Selef-i Sâlihin Hazerâtı, Ramazân ayında namaz içinde olsun namaz dışında olsun Kur’ân’ı yoğun bir şekilde okurlardı. Katâde ibni Diame es-Sedûsî (Rahimehullâh), Ramazân ayında Kur’ân dersi yapardı. İbn Şihâb ez-Zührî (Rahimehullâh), Ramazân girdiği zaman: “Bu ay yapılacak şey, yalnızca Kur’ân okumak ve yemek yedirmektir” demiştir. Süfyan es-Sevrî (Rahimehullâh), Ramazân ayı girdiğinde fazlalık ibadetlerini bırakır, Kur’ân-ı Kerim okumaya yönelirdi.[1]
Esved ibni Yezîd en-Nehaî (Rahimehullâh), Ramazân ayında iki gecede bir hatim yapardı.[2] Katade ibni Diame es-Sedûsî (Rahimehullah), yedi gecede bir hatim yaparken, Ramazân geldiğinde üç gecede bir hatim yapardı.[3] İmam Şâfiî (Rahimehullâh), Ramazân’da yalnızca namazda olmak üzere altmış hatim yapardı.[4]
Ramazân Ayı, Cehennemden Azat Olma Ayıdır
Hadis-i şeriflerde Ramazân’ın her gününde cehennemden bazı cehennemliklerin azat edildikleri ifade edilmiştir.[5]
Ramazân Ayı, Cennet Kapılarının Açıldığı, Cehennem Kapılarının Kapatıldığı Bir Aydır
Nitekim Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmaktadır: “Ramazân ayı geldiğinde, cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapatılır ve şeytanlar zincire vurularak bağlanır.”[6] Başka bir rivayette de: “…rahmet kapıları açılır…” şeklindedir.[7]
Ramazân Ayı, Amellerin Kat Kat Mükâfatlandırıldığı Bir Aydır
Zira sevaplar, içinde bulunulan zaman diliminin faziletiyle daha da çoğalır. Nitekim Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Ramazân’da yapılan bir umre, hacca denktir” veya “Ramazân’da yapılan bir umre, Benim’le hac yapılmış gibidir,” buyurmuştur.[8]
İbrahim en-Nehaî (Rahimehullâh) da şöyle demiştir: “Ramazân’dan bir gün tutulan oruç, normal bin gün tutulan oruçtan daha faziletlidir. Ramazân’da çekilen bir tesbih, normal bir gündeki bin tesbihten daha faziletlidir. Ramazân’da kılınan bir rekât, normal bir gündeki bin rekâttan daha faziletlidir.”[9]
Ramazân Ayı, Mü’min İçin Ganimet, Fâcir İçin Cezadır
Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edildiğine göre Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Müslümanların üzerine Ramazân ayından daha hayırlı bir ay gelmemiştir. Münafıklara da Ramazân ayından daha şer bir ay gelmemiştir. Zira müminler bu ayda ibadete kuvvet hazır ederken, münafıklar ise müminlerin hata ve noksanlıklarını takip ederler. Ramazân, mümin için ganimettir ve fâcir bile ondan istifade eder.”[10]
Ramazân Ayı, Kadir Gecesini İçinde Barındıran Bir Aydır
Allah Te‘âlâ Hazretleri: “Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır”[11] buyurmuştur.
Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Bu Ramazân ayı sizlere geldi. Onda bin aydan daha hayırlı bir gece vardır. O gecenin hayrından mahrum kalan bütün hayırlardan mahrum kalmış demektir. O gecenin hayrından da ancak mahrum olanlar mahrum kalır.”[12]
Ramazân ayının özellikleri ve faziletleri saymakla bitmese gerektir. Müslümana düşen vazife, kendisine ulaştığı kadarını bilip hakkıyla amel etme gayretinde olmasıdır.
Dipnotlar
[1] İbn Receb el-Hanbelî, Letâifü’l-Ma‘ârif, s. 191-192.
[2] Ebu Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ, c. 2, s. 163.
[3] Ebu Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ, c. 2, s. 338.
[4] İbn Receb el-Hanbelî, Letâifü’l-Meârif, s. 191.
[5] Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, c. 36, s. 538, no: 22202; Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr, c. 8, s. 284, no: 8088; Beyhakî, Şuabü’l-Îmân, c. 5, s. 221, no: 3333.
[6] Buhârî, Savm, no: 1898; Müslim, Sıyâm, no: 1-(1079).
[7] Müslim, Sıyâm, no: 2-(1079).
[8] Buhârî, Cezâü’s-Sayd, no: 1863; Müslim, Hac, no: 222-(1256).
[9] İbn Receb el-Hanbelî, Letâifü’l-Meârif, s. 169.
[10] Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, c. 14, s. 104, no: 8368; İbnü Huzeyme, es-Sahih, c. 2, s. 908, no: 1884; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, c. 2, s. 271, no: 8876.
[11] Kadir Sûresi:3
[12] İbn Mâce, Sıyâm, no: 1644; Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat, c. 2, s. 119, no: 1444.