Bir “Fıkhın Altını Boşaltma Projesi” Olarak Tarihselcilik
Tek Mecliste Verilen Üç Talakın Hükmü
Hazreti Ömer (Radiyallahu anh) Efendimize isnat edilen ve “İslam Tarihselcileri”nin kendilerine delil teşkil edeceğini düşündükleri meselelerden biri de “tek seferde üç talak verme” meselesidir. Rivayete göre “tek seferde verilen üç talak” Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ve Hazreti Ebubekir (Radiyallahu anh) devrinde “tek talak” sayılırken Hazreti Ömer (Radiyallahu anh) bunu değiştirerek üç talak hakkının da kullanılmış olduğuna hükmetmiş.
Tek seferde verilen üç talakın Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ve Hazreti Ebubekir (Radiyallahu anh) devrinde “tek talak” sayılırken Hazreti Ömer (Radiyallahu anh)ın bunu değiştirdiğini iddia edenlerin delilleri ile başlayalım:
Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında tek mecliste verilen üç talakın, tek talak sayıldığını ifade eden rivayet:
عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ : طَلَّقَ رُكَانَةُ بْنُ عَبْدِ يَزِيدَ أَخُو الْمُطَّلِبِ امْرَأَتَهُ ثَلَاثًا فِي مَجْلِسٍ وَاحِدٍ فَحَزِنَ عَلَيْهَا حُزْنًا شَدِيدًا قَالَ : فَسَأَلَهُ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَيْفَ طَلَّقْتَهَا قَالَ : طَلَّقْتُهَا ثَلَاثًا قَالَ : فَقَالَ : فِي مَجْلِسٍ وَاحِدٍ؟ قَالَ : نَعَمْ! قَالَ : فَإِنَّمَا تِلْكَ وَاحِدَةٌ فَارْجِعْهَا إِنْ شِئْتَ. قَالَ : فَرَجَعَهَا.
İbni Abbas (Radiyallahu anh)tan rivayet edilmiştir: Muttalib’in kardeşi Rükâne ibni Abdiyezid, hanımını, tek mecliste üç defa boşadı. Sonra buna çok üzüldü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ona, hanımını nasıl boşadığını sordu. “Üç talak ile boşadım” dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) “Tek mecliste mi?” dedi. O da “Evet” dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) “Bu tek bir talaktır. İstersen hanımına dönebilirsin” buyurdu. O da döndü.[1]
Bu hadisi rivayet edenlerden Muhammet ibni İshak zayıf ravilerdendir. Tedlis yapmak, kaderi inkâr etmek ve sıradan insanların sözlerini hadislere katmakla itham edilmiş birisidir.
Yine hadisi rivayet edenlerden Davut bin Husayn ise insanları Hariciliğe çağıran sapkın birisi idi. Ebu Hatim’in de dediği gibi, İmam-ı Malik önceleri ondan rivayette bulunduysa da daha sonra ondan rivayet etmeyi terk etmiştir. İbnü’l-Medini “Husayn’ın İkrime’den yaptığı rivayetler alınmaz, ‘münker’dir” demiştir.[2] Bu hadis de Husayn’ın İkrime’den yaptığı rivayetlerdendir.
Şuayb el-Arnavut bu hadisin talikinde şöyle demiştir: “İsnadı zayıftır. El-Hattabi dedi ki: Ahmet ibni Hanbel, bu manada gelen “Rükâne hadisleri”nin tamamının zayıf olduğunu söylemiştir.”[3]
Hadis-i şerifin doğru rivayeti şu şekildedir:
أَنَّ رُكَانَةَ بْنَ عَبْدِ يَزِيدَ طَلَّقَ امْرَأَتَهُ سُهَيْمَةَ الْبَتَّةَ فَأَخْبَرَ النَّبِىَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِذَلِكَ وَقَالَ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ إِلاَّ وَاحِدَةً. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : وَاللَّهِ مَا أَرَدْتَ إِلاَّ وَاحِدَةً. فَقَالَ رُكَانَةُ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ إِلاَّ وَاحِدَةً. فَرَدَّهَا إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَطَلَّقَهَا الثَّانِيَةَ فِى زَمَانِ عُمَرَ وَالثَّالِثَةَ فِى زَمَانِ عُثْمَانَ.
Rükâne ibni Abdiyezid, hanımı Süheyme’yi kesin surette boşadı. Sonra bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)e anlattı ve “Vallahi sadece bir talak kastettim” dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) “Sadece bir talak mı kastettin” dedi. O da “Evet sadece bir talak kastettim” dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) hanımına dönmesine izin verdi. Sonra Rükâne, hanımını Hazreti Ömer (Radiyallahu anh) döneminde ikinciye Hazreti Osman (Radiyallahu anh) döneminde de üçüncüye boşadı.[4]
İhtimaldir ki üç talak ve tek meclis olarak kurgulanan hadisin ravileri, fakih olmadıkları için “kesin olarak boşadı” ifadesini üç talak; “tek niyet” ifadesini ise tek meclis, olarak algılamış ve öyle nakletmiş olabilirler.[5] Bu tevil, hadisin fevkalade düşük olan (veya hiç olmayan) sahih olma ihtimaline binaen zikredilmiştir.
أَنَّ أَبَا الصَّهْبَاءِ قَالَ لِابْنِ عَبَّاسٍ: أَتَعْلَمُ أَنَّ الثَّلَاثَ كَانَتْ تُجْعَلُ وَاحِدَةً عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَبِي بَكْرٍ وَثَلَاثًا مِنْ إِمَارَةِ عُمَرَ ؟ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ: نَعَمْ!
Ebu Sahba’, İbni Abbas (Radiyallahu anh)a: “Üç talakın Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ve Hazreti Ebubekir (Radiyallahu anh) döneminde ve Hazreti Ömer (Radiyallahu anh)ın ilk üç yılında tek sayıldığını biliyor musun?” dedi. İbni Abbas (Radiyallahu anh) “Evet” cevabını verdi.[6]
عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ كَانَ الطَّلاَقُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَبِى بَكْرٍ وَسَنَتَيْنِ مِنْ خِلاَفَةِ عُمَرَ طَلاَقُ الثَّلاَثِ وَاحِدَةً فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ : إِنَّ النَّاسَ قَدِ اسْتَعْجَلُوا فِى أَمْرٍ قَدْ كَانَتْ لَهُمْ فِيهِ أَنَاةٌ ، فَلَوْ أَمْضَيْنَاهُ عَلَيْهِمْ. فَأَمْضَاهُ عَلَيْهِمْ.
İbni Abbas (Radiyallahu anh)tan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ve Hazreti Ebubekir (Radiyallahu anh) döneminde ve Hazreti Ömer (Radiyallahu anh)ın halifeliğinin ilk iki senesinde üç talak, tek talak sayılırdı. Sonra Hazreti Ömer (Radiyallahu anh) “İnsanlar kendileri için genişlik olan bir işte aceleci davranıyorlar. Bu yaptıklarını onların aleyhine geçerli saysak iyi olur?” dedi ve öyle yaptı”[7]
Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu anh)ın ağzından yapılan bu iki nakil, Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu anh)ın -ileride zikredeceğimiz- kendi fetvasına ters düşmektedir. Bu durum rivayette bir sorun olduğuna dair kesin bir alamettir ve o rivayetin terk edilmesine sebep teşkil eder.[8]
Bu rivayetler Tâvûs (Rahimehullah)tan gelmektedir. Tâvûs (Rahimehullah) bu rivayetiyle, İbni Abbas (Radiyallahu anh)tan gelen -ileride zikredeceğimiz- diğer bütün rivayetlere ters düşmüştür. İmam-ı Muhammed, Abdullah İbni Abbas (Radiyallahu anh)tan tam tersinin nakledildiğini açıkça ifade eder.[9] Bu durum Tâvûs (Rahimehullah)ın mezkûr hadisinin reddedilmesine sebep teşkil eder. İbni Recep “Müşkilü’l-Ehadisi’l-Varide fi Enne’t-Talaka’s-Selase Vahide” isimli eserinde meseleyi derinlemesine incelemiş ve İmam-ı Ahmet ibni Hanbel’in, “İbni Abbas (Radiyallahu anh)ın bütün talebeleri Tâvûs (Rahimehullah)ın bu rivayetinin zıddına rivayette bulunmuştur” dediğini nakletmektedir.[10]
Bizim delillerimiz:
İmam-ı Muhammed Kitabu’l-asl eserinde şöyle demektedir:
Bir kişi hanımına üç talak birden verse sünnete muhalefet etmiş olur. Günahkâr olur. Bu yaptığı üç talaktır. Başkasıyla evlenip ilişki kurmadığı müddetçe hanımına geri dönemez. Bu bize Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)den böyle ulaşmıştır. Hazreti Ali, Abdullah ibni Mesut, Abdullah ibni Abbas ve diğer Sahabe Efendilerimizden de (Rıdvanullahi aleyhim ecmain) böyle nakledilmiştir. Boşadığı hanımı ile ilişki kurmuş olup olmaması fark etmez. İlişki kurmadığı hanımını tek kelimeyle, üç seferde boşasa da hüküm aynıdır. Hazreti Ali, Abdullah ibni Abbas ve Ebu Hureyre (Rıdvanullahi aleyhim ecmain)den böyle nakledilmiştir.[11]
Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında da tek seferde verilen üç talakın, tek değil üç sayıldığına dair delillerden birisi geride zikretmiş olduğumuz Rükâne hadisinin doğru rivayetidir. Hatırlayacak olursak:
أَنَّ رُكَانَةَ بْنَ عَبْدِ يَزِيدَ طَلَّقَ امْرَأَتَهُ سُهَيْمَةَ الْبَتَّةَ فَأَخْبَرَ النَّبِىَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِذَلِكَ وَقَالَ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ إِلاَّ وَاحِدَةً. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : وَاللَّهِ مَا أَرَدْتَ إِلاَّ وَاحِدَةً. فَقَالَ رُكَانَةُ وَاللَّهِ مَا أَرَدْتُ إِلاَّ وَاحِدَةً. فَرَدَّهَا إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَطَلَّقَهَا الثَّانِيَةَ فِى زَمَانِ عُمَرَ وَالثَّالِثَةَ فِى زَمَانِ عُثْمَانَ.
Rükâne ibni Abdiyezid, hanımı Süheyme’yi kesin surette boşadı. Sonra bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)e anlattı ve “Vallahi sadece bir talak kastettim” dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) “Sadece bir talak mı kastettin” dedi. O da “Evet sadece bir talak kastettim” dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) hanımına dönmesine izin verdi. Sonra Rükâne, hanımını Hazreti Ömer (Radiyallahu anh) döneminde ikinciye Hazreti Osman (Radiyallahu anh) döneminde de üçüncüye boşadı.[12]
Burada Rükâne (Radiyallahu anh)ın Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)e hususiyetle ‘tek talak’a niyet ettiğini vurgulaması, Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)in de bunu teyit için tekrar sorması, Rükâne (Radiyallahu anh)ın o esnada ‘kesin boşamak’tan kastının ‘tek seferde üç talak’ olabileceği manasına gelir. Zira böyle bir ihtimal olmasa idi kaç talak kastettiğini sormak manasız olurdu.
Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında da tek seferde verilen üç talakın, tek değil üç sayıldığına dair diğer bir hadis-i şerif de şudur:
عَنْ دَاوُدَ بْنِ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ قَالَ : طَلَّقَ جَدِّي امْرَأَةً لَهُ أَلْفَ تَطْلِيقَةٍ ، فَانْطَلَقَ أَبِي إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ ، فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : ” أَمَا اتَّقَى اللَّهَ جَدُّكَ ، أَمَّا ثَلَاثٌ فَلَهُ ، وَأَمَّا تِسْعُمِائَةٍ وَسَبْعَةٌ وَتِسْعُونَ فَعُدْوَانٌ وَظُلْمٌ ، إِنْ شَاءَ اللَّهُ تَعَالَى عَذَّبَهُ ، وَإِنْ شَاءَ غَفَرَ لَهُ ” .
Davut ibni Ubade ibni Samit (Radiyallahu anh) anlatıyor: Dedem, hanımını bin talak ile boşadı. Bunun üzerine babam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)e gitti ve hadiseyi anlattı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)de “Deden Allah’tan korkmadı mı? Üç talak geçerlidir. Kalan dokuz yüz doksan dokuz ise düşmanlık ve zülümdür. Allah dilerse azap eder. Dilerse de affeder.[13]
Bu hadis-i şerif de tek seferde üç talak verilebileceği ile alakalı Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)den gelen açık bir rivayettir. Eğer üç talak verilemiyor olsaydı Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ‘bin talak’ı ‘tek talak’ sayardı. Fakat açık bir şekilde ‘üç talak’ saymıştır.
Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu anh)tan gelen sahih rivayetler ise şu şekildedir:
عَنْ مُجَاهِدٍ قَالَ كُنْتُ عِنْدَ ابْنِ عَبَّاسٍ فَجَاءَ رَجُلٌ فَقَالَ إِنَّهُ طَلَّقَ امْرَأَتَهُ ثَلاَثًا. قَالَ فَسَكَتَ حَتَّى ظَنَنْتُ أَنَّهُ رَادُّهَا إِلَيْهِ . ثُمَّ قَالَ يَنْطَلِقُ أَحَدُكُمْ فَيَرْكَبُ الْحَمُوقَةَ ثُمَّ يَقُولُ يَا ابْنَ عَبَّاسٍ يَا ابْنَ عَبَّاسٍ وَإِنَّ اللَّهَ قَالَ (وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًا) وَإِنَّكَ لَمْ تَتَّقِ اللَّهَ فَلَمْ أَجِدْ لَكَ مَخْرَجًا عَصَيْتَ رَبَّكَ وَبَانَتْ مِنْكَ امْرَأَتُكَ وَإِنَّ اللَّهَ قَالَ (يَا أَيُّهَا النَّبِىُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاءَ فَطَلِّقُوهُنَّ) فِى قُبُلِ عِدَّتِهِنَّ.
İmam-ı Mücahit anlatıyor: İbni Abbas (Radiyallahu anh)ın yanında idim. Bir adam geldi ve hanımını üç talak ile boşadığını söyledi. İbni Abbas (Radiyallahu anh) sustu. Öyle ki ona, hanımına geri dönebileceğini söyleyecek zannettim. Sonra dedi ki: “Biriniz geliyor, ahmakça işler yapıyor sonra da “İbni Abbas baksana! İbni Abbas baksana!” diyor. Mevla buyuruyor ki “Allah’tan korkana, Allah bir çıkış yolu gösterir”[14] Sen ise Allah’tan korkmadın. Senin için bir çıkış bulamam. Rabbine isyan ettin ve hanımın senden boş oldu. Mevla buyuruyor ki “Ey Nebi! Hanımlarını boşayacağın zaman onları (iddetlerinin peşine) boşa”[15] [16]
عَنْ مَالِك أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَجُلًا قَالَ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ إِنِّي طَلَّقْتُ امْرَأَتِي مِائَةَ تَطْلِيقَةٍ فَمَاذَا تَرَى عَلَيَّ فَقَالَ لَهُ ابْنُ عَبَّاسٍ طَلُقَتْ مِنْكَ لِثَلَاثٍ وَسَبْعٌ وَتِسْعُونَ اتَّخَذْتَ بِهَا آيَاتِ اللَّهِ هُزُوًا
İmam-ı Malik’e şu bilgi ulaşmıştır: Bir adam gelip Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu anh)a “Ben hanımımı yüz talak ile boşadım. Ne yapmam gerekiyor?” diye sordu. İbni Abbas (Radiyallahu anh) “Üç talak ile boş oldu. Geri kalan doksan dokuz tane ile Allah’ın ayetlerini alaya aldın.”[17]
عَنْ مُجَاهِدٍ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ؛ أَنَّهُ سُئِلَ عَنْ رَجُلٍ طَلَّقَ امْرَأَتَهُ مِائَةً ؟ قَالَ : عَصَيْتَ رَبَّكَ ، وَفَارَقْتَ امْرَأَتَكَ ، لَمْ تَتَّقِ اللَّهَ ؛ فَيَجْعَلَ لَكَ مَخْرَجًا .
İmam-ı Mücahit anlatıyor: İbni Abbas (Radiyallahu anh)a, hanımını yüz talak ile boşayan bir adamın durumunu sordular. İbni Abbas (Radiyallahu anh) şöyle dedi: “Rabbine isyan ettin. Hanımından ayrılmış oldun. Allah’tan korkmadın ki Allah sana bir çıkış yolu göstersin.”[18]
عَنْ مُجَاهِدٍ ، قَالَ : جَاءَ رَجُلٌ مِنْ قُرَيْشٍ إِلَى ابْنِ عَبَّاسٍ ، فَقَالَ : يَا أَبَا عَبَّاسٍ ، إِنِّي طَلَّقْتُ امْرَأَتِي ثَلَاثًا ، وَأَنَا غَضْبَانُ ، فَقَالَ : إِنَّ أَبَا عَبَّاسٍ لَا يَسْتَطِيعُ أَنْ يُحِلَّ لَكَ مَا حَرُمَ عَلَيْكَ ؛ عَصَيْتَ رَبَّكَ وَحَرَّمْتَ عَلَيْكَ امْرَأَتَكَ، إِنَّكَ لَمْ تَتَّقِ اللَّهَ فَيَجْعَلَ لَكَ مَخْرَجًا
İmam-ı Mücahit anlatıyor: İbni Abbas (Radiyallahu anh)ın yanına Kureyş’ten bir adam geldi ve dedi ki: “Ben hiddetli iken hanımını üç talak ile boşadım”. İbni Abbas (Radiyallahu anh) şöyle dedi: Ebu Abbas, haram olan bir şeyi sana helal yapamaz. Rabbine isyan ettin. Hanımını kendine haram kıldın. Allah’tan korkmadın ki Allah sana bir çıkış yolu göstersin [19]
Diğer Sahabi Efendilerimizden (Rıdvanullahi aleyhim ecmain) bu hususta birçok rivayet gelmiştir. Bunlardan bazılarını aktarmakla yetineceğiz.
عَنْ نَافِعٍ ؛ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ كَانَ يَقُولُ لِلرَّجُلِ إِذَا سَأَلَهُ عَنْ طَلَاقِ الْحَائِضِ ، فَأَخْبَرَهُ بِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، ثُمَّ يَقُولُ ابْنُ عُمَرَ : أَمَّا أَنْتَ فَطَلَّقْتَ امْرَأَتَكَ وَاحِدَةً أَوِ اثِنْتَيْنِ ، فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَدْ أَمَرَنِي بِهَذَا ، وَأَمَّا أَنْتَ فَطَلَّقْتَ ثَلَاثًا ، فَقَدْ حَرُمَتْ عَلَيْكَ حَتَّى تَنْكِحَ زَوْجًا غَيْرَكَ ، وَقَدْ عَصَيْتَ رَبَّكَ لِمَا أَمَرَكَ بِهِ مِنَ الطَّلَاقِ .
İmam-ı Nafi naklediyor: İbni Ömer (Radiyallahu anh) birisi, kendisine hayızlı kadının talakından sorunca ona Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) dediklerini anlatır sonra şöyle derdi: “Eğer hanımını bir veya iki sefer boşarsan sorun olmaz. Zira Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) bana böyle emretti. Fakat sen hanımını üç talak ile boşarsan, başkasıyla evleninceye kadar[20] sana haram olur. Talak ile alakalı emirleri hususunda Rabbine isyan etmiş olursun.[21]
عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِيَاسِ بْنِ الْبُكَيْرِ أَنَّهُ قَالَ : طَلَّقَ رَجُلٌ امْرَأَتَهُ ثَلَاثًا قَبْلَ أَنْ يَدْخُلَ بِهَا ثُمَّ بَدَا لَهُ أَنْ يَنْكِحَهَا فَجَاءَ يَسْتَفْتِي فَذَهَبْتُ مَعَهُ أَسْأَلُ لَهُ فَسَأَلَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبَّاسٍ وَأَبَا هُرَيْرَةَ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَا لَا نَرَى أَنْ تَنْكِحَهَا حَتَّى تَنْكِحَ زَوْجًا غَيْرَكَ قَالَ فَإِنَّمَا طَلَاقِي إِيَّاهَا وَاحِدَةٌ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ إِنَّكَ أَرْسَلْتَ مِنْ يَدِكَ مَا كَانَ لَكَ مِنْ فَضْلٍ
Muhammet ibni İyas ibni Bükeyr anlatıyor: Bir adam hanımı ile birlikte olmadan onu üç talak ile boşadı. Sonra yeniden evlenmek istedi ve fetva aramaya başladı. Ona yardımcı olmak için birlikte gittik. Abdullah ibni Abbas ve Ebu Hureyre (Radiyallahu anhuma) meseleyi sordu. Onlar da “Başkasıyla evlenmediği müddetçe onunla evlenemezsin” dediler. O dedi ki “Ona verdiğim talak bir idi/bir değil miydi?”[22] dedi. İbni Abbas (Radiyallahu anh) ona “Sen elindeki hakları kullandın.” dedi[23]
جَاءَ رَجُلٌ إلَى عَلِيٍّ ، فَقَالَ : إنِّي طَلَّقْتُ امْرَأَتِي أَلْفًا ؟ قَالَ : بَانَتْ مِنْك بِثَلاَثٍ ، وَاقْسِمْ سَائِرهُنَّ بَيْنَ نِسَائِك.
Bir adam Hazreti Ali (Radiyallahu anh)ın yanına gelerek dedi ki: “Ben hanımımı bin talak ile boşadım. Ne yapmam gerekiyor?” Hazreti Ali (Radiyallahu anh) şöyle dedi: “Hanımın senden üç talak ile boş oldu. Kalan talakları diğer hanımlarına dağıt.[24]”[25]
عَنْ مَالِك أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَجُلًا جَاءَ إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ فَقَالَ إِنِّي طَلَّقْتُ امْرَأَتِي ثَمَانِيَ تَطْلِيقَاتٍ فَقَالَ ابْنُ مَسْعُودٍ فَمَاذَا قِيلَ لَكَ قَالَ قِيلَ لِي إِنَّهَا قَدْ بَانَتْ مِنِّي فَقَالَ ابْنُ مَسْعُودٍ صَدَقُوا
İmam-ı Malik’e şu bilgi ulaşmıştır: Bir adam gelip Abdullah ibni Mesut (Radiyallahu anh) dedi ki: “Ben, hanımımı sekiz talak ile boşadım. Ne yapmam gerekiyor?” Abdullah ibni Mesut (Radiyallahu anh) “Sana nasıl fetva verdiler?” dedi. Adam “Hanımım benden boş olmuş” cevabını verince, “Doğru söylemişler” diye karşılık verdi.[26]
Abdullah ibni Mesut (Radiyallahu anh)ın “Doğru söylemişler” sözünden bu hususta icma olduğu anlaşılmaktadır. [27]
Netice olarak Hazreti Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu anh)tan nakledilen “Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) ve Hazreti Ebubekir (Radiyallahu anh) döneminde ve Hazreti Ömer (Radiyallahu anh)ın halifeliğinin ilk iki senesinde üç talak, tek talak sayılırdı. Sonra Hazreti Ömer (Radiyallahu anh) “İnsanlar kendileri için genişlik olan bir işte aceleci davranıyorlar. Bu yaptıklarını onların aleyhine geçerli saysak iyi olur?” dedi ve öyle yaptı” sözünün aslı yoktur. Tek seferde verilen üç talak, her zaman “üç talak” olarak kabul edilmiştir.
Böyle bir hadise yaşayan ailelerin ne yapmaları gerektiği meselesi ise ifta ile alakalı bir mesele olup şeriat dairesinde çareleri mevcuttur. Bu hususun yeri burası olmadığı için bu teferruata girilmeyecektir. Ehline müracaat edilmelidir…
Dipnotlar
[1] Ahmet ibni Hanbel, r.2387.
[2] Muhammet Emin Er, El-Huccetü’d-Damiğa, s.575.
[3] Bkz. Ahmet ibni Hanbel, r.2387 (Şuayb el- Arnavut taliki).
[4] Ebu Davut, r.2208; Tirmizi, r.1177; İbni Mace, r.2051.
[5] Bkz. Ahmet ibni Hanbel, r.2387 (Şuayb el- Arnavut taliki).
[6] Tahavi, Şerhu Meani’l-Asar, r.4473; Müslim, r.3747.
[7] Müslim, r.3746.
[8] Ebu’l-Berekat en-Nesfi, el-Menar, c.1, s.607.
[9] İmam-ı Muhammed, Kitabu’l-Asl, c.4, s.467.
[10] Muhammet Emin Er, El-Huccetü’d-Damiğa, s.572.
[11] İmam-ı Muhammed, Kitabu’l-Asl, c.4, s.466-7
[12] Ebu Davut, r.2208; Tirmizi, r.1177; İbni Mace, r.2051.
[13] Abdurrezzak, r.11339.
[14] Talak suresi, ayet 2.
[15] Talak suresi, ayet 1.
[16] Ebu Davut, r.2199.
[17] Muvatta, r.2021.
[18] Darakutni, Sünen, Kitabu’t-talak, r.37.
[19] Darakutni, Sünen, Kitabu’t-talak, r.38.
[20] Başkası ile evlenip boşanmaktan maksat kendi kendine gelişen bir süreçtir. Yoksa hususi olarak eski kocasına dönmek için bunu yapmak lanetlenmiştir.
[21] Darakutni, Sünen, Kitabu’t-talak, r.79.
[22] Birlikte olunmamış hanıma verilebilecek olan talak sayısı birdir. Fakat “üç talakla boşsun” şeklinde tek kelime ile ifade edilir ise üç talak da gitmiş olur.
[23] Muvatta, r.2108.
[24] Burada kalan talakların bir manasının olmadığı kinaye edilmektedir.
[25] İbni Ebi Şeybe, r.18101.
[26] Muvatta, r.2022.
[27] İbnü’l-Hümam, Fethu’l-Kadir, c.7, s.458.