Timur, 8 Nisan 1336 tarihinde Özbekistan’ın Keş şehrinde doğdu. Babası Barlas oymağının beyi Turagay (Turgay), annesi Tekine Hatun’du. Barlas boyu Orta Asya’dan gelen bir Türk kavmidir. O dönemde Barlas boyu Çağatay Hanlığı’na bağlıydı. Timur aslen Moğol’dur. Moğollar Cengiz Han’dan üç kuşak sonra Müslümanlaşmış ve Türklerle karışmıştı. Timur’un babası 1360 yılında ölmüş, onun yerine geçen amcası Hacı Barlas’da 1361’de öldürülmüştü. Timur o dönemde 25 yaşlarındaydı.
Timur 25 yaşlarındayken Çağatay Hanlığı valilerinden Kazgan Han’ın emrine girdi ve büyük bir birliğin komutanı oldu. Kazgan Han onu kızı Olcay Türkan’la evlendirdi. Daha sonra Kazgan Han pusuya düşürülüp öldürüldü. Bunun üzerine harekete geçen Timur, Han’ı öldürenlere savaş açarak hepsini ortadan kaldırdı. Bu başarıları karşısında Çağatay Hanı onu kendi hizmetine alarak Tümen Beyi olarak görevlendirdi. 1370 yılında Timur, Belh şehrinde tam bağımsız bir konuma geldi. Cengiz hanedanının avantajlarından yararlanmak için Çağatay sülalesinden Soyurgatmış Han’ı tahta çıkardı. Timur, şeklen yeni hükümdara bağlı gözüküyordu ancak mutlak hükümdar kendisiydi.
Sağ kolu felç ve sağ ayağı topal olmasından dolayı kendisine Farsça Timurlenk, Türkçe olarak ise Aksak Timur denilmekteydi. Bu yaraları çocukken aldığı rivayet edilsede, kendisi genç iken yaptığı bir baskında aldığı yaralar sonucu topal kaldığını beyan etmiştir.
Peşpeşe Zaferler
1371-1377 yılları arasında Harezm’e üç, Moğolistan’a iki sefer yaptı. 1378’de birinci Altın Ordu Seferi ile adını bütün dünyaya duyurdu. 1379’da Harezm’e bir sefer daha düzenledi. 1380’de Herat’a girdi. Böylece Harezm ve Horasan tamamen ele geçirildi. 1389’a kadar yaptığı seferlerle Turfan, Karaşar bölgelerini zaptetti ve Uyguristan’ı kendisine bağladı.
1390-1391 yılları arasında yeniden Altın Ordu Seferi’ne çıktı. Bu seferi düzenlemesine Altın Ordu hükümdarı Toktamış Han’ın vefasızlığı neden olmuştu. Çünkü önceki seferlerinde Timur, Toktamış Han’ı desteklemiş, onun düşmanlarını bertaraf etmişti. Toktamış Han bu destek sayesinde güçlenince Timur’a karşı isyan etmişti.
Bu seferinde Doğu Avrupa’ya hâkim olan Toktamış’ı yıkmak için onun bütün ülkesini ele geçirmek zorunda kalmıştı. Bu durum Rusya’nın güçlenerek yayılmasına yol açmıştı. Tarihçiler bu nedenle Timur’u suçlamaktadır. Timur, 1401 yılına kadar yapılan dört seferle Irak ve Güney Anadolu, 1398-1399 seferleriyle Delhi Sultanlığı’nı, 1401-1402 seferleriyle de Suriye’yi fethetti. 1402 yılında Ankara Savaşı’yla da Yıldırım Bayezid’i yenerek Osmanlı Devleti’ni 11 yıl sürecek Fetret Devri’ne soktu.
Yenilmez Komutan
Peşpeşe kazanılan bu zaferler neticesinde birçok ülke ele geçirilmişti. Bunlar: Turan, İran, Rum (Anadolu), Mağrib, Suriye, Mısır, Irak-ı Arap, Irak-ı Acem, Mazenderan, Geylan, Şirvan, Azerbaycan, Fars, Horasan, Cidde, Büyük Tataristan, Harezm, Hotin, Kabilistan, Bahter, Zemin, Hindistan, Gürcistan, Ermenistan ve Kafkasya. Savaş kaybetmeyen ender komutanlardan biri olan Timur, hepsi zaferle sonuçlanan 17 sefer düzenlemiştir.
Timur hakkında tarihçiler arasında birçok ihtilaf vardır. Kimisi onu, dindar ve adil bir hükümdar olarak vasfederken, kimisine göre ise dini istismar ederek, menfaati için savaşmış bir zalimdir. Savaşları esnasında uyguladığı şiddet hakkında birçok olay anlatılsa bile, bunlar tahkik edilmeden sonuca varılmamalıdır. Çünkü bu şiddet olayları çok abartılı ve taraflı izlenimi vermektedir. En doğrusunu Allah (Celle Celâluhû) bilir. Lakin Osmanlı Devleti ile savaşması ve verdiği zararlar sebebiyle, Avrupa devletlerinin rahatlamasına ve sevincine sebep olmuştur. Bu zararlar sebebi ile Osmanlı’nın Avrupa’da ki gazaları durmuş ve İstanbul’un fethi gecikmiştir.
Çin Seferi ve Ölümü
Timur, 18 Şubat 1405 tarihinde Kazakistan’ın Otrar bölgesinde Çin’e sefere giderken 69 yaşında kulunç sebebiyle hayatını kaybetti. Cenazesi Semerkant’ta bulunan Gur-e Amir’de defnedildi.
Timur ölüm döşeğinde şunları söylemiştir:
”Oğullarım, milletin refahını, saadetini sağlamak için sizlere bıraktığım vasiyeti ve tüzükleri iyi okuyun, asla unutmayın ve tatbik edin. Milletin dertlerine derman bulmak vazifenizdir. Zayıfları koruyun, yoksulları zenginlerin zulmüne bırakmayın. Adalet ve iyilik etmek düsturunuz, rehberiniz olsun. Benim gibi uzun saltanat sürmek isterseniz, kılıcınızı iyice düşünerek çekiniz, bir defa çektikten sonra da onu ustalıkla kullanınız. Aranıza nifak tohumları ekilmemesi için çok dikkatli olun. Bazı nedimlerimiz ve düşmanlarınız nifak tohumları saçmaya, bundan faydalanmaya çalışacaklardır. Fakat vasiyetimde size idare şeklini, ana ilkelerini gösterdim. Bunlara sadık kalırsanız taç başınızdan düşmez. Ölüm döşeğimde söylenen babanızın bu sözlerini unutmayın. Benden sonra hakan Pir Muhammed Cihangir olacaktır. Ona, bana itaat eder gibi itaat edeceksiniz. Kumandanlarım, şimdi itaat yemini ediniz” [1]
Dipnotlar
[1] Nizamüddin Şami,Zafername s.265