Tasavvuf;
Fıkıh, kelam, usül gibi kökenlerini selefte bulan ve zaman içinde o temeller çerçevesinde tekâmül eden şer’i ilimlerin en büyüklerindendir. Tasavvufun menşei ve tekâmül sürecinin doğru yorumlanabilmesi için selef-i sâlihînin hayatlarından alınacak önemli ipuçları vardır. Adı ile anılan bir mezhebin bânîsi, fakihliği ile maruf bir şahsiyet olan Ebû Hanîfe (Rahimehullâh)ın özellikle tasavvuf ilmindeki mevkiini ön plana çıkartmamızın sebebi bu sürece bir nebze olsun ışık tutabilmektir. Böylelikle görülecektir ki İmam-ı Azam (Rahimehullâh); fıkıh, hadis ve diğer şer’i ilimlerde imam olduğu gibi takva, zühd, tasavvuf ve hakikat ilminde de bir imamdır.
