Cevap: Zengin bir kimsenin aldığı kurban ölürse yerine başkasını alması gerekir. Fakirin aldığı kurban ölürse yerine yenisini alması gerekmez. Kurbanlığın kaybolması durumunda zengin, kaybolan ilk kurbanı bulunduğunda, aldığı ikinci kurbanı kestiyse, ilkini de kesmesi gerekmez. Fakat ikinci olarak aldığını henüz kesmeden birinci bulunursa kurban kesmesi vacip olduğundan dilediğini keser. İkinci kesilmeden bayram günleri geçer ve birinci bulunursa daha fiyatlı olanın farkı da tasadduk edilir; İmam Ebû Yûsuf (Allah ona rahmet etsin)’a göre, birinci kurbanı kesmek şarttır, çünkü o vakıf gibidir.
Kaybolan Kurban
Fakirin birinci kurbanı kaybolduğunda ikinci bir kurban aldıysa bunu kessin veya kesmesin, ikisini de kesmek zorundadır. Çünkü fakir, aldığı ilk kurban adak olup taayyün ettiğinden onu kesmek zorundadır. İkinciyi almaya mecbur değildir. İkinciyi alınca, ikinci bir borç altına girmiş olur. Yani adak yapmış olur. Bu yüzden onu da kesmesi gerekecektir.
Kaybolan kurban yerine yenisi alındığı halde, kesmeden bayram günleri geçse ve sonra ikinci kurban bulunsa, hayvanların her ikisi de kesilmez; değerli olan, zengin sahibi tarafından tasadduk edilir. Adak kurbanı ölür veya kaybolursa hem zenginden, hem fakirden borç düşer, yenisini almak gerekmez.[1]
Kurban kesecek kişi ölürse öteki ibadetler gibi, kurban mükellefliği de düşer. Bu yüzden hayvanda varisleri dilediği gibi tasarruf eder. Ancak, vasiyet etmişse, adına kurban kesilmelidir. Bu durumda, vasiyet miktarı yetersiz kalınca, yettiği kadarıyla kurban kesilir[2].
Dipnotlar
[1] Alâuddin Ebû Bekr el-Kâsânî, Bedâyiu’s-Sanâyi fî Tertibi’ş-Şerâi’; Muhammed Emin ibn Âbidîn, Reddu’l-Muhtâr
[2] Zeynuddin İbn Nüceym, el-Bahru’r-Râik