İsmail Efendi (İsmailağa) Cami-i Şerîfinin bânîsi olan Şeyhülislâm Ebû İshak İsmail Efendi (Rahmetullâhi Aleyh), 1645 yılında İstanbul Fatih-Çarşamba’da dünyaya geldi. Alâiyyeli Kadı İbrahim Efendi’nin oğludur. Medresede yetişti, ilmiye sınıfına katıldı. Süleymaniye Dârülhadîs müderrisliği görevini yürütürken 1692 senesinde Halep kadısı oldu. 1708 senesinde İstanbul kadılığına atanan İsmail Efendi (Rahmetullâhi Aleyh), Kahire ve Mekke gibi, Osmanlı’nın en önemli şehirlerinde kadılık yapmış oldu. 1711 senesinde Anadolu ve 1713 senesinde Rumeli Kazaskerliği vazifeleri îfâ etti. 1716 senesinde, Şeyhülislâm Menteşezâde Abdürrahim Efendi’nin ardından Şeyhülislam oldu. 1,5 sene kadar bu vazifeyi îfâ etti.
Şeyhülislâm İsmail Efendi (Rahmetullâhi Aleyh), doğru yoldan şaşmayan, ilmî muvazene ve muhakemeyi elden hiçbir zaman bırakmayan, ilmin izzetini, devlet erkânından olup da bu vazifelerini kullanarak ulemâ üzerinde söz sahibi olmak isteyenlere geçit vermeyen izzetli bir âlimdi. Bu sebeple vükela ve saray çevresi kendisini, karşılarında bulunan büyük bir güç olarak gördüler. Bu durumdan mütevellit bir süre Sinop’ta zorunlu ikamete tâbi tutuldu; fakat Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın Sadrazamlığı döneminde İstanbul’a dönmesine müsaade edildi.
1720 senesinde Şeyhülislâm İsmail Efendi (Rahmetullâhi Aleyh) üç yıl kadar İstanbul’da yaşadıktan sonra İsmailağa Camii’nin inşaatının da tamamlandığı 1723 senesinde hastalandı ve 8 Ağustos 1725 senesinde vefât etti. Ertesi gün kılınan cenâze namazının ardından İsmailağa Camii haziresine defnedildi. Bu hazîrede aynı aileden ve Osmanlı devrinde önemli vazifeleri îfâ etmiş kimselerden daha pek çokları medfûn bulunmaktadır. Şiirle de yakından ilgilenmiş olan Şeyhülislâm İsmail Efendi (Rahmetullâhi Aleyh)in ‘Naim’ mahlasıyla yazmış olduğu şiirleri de vardır.