Mübârek Ramazân-ı Şerîf ayını işlediğimiz amellerde yalnızca Hakk’ın rızâsını ve ona kurbiyeti gözetme bilinciyle geçirmeye çalıştık. Bu mübârek ay vesilesiyle bir araya geldiğimiz mukabeleler, iftar ve sahur sofraları, sohbetler, vaaz ü nasihatler, terâvîhler ve muhtelif merasimlerle mübârek Ramazân bayramına eriştik elhamdülillâh.
Bayramlar sevinç, kardeşlik, birlik, beraberlik ve ziyâret günleridir. Bütün bu özelliklerinin yanında, Ramazân ve Kurban bayramlarının, Allah Te‘âlâ’nın insanlara birer hediyesi olduğu hakîkati ve çeşitli müjdeleri içerdiği gerçeği de hatırda tutulmalıdır. Bayramlarda yapılacak olan işler, sadece iş ya da alelade ziyâret, sıradan buluşmalar olarak değil; hâlis niyetle ibâdet olarak hanemize yazılacak olan ameller olarak algılanmalıdır.
Bu anlayış doğrultusunda bayram, sabah namazıyla beraber başlayan ve gün boyu devam eden vecîbeleri, sünnet ve müstehâb amelleriyle bir bütün olarak ihyâ edilmelidir. Sıla-i rahim yapmak, akraba ziyâretlerinde bulunmak, ebediyete intikal etmiş yakınlarımızın kabirlerini ziyâret ederek onları hatırlamak ve duâlarla anmak, bayram günlerinde yapılması lazım gelen başlıca işlerdendir.
Ramazân bayramıyla ilgili genel mâlumâta, bu mübârek günü ihyâ adına yapılacak amellere, bayram namazının kılınışına dair bilgilere sitemiz içeriğinden erişim sağlayabilirsiniz.
Ramazân Bayramı Hakkında Genel Mâlumât
Ramazân Bayramının Fazîleti ve Amelleri
Sıla-i Rahmin Vücûbu ve Fazîleti
Ramazân bayramı, târihî ehemmiyeti açısından değerlendirildiği takdirde, İslâm’ın yükselişinin îlânıdır. Zira Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Medîne-i Münevvere’ye hicret gerçekleştikten sonra farz kılınan Ramazân-ı Şerîf orucunu tutup bu ay çıkıp da Şevvâl hilâli görüldüğünde ashâbına bayram namazını kıldırmış ve hutbe îrâd etmiştir.
Bayram Yapamayanlara Bayram Yaptırmak
Bayram yapamayanlara bayram yaptırmak, boynu bükük kalmış olanlara el uzatmak, topluma kazandırılması gereken insanlarla olan münasebetimizi gözden geçirmek lazımdır bayramlarda. Huzurevlerinde ziyâret bekleyen, hastanelerde şifâ bekleyen kardeşlerimizi ve büyüklerimizi de unutmamalıyız. Bayramın mânâsına uygun davranmış olmak için sevinç ve neşemizi yardıma muhtaç kimselerle paylaşmalıyız.
Ve çocuklar… Modern hayat her ne kadar bayram tasavvurumuzun içinin boşalmasına ve bayramların kaçamak tatil günleri olarak algılanmasına sebep olmuşsa da şuûrlu mü’minler buna karşı durmalı ve yetişen nesilleri, bayramların sevinç ve heyecanını doyasıya yaşayacak kimseler olarak yetiştirme konusunda gayret göstermelidirler.
Dargınları barıştırmak, bilhassa akrabalarımız arasında birbirine dargın kimseler var ise, onları muhakkak bir araya getirmek, temel vazifelerden biri addedilmelidir. İki mü’minin birbirine dargınlığı kul planında yalnızca o kişilerin ve yakınlarının problemi gibi görünüyor olsa da, hakikat planında, feyz ve bereketin kesilmesine sebep olan ve izâlesi lâzım gelen ciddî bir sorundur.
Mübârek Ramazân bayramının hepimiz için hayırlı ve mübârek olmasını Cenâb-ı Hakk’tan niyâz eder, düşman tasallutu altında bulunan kardeşlerimizin salâhına ve cümlemizin ebedî felâhına vesile olmasını temennî ederiz…