6 Nisan 1946 tarihinde vefât etmiş olan, Orta Anadolu’da yetişmiş muteber âlimlerden, Mahmud Efendi
(Kuddise Sirruhû) Hazretlerimizin de kendisinden bir dönem ders okuduğu hocası Tesbihcizâde Hacı Ahmed Efendi (Rahmetullâhi Aleyh)i vefâtının sene-i devriyesi vesilesiyle rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.
Allah Azze ve Celle Tevbe Sûresi’nin 122. âyet-i kerimesinde mü’minlerin vazife bölümü yapmalarını emretmiş ve bu taksimât bağlamında bir kesimin tefakkûh ile meşgul olması lazım geldiğini beyân etmiştir. Âyet-i kerîmede her ne kadar ‘tefakkûh’ zikredilmişse de, müfessirlerin beyânı veçhile bu, yalnızca fıkıh alanında çalışma yapmayı değil, İslâmî ilimlerin tamamını kapsayan bir ifadedir. Bu itibarla âyet-i kerîmenin kapsamına, ‘âli ilimler ve âlet ilimleri olarak sınıflandırılan İslâmî İlimler alanındaki ilim dallarının tamamı hatta farz-ı kifâye hükmüne müteallik diğer alanlara dair birtakım ilimler de girmektedir.
İlim tahsîl ve tedrîsi, hadîs-i şerîflerde de çeşitli açılardan sıkça gündeme getirilmiştir. Hadîs musannefâtında müstakil birer kitabı dolduracak yoğunlukta yer alan ilmin ehemmiyeti ve fazîletine dair vârid olmuş hadîs-i şerîflerden sadece birinin iktibâsıyla iktifâ etmek istiyoruz.
Ebu’d-Derdâ (Radıyallahu Anh) anlatıyor: “Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)ın şöyle dediğini işittim: ‘Kim bir ilim öğrenmek için bir yola sülûk ederse Allah onu cennete giden yollardan birine dâhil etmiş demektir. Melekler, ilim talibinden memnun olarak kanatlarını (üzerlerine) koyarlar. Semâvât ve yerde olanlar ve hatta denizdeki balıklar âlim için istiğfar ederler. Âlimin âbid üzerindeki üstünlüğü dolunaylı gecede kamerin diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras bırakırlar, onlar yalnızca ilim miras bırakırlar. Kim de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmiş demektir.” [Ebû Dâvûd, İlm 1, (3641); Tirmizî, İlm 19, (2683); İbnü Mâce, Mukaddime 17, (223)]
Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in bi’setinden itibaren Ashâb-ı Kirâm ve onların yolunu takip eden ulemâ, ilme verilen önemi ve tevârüs edilmiş olan usûlü hiçbir zaman elden bırakmamış ve bu ilmî gelenek, nesiller boyunca günümüze kadar kesintisiz bir şekilde ulaşmıştır. Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretlerimiz de irşâd vazifesiyle beraber tedrisât ve icâzet verme usûlünü ciddiyetle devam ettirmiştir. Onun tedris hayatında önemli yer tutan âlimlerden birisi de, Kayseri’de yetişmiş ve tedrisât alanında özellikle çok zor zamanlarda önemli vazifelerde bulunmakla dikkat çekmiş olan Tesbihcizâde Hacı Ahmed efendidir.
Tesbihcizâde Hacı Ahmed Efendi (Rahmetullâhi Aleyh) Kimdir?
Hacı Ahmed Efendi (Rahmetullâhi Aleyh) hicrî 1285 tarihinde Kayseri’de doğmuştur. Çocukluğunda mahalle mektebine devam etmiş ve Kur’ân-ı Kerîm’i hıfzederek hâfızlık icazeti almış sonra Melik Gazi Medresesine girerek orada Emin Efendi, Osman Efendi ve Damat Halil Efendi ve diğer hoca efendilerden (Rahmetullâhi Aleyhim) 25 sene boyunca ilim tahsil etmiştir.
Muhtelif yerlerde müderris ve imam-hatip olarak görev yapmış olan hoca efendi oldukça akıcı bir şekilde Arapça konuşurdu. Bir defasında Hac farizasını eda etmek için Hicaz’a gittiğinde Araplar kendisine: “Sen aslen Arap olmalısın, zira Türklerden böyle Arapça konuşan olamaz” demişlerdir.
Sevgili Mürşidimiz Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretleri, ilim tahsilinin başlarında Ramazan vazifesi için Kayseri’de bulunduğu sıralarda, Tespihçizade Hacı Ahmet Efendi (Rahmetullâhi Aleyh) ile karşılaşmış ve bir sene kadar orada ikâmet ederek hoca efendinin evinde kendisinden sarf-nahiv ve farsça ilimleri tahsil etmiştir.
Tesbihçizâde Hacı Ahmed Efendi (Rahmetullâhi Aleyh), 6 Nisan 1946 tarihinde Kayseri’de vefat etmiş ve es-Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin türbesi önünden 50 metre ilerdeki kabristana defnedilmiştir.
Mürşidimiz Hacı Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretlerimizin hocalarından biri olması vesilesiyle kabri, bölgede ikâmet eden ihvânımız tarafından ilgiyle ziyâret edildiği gibi, çeşitli vesilelerle bölgeye yolu düşmüş olan ihvânımız tarafından da ziyâret edilmektedir. Nitekim geçtiğimiz aylarda bölgeye hizmet ziyâretinde bulunan hocalarımız da Tesbihcizâde Hacı Ahmed Efendi (Rahmetullâhi Aleyh)in kabrini ziyâret edip duâda bulunmuşlardır. İsmailağa Dernekler Federasyonu Kayseri Ziyâreti
Mevlâ Te‘âlâ hoca efendiye rahmet, bizlere de onlar gibi samimî ve dâvâsına sâdık nice âlimler lütfeylesin. Âmîn.