Allâh-u Te’âlâ Kadir Gecesinin fazileti hakkında Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyuruyor:
“Muhakkak Biz onu(; o ebedî mucize olan Kur’ân-ı Kerîm’i) Kadir Gecesi’nde (Levh-i Mahfûz’dan, birinci kat semaya) topluca indirdik! Kadir Gecesi’nin ne (kadar büyük bir gece) olduğunu sana bildirmiş olan şey de nedir?
(Kimse bilemez ki bildirsin! İşte şimdi Ben sana bildiriyorum ki;) Kadir Gecesi(, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan) bin aydan daha hayırlıdır! (Bu nedenle onda yapılan sâlih bir amel, seksen üç sene dört ay boyunca sürekli yapılan bir amele denk olmaktan öte, ondan daha faziletlidir!)
Melekler de, Rûh (diye adlandırılan Cebrâîl (Aleyhisselâm)) da (o geceden bir dahaki seneye kadar takdir edilmiş olan) her önemli işten dolayı Rablerinin izniyle onda iner de iner. Fecir doğuncaya (ve tan yeri ağarıncaya) kadar (melekler karşılaştıkları her imanlı erkek ve kadına selâm verdikleri için,) o (gece) ancak bir selâmdır /selâmettir/!”
Bu gece, azamet ve şeref gecesidir. Yeryüzüne nur saçan, âlemi zulmette nûra gark eden ve insanlığa saadeti bahşeyleyen Kur’ân-ı Azîmüşşân bu mübârek gecede nâzil olmuştur. Kadir gecesi bütün sene içerisinde gizli olup Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi olması muhtemeldir. O gece amel, ibâdet ve mücâhede suretiyle erişilecek hayır ve sevap, içinde Kadir gecesi olmayan bin ayda kazanılacak hayır ve sevaptan çok daha fazla ve hayırlıdır. Bu gece, Cuma ve Arefe gecelerinden daha hayırlıdır.
Bu gece inen meleklerin çokluğundan yeryüzü dar gelir. Bu melekler Allâh-u Te’âlâ Hazretlerinin sâlih kullarına rahmet ve selâmetler getirirler. Bu gece kâinat Allâh’ın rahmetine mazhar olur ve her taraf nûra kavuşur.
Bu gecenin faziletine dâir bâzı hadîs-i şerifler:
Ebû Hüreyre (Radıyallâhu Anh)’den rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Her kim inanarak ve sevâbını Allâh’tan bekleyerek Kadir Gecesini ihyâ ederse geçmiş günahı mağfiret olunur.
Her kim de inanarak ve sevabını Allâh’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahı bağışlanır.” (Buhârî)
Enes ibni Mâlik (Radıyallâhu Anh) şöyle anlatıyor: Ramazan ayı girdi ve Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Bu aya girmiş bulunuyorsunuz. Onda bin aydan hayırlı bir gece vardır. Bu gecenin kazancından mahrum olan bir kimse hayrın tümünden mahrum olmuş olur ve bu gecenin hayrından, yalnız saâdetten payı olmayan kimse mahrum kalır.” (İbni Mâce)
Ebû Hüreyre (Radıyallâhu Anh)’den rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Size ramazan geldi, o, çok mübârek bir aydır, Allâh Azze ve Celle size onun orucunu farz kıldı. O ayda gök kapıları açılır, cehennem kapıları o ayda kapanır, azgın şeytanlar o ayda bağlanır. Allâh’a yemin olsun ki, onda bir gece vardır, bin aydan daha hayırlıdır. O gecenin faziletinden mahrum kalan (her hayırdan) mahrum kalmış olur.” (Nesâî)
Kadir gecesini en kolay şekilde ihyâ edebilmenin yolu:
Ali (Radıyallâhu Anh)den rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Her kim Ramazan ayında her gece yatsı namazını cemaatle kılarsa muhakkak Kadir gecesini ihyâ etmiş olur.” (Beyhakî)