Bayram, bir neşe ve sevinç günü demektir. Arabçası “Îyd“dir. Çoğulu “A’yâd” gelir. Bayram tebriklerine “Ta’yîd“, bayramlaşmaya da “Mu’âyede” denilir.
Peygamber Efendimiz Medine-i Münevvereyi şereflendirdiğinde, oranın halkının senede iki defa bayram yaparak eğlendiklerini öğrenince, onlara: “Yüce Allah o iki bayram günlerine karşılık onlardan daha hayırlı iki bayram günlerini size ihsan etmiştir” buyurmuş ve o günlerin Ramazan ve Kurban Bayramı günleri olduğunu müjdelemiştir. Bunlara Arabçada “Îyd-i Fıtır ve Îyd-i Adhâ” denilir.
Bu günlere “İyd” denilmesi, bunların birer neş’e ve sevinç günü olmaları, hayra yorumlanmaları veya Allah’ın bu günlerde pek çok ihsanlarda bulunması bakımındandır.
Enes (Radıyallâhu Anh)’den rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Peygamberimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki:
“Bayramlarınızı tekbirlerle süsleyiniz” (Taberânî, el-Kebîr, es-Sağîr)
Bayram günlerinde erken kalkmak, yıkanmak, misvak kullanmak, gülyağı ve benzeri hoş koku sürünmek, giyilmesi mubah olan elbiselerden en güzel ve temizini giymek, Yüce Allah’ın nimetlerine şükür için neşe ve sevinç göstermek, karşılaşılan mümin kardeşlere karşı güler yüz göstermek, elden geldiği kadar fazla sadaka vermek, bayram gecelerini ibadetle geçirmek müstehab ve güzel bulunmuştur.
Nitekim bu hususta Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), Ebû Ümâme (Radıyallâhu Anh)’den rivâyet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
“Her kim sevâbını Allâh’tan bekleyerek (Ramazan ve Kurban) bayram(ının ilk) gecelerini, (yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmak, geceyi zikrullâh ve teheccüd namazı kılmak gibi ibâdetlerle) ihyâ ederse, bütün kalplerin öleceği günde onun kalbi ölmez (kalbini dünya sevgisi kaplamaz ve imanlı olarak ölür)!”
Kendilerine cuma namazı farz olanlara, cuma namazının vücub ve eda şartları içinde, Ramazan ve Kurban Bayramı namazları vâcibdir.
Ramazan Bayramında, Bayram namazından önce hurma gibi tatlı bir şey yenilmesi müstehabdır. Bayram günü camiye bir vakar ve sükûn ile gidilir. Ramazan Bayramında namaza giderken gizlice, Kurban Bayramında ise açıkça tekbir alınması ve namazdan sonra da mümkün ise başka bir yoldan eve dönülmesi mendubdur.
Bayram günlerinde müslümanların birbirlerini tebrik etmesi, görüşüp musâfaha yapması ve birbirlerine:
غَفَرَ اللّٰهُ لَنَا وَلَكُمْ
“Allah bizi ve sizi bağışlasın” yahut:
تَقَبَّلَ اللّٰهُ تَعَالَي مِنَّا وَمِنْكُمْ
“Yüce Allah bizden ve sizden kabul buyursun” şeklinde duada bulunması da mendubdur.
Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur:
“Kim bayram günü üç yüz kere
(سُبْحَانَ اللّٰهِ وَبِحَمْدِهِ)
«sübhânellâhi ve bihamdihî» der ve sevabını ölmüş müslümanlara bağıslarsa, her müslüman ölünün kabrine bin nûr girer, ölünce Allah onun mezarına da bin nûr gönderir.” (Nüzhetü’l-Mecâlis)
Behlül Dânâ Hazretlerinin Dilinden Bayram
“Dostların bayramı” tabirinin çok kullanıldığını duymuşsunuzdur. İşte o bayram Behlül Dânâ Hazretleri’ne nispet edilen şu beyitlerde anlatılan bayramdır ki o mübarek zat şöyle buyurmuştur:
لَيْسَ الْعِيدُ لِمَنْ لَبِسَ الْجَدِيدْ إِنَّمَا الْعِيدُ لِمَنْ أَمِنَ مِنَ الْوَعِيدْ
لَيْسَ الْعِيدُ لِمَنْ رَكِبَ الْمَطَايَا إِنَّمَا الْعِيدُ لِمَنْ تَرَكَ الْخَطَايَا
لَيْسَ الْعِيدُ لِمَنْ بَسَطَ الْبِسَاطْ إِنَّمَا الْعِيدُ لِمَنْ جَاوَزَ الصِّرَاطْ
لَيْسَ الْعِيدُ لِمَنْ تَزَيَّنَ بِذَاتِ الدُّنْيَا إِنَّمَا الْعِيدُ لِمَنْ تَزَوَّدَ بِزَادِ التَّقْوٰى
لَيْسَ الْعِيدُ لِمَنْ نَظَرَ إِلٰى أَنْوَاعِ الْأَلْوَانِ إِنَّمَا الْعِيدُ لِمَنْ نَظَرَ إِلٰى جَمَالِ الرَّحْمٰنِ
“Bayram yeni elbise giyenler için değildir,
Bayram ancak azaptan emin olanlar içindir.
Bayram süslü bineklere binenler için değildir,
Bayram ancak hataları bırakanlar içindir.
Bayram kıymetli halı döşeyenler için değildir,
Bayram ancak sıratı geçenler içindir.
Bayram dünyanın süsüyle süslenenler için değildir,
Bayram ancak takvayı kendine azık edinenler içindir.
Bayram rengârenk yemeklere bakanlar için değildir,
Bayram ancak Rahmân’ın cemâline bakanlar içindir.”
Efendi Hazretleri’nin okuduğu beyitlerde buyrulduğu gibi:
“Ne oynamak, ne gülmek o kişiye,
Ki Azrail elindedir yakası.”
Fıtır (Ramazan) bayramınız mübârek olsun!
Bayramınız dostların bayramına ilhâk olsun!
Alvarlı Muhammed Lutfî Efe (Kuddise Sirruhû)’nun:
“Mevlâ bizi affede, bayram o bayram ola” sözleri cümlemiz hakkında vâki ve müyesser ola!