Benî Nadîr ya da Benî Kurayza kabilesine mensup olduğu belirtilen Hazreti Reyhâne vâlidemiz, Hendek Gazvesinin ardından yapılan antlaşmayı bozan kabilenin muhasara edilmesi neticesinde esir düştü. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) kendisine tebliğinin ardından nikâh teklifinde bulundu. Reyhâne (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemiz İslâm’la müşerref oldu. Hazreti Peygamber (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) mehrini ödedi ve onu hürriyetine kavuşturdu.
Reyhâne binti Şen‘ûm (Radıyallâhu Anhâ) vâlidemiz, İslâmiyet’i kabulünü ve kâinatın efendisi ile izdivâcını şöyle anlatmıştır: “Allah Te‘âlâ benim için hayırlı olanı verdi. Rasûlullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) beni, Ümmü’l-Münzir binti Kays’ın evine gönderdi. Orada birkaç gün kaldım. Sonra Rasûlullâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) beni çağırdı, karşısına oturttu ve şöyle dedi: ‘Eğer Allah ve Rasûlünü seçersen, Rasûlullah da seni kendi nefsi için seçmiştir.’ Dedim ki: ‘Ben, Allah ve Rasûlünü seçiyorum.’
Müslüman olunca, Rasûlullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) beni âzâd etti ve benimle evlendi. Diğer kadınlarına verdiği gibi bana da on iki buçuk okiye gümüş mehir verdi. Diğer kadınlarına yaptığı gibi bana da gece sırası ayırdı ve beni örttü.”
Şahsiyeti ve Vefâtı
Sakin ve temiz bir kimliğe, yumuşak bir mizaca sahip olduğu belirtilen Hazreti Reyhâne vâlidemiz hakkında, erken vefât ettiğinden dolayı fazla bilgi bulunmaktadır. Aynı sebepten dolayı, -izdivâcına yönelik anlatımı dışında- kendisinden herhangi bir hadîs rivâyeti de ulaşmamıştır.
Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in vedâ haccından dönmesinin ardından kısa bir süre sonra vefât ettiği belirtilen Hazreti Reyhâne vâlidemiz, Cennetü’l-Bakî‘ kabristanında medfûn bulunmaktadır. Mevlâ Te‘âlâ, şefâatlerine nâil eylesin!