Mü’minlere, fazîletlerle tezyîn ettiği iki büyük bayramı hediye eden Allah Te‘âlâ’ya nihâyetsiz hamd-ü senâlar olsun! Bizlere Ramazân-ı Şerîfi ihyâ yollarını beyân edip fiilî olarak öğreten ve Rabbimizin hediyesi bayramları idrâk konusunda rehberimiz olan Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e, âli ve ashâbına salât-ü selâm olsun!
“Allâh’ım, Receb ve Şa‘bânı bizim için mübârek kıl ve bizi Ramazâna ulaştır” niyâzıyla başlayıp sürdürdüğümüz manevî yolculuğun yüce menzillerinden olan bayrama sağlık ve sıhhat üzere erişebilmek ne büyük bir bahtiyarlıktır. Bilhassa salgın hastalık sebebiyle ibâdetlerin cemaat ve cemiyetle îfâsı konusunda yaşadığımız mahrumiyet derin bir teessür sebebi olsa da, Allah Te‘âlâ’nın rahmetiyle vecîbelerimizi yerine getirme gayreti içerisinde bulunduk.
Küskünlerin barıştığı, manevî heyecan ve sürûr vesilesi olan bayramlar, bu güzelliklerinin yanı sıra ta‘zim ve ihyâya lâyık, duâların müstecâb olduğu günlerdir. Bu sebeple, bayram vazifelerimizi bilmek büyük önem taşımaktadır.
Bayramlarda Vazifelerimiz
Bayram günleri, tekbîr günleridir. Zira âyet-i kerîmede:
“Allâh (yolculuk ve hastalık halinde oruç tutmamanızı serbest kılarak) size kolaylık dilemektedir, size zorluk (çıkartmak) istememektedir. (Allâh-u Te`âlâ bütün bunları açıklamıştır ki, böylece İslâm’ın hükümlerini bilesiniz,) bir de (oruç tutulması gereken günlerle alâkalı) o sayıyı tamamlayasınız ve sizi (râzı olduğu amellere) hidâyet buyurmuş olmasına karşılık Allâh’ı (yüceltici ifadelerle) tekbîr edesiniz diye! Tâ ki (bu sayede) siz şükredesiniz!” (Bakara Sûresi:185’ten.) buyurulmuştur.
Bayrama, gecesi ihyâ edilerek girilir. Bayramlar, “Teşrîk Tekbirleri” ile süslenir. Sabahında gusledilir, tırnaklar kesilir ve beden temizliği konusunda özen gösterilir. Bayram günlerinde temiz ve güzel elbiseler giyilir, güzel koku sürünülür, bıyıklar kısaltılır ve sabah (mümkünse hurma) tatlı yenilir. Gücü yetenler için namaza yürüyerek gitmek, giderken ve gelirken farklı yolları tercih etmek; bayram namazı için toplanmış bulunan cemaatten, mahşer gününü düşünerek ibret almak ve kabir ziyâretlerinde bulunmak, bayram günlerini ihyâya yönelik hadîs-i şerîflerde tavsiye edilmiş olan nebevî haslet ve hassasiyetlerden, müstehâb kabul edilen amellerdendir.
Özellikle ecdâdımız Osmanlı’nın hâkimiyetinin son bulmasının ardından bölünen İslâm dünyası zor bir dönemden geçmektedir. Kudüs, Doğu Türkistan, Arakan ve yeryüzünün muhtelif coğrafyalarında zulüm altında bulunan kardeşlerimiz duâlarda unutulmamalıdır.
İhtiyaç sahiplerinin Ramazân Bayramına hazırlanabilmeleri için fıtır sadakasının bayram namazından önce verilmesinin önemini ve zekât ibâdetini henüz îfâ etmemiş kardeşlerimize bu farziyyeti bir kez daha hatırlatır, başta Ramazân-ı Şerîf amelleriniz olmak üzere bilcümle ibâdetlerinizin kabulünü dileriz.
Bu hissiyatla Ramazân bayramınızı tebrik eder, ebedî kurtuluş günümüz olmasını dileriz. Âlemlerin rahmet ve selâmete gark edildiği bayramımızın başta Kudüs ve Doğu Türkistan olmak üzere Ümmet-i Muhammed’in huzur ve izzetine, tüm yeryüzünde iktidarına vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ederiz.