Ramazan ayı, sabır, ibadet ve maneviyatla dolu bir zaman dilimidir. Bu mübarek ay boyunca oruç tutarak, namazlarımızı huşu içinde kılarak, Kur’an tilaveti ve hayır işlerinde bulunarak Rabbimize yakınlaşmanın mutluluğunu yaşarız. Ramazan, sadece aç kalmak değil; aynı zamanda nefsin terbiye edilmesi, sabrın ve şükrün en güzel şekilde idrak edilmesidir. Nitekim Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:
“Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınasınız diye oruç size de farz kılındı.”[1]
Ramazan ayını hakkıyla geçiren müminler için bayram, manevi bir ödül ve sevinç kaynağıdır. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Ramazan’ın sonunda müminlerin yaşadığı mutluluğu şu şekilde ifade etmiştir:
“Oruçlu için iki sevinç anı vardır: Biri iftar ettiği zamandır, diğeri ise Rabbine kavuştuğunda orucunun mükâfatını aldığı andır.”[2]
Secdeyle Taçlanan Bayram Sabahı
Ramazan Bayramı, Allah’a kulluk görevini yerine getirmenin huzurunu ve mükâfatını yaşama vaktidir. Bayramın en önemli ibadetlerinden biri de bayram namazıdır. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) bayram namazlarının önemini şu şekilde belirtmiştir:
“Bu iki gün (Ramazan ve Kurban Bayramı) Allah’ın müminlere hediye ettiği bayram günleridir.”[3]
Bayram sabahı temiz ve güzel kıyafetler giyerek camilere akın eden müminler, bayram namazını kıldıktan sonra dualar ve tekbirlerle bayramı idrak ederler. Bugün aynı zamanda sadaka vermek, büyükleri ziyaret etmek ve akraba ilişkilerini güçlendirmek için de bir vesiledir.
Bu mübarek bayramın tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini, mazlum coğrafyalara ferah ve huzur getirmesini niyaz ederiz. Rabbimiz bizleri nice bayramlara sağlık, huzur ve iman selametiyle eriştirsin. Ramazan Bayramınız mübarek olsun!
DİPNOTLAR
[1] (Bakara, 2/183)
[2] (Buhârî, Savm, 9)
[3] (Ebû Dâvûd, Salât, 239)