardından ilerleyişini sürdürdü ve İtalya sınırlarına kadar dayandı. Akdeniz’de nail olduğu muvaffakiyetinden dolayı Kanuni Sultan Süleyman Hân tarafından İstanbul’a çağrılarak “Kaptan-ı Derya” unvanıyla taltif edildi. Kısa süre içerisinde donanmayı geliştirdi ve usta denizciler yetiştirdi. Osmanlı Devleti, karada Kanuni Sultan Süleyman’ın denizde ise Barbaros Hayrettin Paşa’nın komutasında büyük bir güç hâline geldi.
Savaşın Sebepleri
Barbaros Hayreddin Paşa komutasında elde edilen zaferler ve Mevlâ Teâlâ’nın lütfettiği fetihler, Batı dünyasında büyük endişe uyandırdı. Osmanlı’yı artık denizlerde de büyük bir tehlike olarak görmeye başladılar. Osmanlı’nın Avusturya ile mücadelesinden de faydalanmak istiyorlardı. Bu anlayış ve politika doğrultusunda Papalık, Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz donanmalarından bir ittifak kurularak başına Avrupa’nın en başarılı denizcisi Andre Doria getirildi.
Haçlı donanması 600’ün üzerinde gemiden oluşuyordu. Osmanlı donanması ise 122 gemiden müteşekkildi. Haçlı donanması, Korfu adası etrafında toplanıyordu. Barbaros Hayreddin Paşa da Osmanlı’nın tüm deniz gücünü toplayarak Preveze’ye doğru hareket etti. Kaptan-ı Derya, donanmasını savunma yapmaya mı yoksa taarruza mı yönlendirmesi gerektiği konusunda karar vermekte zorlanıyordu. Bu kararsızlık günlerinde gördüğü bir rüyayı işaret kabul ederek savaş stratejisine dönüştürüp tatbik etti.
Haçlı ordusu ilk olarak gemilerini İnebahtı’yı almak için harekete geçirdi. Bunun üzerine Osmanlı donanması gemilerini körfezden çıkardı. Türk donanması haçlı donanmasını arkadan hilâl biçiminde çevreledi. Haçlı ordusu, lehine esen rüzgârın da etkisiyle ilk hücumu gerçekleştirdi.
Haçlıların hücuma kalkması üzerine tehlikeyi sezen Barbaros Hayreddin Paşa askerlerine taarruz emri verdi. Güneyden, haçlı donanması lehine esen rüzgâr da aniden kesilivermiş ve haçlı kalyonları hareketsiz kalmıştı. Topların menzilinin düşük olması sebebiyle, başlatılan top atışları Osmanlı donanmasına isabet etmedi. Osmanlı donanması, toplarının daha uzun menzilli oluşunun avantajını da kullanarak top atışları ile haçlı gemilerini batırmaya başladı. Top ateşi sonucunda toplam 60 kalyon batırıldı. Osmanlı donanması, düşmanın çözülmesi üzerine hücumunu artırdı ve hızlı manevralarla haçlı donanmasına büyük kayıplar verdirdi. Üç taraftan gelen top atışına karşı koyamayan Haçlı donanması kalan gemileriyle geri çekilmek zorunda kaldı ve böylece Preveze deniz savaşı Osmanlı Devleti’nin zaferi ile neticelenmiş oldu.
Savaşın Önemi ve Sonuçları
Savaş neticesinde Suriye ve Mısır’ın deniz güvenliği sağlanmış oldu ve böylece Akdeniz büyük bir Türk gölü hâline geldi. İnsanlık tarihinin başta gelen denizcilerinden olan Venedikliler, Osmanlı Devleti’ne savaş tazminatı ödemek zorunda kaldı.
Osmanlı tarihinin en mühim deniz savaşı olan Preveze Deniz Savaşı neticesinde elde ettiği zaferle Osmanlı Devleti denizlerde hâkim gücün kendisi olduğunu tüm dünyaya göstermiş oldu.
Hâkimiyeti büyük öneme sahip olan Akdeniz bugün de ülkeler arası mücadelenin mühim bir merkezi konumunda. Bölgede sömürüye son vermek ve barış tesis etmek, karasuları hususunda haklarımızı aramak ve yer altı zenginliklerini insanlığın istifadesine sunmak niyetiyle sürdürdüğümüz mücadelenin bereket ve muvaffakiyete nâil olmasını diliyoruz.